𝐁𝐭𝐬 ☂︎ 𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐑𝐞𝐚𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧𝐬...

Yağmur Fantezisi ♥️ Sope

İşten ereksiyonu sebebi ile erken çıkan Seok, Otobüs durağında beklemeye başlamıştı. Gelen kırmızı 'İncheon' otobüslerinden birine binmiş ve Yoon'a mesaj yazmıştı.

---------------------------------------------------------------------------
Seok'dan Yoon'a;

"Yoongi, her nerde isen hemen eve geçmen gerek güzelim!"

'Gönderildi'
---------------------------------------------------------------------------

Telefonu kilitlemiş ve cebine koymuştu. Gittikçe şişen ereksiyonu ile bakışıyordu. Yalnızca şoför ve Seok'un olduğu otobüste yankılanan zil sesi, Seok'u titretmişti. Hızlıca açmıştı.

"Seok?"

"Umm bebeğim?"

"Seok yine mi!"

"Üzgünüm Yoon, bilerek olmadı."

"Şu siktiğimin yağmurlu gününde beni eve getirttirdin. Nerdesin sen?"

"Otobüste?"

"Tamam kapat!"

Seok suratına kapanan telefonla kendi kendine mırıldanmıştı.

"Ahh hiç bir şey anlamadım?"

Sıkıcı bir şekilde tavanı seyrederken ileriki durakta yolcu almak üzere durmuştu otobüs. Binen mavi saçlı çocuk Seok'u kıvrandırmıştı.

"Siktir! Sen ciddi olamazsın!"

Yanına oturan beden ile hafif kaymıştı. Sessiz ol der gibi işaret etmişti.

"Siktir yoon, sadece 2 durak kalmıştı zaten?"

"Sus da işimi yapayım!"

Yoon elini, kızıl saçlı çocuğun şişkin pantolonuna atmıştı. Kafasını geriye atan Seok inlememek için elini ağzına kapatmıştı.

"Tanrım! Seok Nasıl bu kadar kötü hale gelebildin? Şu aletine bak!"

Kızarmış alete bakarak konuşan Yoon, hızlıca kafasını eğmiş ve onu ağzına almıştı. Seok elini koyacak bir yer koyamayınca, Yoon'un saçlarından tutmuş ve onu daha da bastırmıştı. Uzun süre öyle duran Yoon, en sonunda kalkmış ve Seok'a bakmıştı.

"Bu böyle olmayacak? Tanrım!"

Bir anne edası ile, Seok'un baksırını ve pantolonunu geri giydirmiş, elinden tutarak ayağa kalkmıştı.

"Müsait bir yerde lütfen."

Şoför durmuş ve kapıları açmış, azgın ikili inince tekrar gözden kaybolmuştu. Seok merakından konuşmuştu.

"Yoon, bu yağmurlu havada neden indik?"

"Sus da işimi yapayım!"

Yoon etrafta bir şeyler arar gibi her yeri inceliyordu. En sonunda sinsi bir sırıtış ile Seok'u hızlıca kolundan çekmişti.

"Hey nereye?"