Jimin'e sürpriz yapmak istemiş ve işten çıktığım gibi şirkete doğru yol almıştım. Şirkete girip, stüdyoda sohbet eden üyelere Jimin'i sorduğumda odasında olduğunu söylemişlerdi.
Jimin'i bulmak üzere oradan ayrılmış ve odasına yönelmiştim.
Sürpriz yapmak istediğim için kapıyı tıklatmayı es geçmiş ve direk içeri girmiştim.
Yüzümdeki gülümseme hızlıca yok olurken, Jimin kucağındaki asistanı denen kız ile bana bakıyordu.
O an ne hissedeceğimi bilememiş ve gözlerimi dolmaması için sıkıca kapatmıştım. Sanki dünyadaki bütün sesler yok olmuş gibiydi. Duyulan tek şey Jimin'in sesiydi.
"Y/n, senin burada ne işin var?"
Ben duygularım dağınık bir şekilde hiçbir cevap veremezken, kız odadan çıkıp ikimizi yalnız bırakmıştı.
Kız odadan çıktığında fısıltı halinde konuşabilmiştim sonunda.
"Neden yaptın Jimin?"
"..."
"Bir cevabın yok değil mi Park Jimin?"
Tutamadığım gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmaya başlamıştı. Sinirden kendimi sıkmış ve ellerimi omuzlarına koyup iteklemiştim. İçimden geçen tek şey Ona bağırıp bütün öfkemi kusmaktı.
"Neden yaptın bunu? Bu kadar yaşanmışlık koca bir yalan mıydı Jimin? Ben seni bu kadar çok seviyorken yetmedim mi sana?"
Derin nefesler alıp dudaklarımı sıkıca birbirine bastırmıştım.
Jimin bana doğru yaklaşıp sağ elini yanağıma koymuştu. Elini itekleyecek gücü bile bulamıyordum kendimde.
"Beni affet sevgilim, lütfen. Söz veriyorum seni bir daha ağlatmayacağım."
"Senin sözlerin hiçbir işe yaramıyor Jimin. Bu yüzden ben söz veriyorum ki bir daha gözyaşlarımı senin için harcamayacağım..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐭𝐬 ☂︎ 𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐑𝐞𝐚𝐜𝐭𝐢𝐨𝐧𝐬...
De Todo𝙸̇𝚗𝚜𝚝𝚊𝚐𝚛𝚊𝚖𝚍𝚊𝚗 𝚙𝚊𝚢𝚕𝚊𝚜̧𝚝ェ𝚐̆ェ𝚖 𝚑𝚒𝚔𝚊𝚢𝚎𝚕𝚎𝚛𝚒𝚗 𝚠𝚊𝚝𝚝𝚙𝚊𝚍 𝚟𝚎𝚛𝚜𝚒𝚢𝚘𝚗𝚞𝚍𝚞𝚛. 𝙸̇𝚗𝚜𝚝𝚊𝚐𝚛𝚊𝚖: @𝚒𝚠𝚒𝚎𝚋𝚕𝚎88