𝐁𝐭𝐬 ☂︎ 𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐑𝐞𝐚𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧𝐬...

Oral ¦ Jeon Jungkook

Uyuyan sevgilime tebessüm ederek yorganın altına girmiş ve eşofmanını yavaşça çekiştirmiştim.

Hafif erekte penisini iç çamaşırından çıkarmış ve sızdıran ucunu, sıcak ağzıma almıştım.

Yavaşça boğazıma kadar almış ve onu uyandırmamaya dikkat ederek boydan boya emmiştim.

Fakat kıpırdanması ve küfür ederek yorganı açması ile yakalandığımı anlamıştım.

"Siktir, ne yapıyorsun Y/n?"

Hafif sinirli hafif tatmin bir şekilde gözlerime bakmıştı. Son kez penisinin ucunu öpmüş ve gülümseyerek yataktan çıkmıştım.

"Hiçbir şey. Hadi kahvaltıya inelim."

Koşarak merdivenlere yönelmiş ve onu orada öylece bırakmıştım. O ise arkamdan bağırmakla meşguldü.

"Sikeyim, başladığın işi bitirseydin bari..."

Umursamayarak önceden hazırladığım kahvaltı masasına inmiş ve yemeğimi yemeye koyulmuştum.

O sırada Jungkook, üstsüz ve altında sadece gri bir eşofman ile aşağı inmişti.

Bana, daha sonra görüşeceğiz bakışı atmış ve dolaptan kendine bir bardak elma suyu koyup masaya oturmuştu.

"Bana yok mu?"

"..."

"Ne yani, küs müyüz?"

Yeniden cevapsız bıraktığı sorum ile sırıtmıştım. Kendimi nasıl affettireceğimi biliyordum.

...

Kahvaltı masasını birlikte topladıktan sonra Jungkook ortadan kaybolmuştu.

Aşağıdan gelen seslere bakılırsa spor salonunda vücut çalışıyordu.

Kendi kendime kıkırdamış ve spor salonuna inen merdivenlerin yolunu tutmuştum. İşte şimdi kendimi gerçekten affettirebilirdim...

İçeri girdiğimde hafif ritimli bir müzik çalıyordu ve Jungkook en köşede kol çalışıyordu.

Beni görmesi ile kafasını çevirmiş ve aletten kalkmıştı.

Yerdeki yoga minderine uzanmış ve mekik çekmek için hazırlanmıştı.

"Yardım etmeli miyim?"

"Hayır, kendim yapabilirim."

Normalde, mekik çekerken bana seslenir ve ayaklarına oturmamı isterdi. Fakat sabah ki yaptığım şey yüzünden bugün istemiyordu.

Mekik çekmeye başladığında yavaşça yanına ilerlemiş ve yanına oturmuştum.

Mekiklerine devam ederken arada göz göze geliyor ve sonra gözlerini kaçırıyordu.

Kendini yere bırakıp dinlendiği sırada bunu fırsat bilerek açık bacak arasına girmiş ve elimi eşofman lastiğine atmıştım.

"Ne yapıyorsun?"

Bana attığı düz bakış ile omuz silkmiş baksırını da aynı şekilde lastiklerinden çekiştirmiştim.

"Y/n kes şunu. Aynı şeyi yapacaksan iste- Siktir!"

Penisinin sızdıran ucunu ağzıma almam ile ufak çaplı bir küfür kaçırmıştı ağzından.

Ellerini saçlarıma atmış ve daha fazlası için bastırmıştı. O kadar hassastı ki, yüksek sesli inlemelerine ne kadar denerse denesin engel olamıyordu.

Sıcak ve ıslak penisi, damağıma çarpıp boğazıma kayarken tek hissettiğim gözlerimin kaymasıydı.

Hassas olduğu için gittikçe daha fazla bastırıyor ve öğürmeme sebep oluyordu.

Bacakları titremeye başladığında ve derin nefesler alıp verdiğinde, kendini bırakmış ve ağzıma boşalmıştı.

Tuzlu tadı ile sırıtmış ve geriye çekilerek dudaklarına uzanmıştım.

İlk başta tereddüt etse de dudaklarına fısıldadığım özür cümlesi ile öpücüğümü kabul etmişti.

"Sabah ki yaptığım şey için, özür dilerim."

"Sence bu yeterli bir özür müydü?"

"Üç tur kendimi affettirmeme yeterli mi?"

"Evin alt katında yedi oda var. Sanırım yeterli değil."

"Siktir Jungkook, yedi tur çok fazla."

Kıkırdamış ve yaklaşarak dudaklarıma fısıldamıştı.

"Şaka yaptım. Sadece seviş benimle, kaç tur olduğu sikimde değil!"

Hırlamış ve bedenimi geriye iterek yoga minderine uzanmamı sağlamıştı.

Üzerimdeki ince geceliği çıkarmış ve iç çamaşırım olmamasına sevinerek kıkırdamıştı.

Üstümde yerini almış ve hiç beklemeden penisini içime ittirmişti.

Ufak çaplı bir acıdan sonra ellerimi sırtına atmış ve tırnaklarımla çizmeye başlamıştım.

İçimdeki hızı olabildiğince artıyor ve sanki sırtını çizmem hoşuna gidiyormuşçasına, tırnaklarımı batırdıkça hızlanıyordu.

İçimdeki hareketlerine devam ederken, aynı zamanda göğüs uçlarımı da Emiyor ve ısırıyordu.

Tatlı noktama vurduğunda kendimden geçmiş bir şekilde adını inlemiş ve geleceğimi haber vermiştim.

"Ju-Jungkook, tanrım lütfen. Geliyorum Jeon!"

"Sikeyim, bende geliyorum."

Nefes nefese bir şekilde ıslak bir öpüşmenin içine girerken, ikimizde boşalmış ve sakinleşmeyi beklemiştik.

Jungkook içimden çıktığında, kendini yanıma atmış ve göğsü inip kalkarken mırıldanmıştı.

"Bugünkü sporumu fazlasıyla tamamladım sanırım..."