𝐁𝐭𝐬 ☂︎ 𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐑𝐞𝐚𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧𝐬...

Yurda Gidersiniz ~ Park Jimin

Jimin ile arabamıza binmiş ve alıveriş merkezine gelmiştik. Oyuncak mağazasına girerek, incelemeye başlamıştık.

"Jimin bak bu çok güzel!"

Elimle sarı bir ayıcık göstermiştim. Bana bakmış ve gözleri kısılana kadar gülmüştü. Aslında benim de oyuncakları çok sevdiğimi biliyordu.

"Tamam alalım bitanem!"

Görevliye söylemiş ve büyük ayıcıktan üç tane almıştık. Daha da ileri giderek, pembe elbiseli prensesler, kırmızı ve mavi arabalar, onlarca boya ve boyama kitabı almıştık. Hepsini poşetlemiş ve görevlilerden bize yardım etmelerini istemiştik. Arabaya kadar taşıdıktan sonra teşekkür etmiş ve yurda gitmek üzere oradan ayrılmıştık.

...

Yurda ulaştığımızda tanıdığımız personellerden ve güvenlikten yardım almıştık. Bütün poşetleri yurdun oyun bölümüne taşıdıktan sonra, çocukları uyandırmak için yatakhaneye gitmiştik.

"Heeey! Uyanın bakalım uykucu kuşlar! Bakın kim geldi?"

Jimin bağırmış ve bütün çocukların mızmızlanarak uyanmasını sağlamıştı. Uyanan çocuklar gözlerini kapıda dikilen Jimin'e ve bana çevirmişti. Hepsi bizi görmesi ile birer çığlık atmıştı. Hepsi koşmuş ve Jimin ile bana sarılmıştı.

"Özlediniz mi bakalım Y/n ablanızı ve beni?"

"Çok özledim Jimin abi!"

Biraz daha kapıda sarılma faslı yaptıktan sonra, içeri geçmiştik. Oyun odasında bulunan koca poşetler ile çocukların hepsi masumca bize bakıyordu.

"Hey çocuklar dikilmeyin öyle! Bunların hepsi sizin. Paylaşın!"

Çocuklar hep bir yandan oyuncaklara koşmuş ve açmaya başlamıştı. Her bir oyuncak açıldığında bize teşekkür yağıyor ve koca bir sarılma bahşediyorlardı. Jimin de bir çocuk misali oturmuş ve oynamaya başlamıştı. Bende bebekleri giydiren kızların yanına oturmuş ve onlarla oynamaya başlamıştım.

Oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştım. Arkamı dönmem ile saatlerdir beni kameraya çeken Jimin'i görmüştüm. Ona baktığımı görünce, göz kırpmıştı. Yerimden kalkarak ona doğru hızlıca yürümüştüm.

"Hey Jimin ne yapıyorsun?"

"Senin mükemmel hallerini sonsuzlaştırıyorum güzelim!"

Beni utandırmak için yapıyordu. Başımı önüme eğmiş ve ellerimi yanaklarıma koymuştum. Vücut ısım artmıştı. Omuzlarından tutmuş ve hızlıca dudaklarımdan öpmüştü. Tam ona kızmak için ağzımı açtığımda, kulağıma söylediği şey ile donakalmıştım.

"Çok güzel bir anne olacaksın Park Y/n. Çocuklarımın annesi..."