chocolate scent |taekook

|13| Şehvetin son noktası

selaaammm.

geciktirdiğim için çok çok çok özür dilerim. 🥺

ama sanki bütün evren, ben wattpad'e girmeyeyim de bölüm yazamayayım diye uğraşıyor gibi.

çok özür dilerim tekrar, uzatmadan bölüme gidelim.

keyifli okumalar ❤️

-

jeongguk'tan

Belime ve bacaklarıma sarılı kollar nedeniyle oldukça sıcak hissederken gözlerimi araladım. Bakışlarım direkt bedenime doğru kayarken, Taehyung'un uzun parmaklarının belime dolanmış olduğunu farketmiştim. Bacakları bacaklarıma dolanmıştı ve tam anlamıyla sarmaş dolaş uyumuştuk.

Bu gerçek suratımda salak bir sırıtışa yol açmışken, dudağımın kenarındaki yarayı unutmuş, genişçe gülümsediğim sırada giren acı nedeniyle yüzümü buruşturup gülümsememe son vermiştim.

Parmaklarım, belimdeki eli kavrarken yavaşça üstümden kaldırmaya çalışmıştım fakat Taehyung'un uykusu fazla hafif olduğundan, elini kavradığım ilk an gözlerini açarak ani bir atakla elimi tutmuştu. Bakışlarım gözlerine döndüğünde rahatlamış bir ifadeyle başını geri yastığa bıraktı ve elimi tutan elinin baş parmağıyla tenimi okşadı hafifçe.

"Yaraların nasıl?" Uykusundan dolayı daha da kalınlaşmış sesi, kulağıma şu an için oldukça çekici gelirken kafamı dudak bükerek, bilmediğimi anlatır tarzda salladım.

"Daha iyiler." Onaylarcasına kafasını sallarken, gözleri kapalı, kolları bağlıydı ve bana dönmüştü. Yorgun olduğunu anlayabiliyordum.

"Kaçta yattın?" Gözlerini ufak bir şekilde aralayıp benimkilere baktıktan sonra tekrar kapatmış, kuruyan dudaklarını birbirine bastırmış ve ardından cevap vermişti.

"Dört buçuk." Saat, sabahın dokuzuydu ve çok az uyumuştu. Yanına uzanıp elimi yanağına koydum ve saçlarını kulağının arkasına ittim.

"O zaman uyu." sessizce mırıldanıp saçlarıyla oynamaya devam ederken gözlerini tamamen kapatıp sırt üstü dönerek kollarımdan tutmuş, ve beni kucağına çekerek bana yer hazırlamıştı. Ufak bedenim, kucağında güzel bir yere sahip olurken, tamamen uzanır pozisyona gelip bakışlarımı ona çevirmiştim. Dudaklarında ufak bir gülümsemeyle benimkine uzanıp, ufak bir öpücük bıraktığında, benimkine de bir gülümseme yerleşmişti.

Başını tekrar yastığa koymasını sağlayıp, "Hadi uyu," diye fısıldadığımda, kafasını sallayıp gözlerini kapatmış, bende kafamı göğsüne yaslayarak kendime yer açmıştım.

-

Uyuduğumuzun birkaç saat sonra, Taehyung'un telefonu çalmaya başlamış, ikimizde sıçrayarak uyanmıştık. Üzerinden kalkıp telefonunu ona uzatmışken, hızla ekrana bakıp kaşlarını çatmış, açarak kulağına dayamıştı.

"Efendim?" Bir süre karşı tarafı dinlerken, kaşları gözle farkedilir şekilde biraz daha çatılmıştı.

"Tamam." Konuşmayı kısa keserek telefonu kapattı ve derin bir nefes alarak yatağın başka bir yerine koydu. Ben hâlâ meraklı bir şekilde onu izlerken, ellerini yanaklarına yerleştirip hafifçe okşamış, ardından ensemden tutup başımı kendine çekmişti. Dudaklarını hızlı bir biçimde benimkine bastırdığında, dili direkt ağzımın içine kaymış; benimkiyle savaş içine girerken dudakları alt dudağımı kavramış, dili benimkinden çekilmişti. Yavaş bir şekilde alt dudağımı emmeye başlamışken, bulanıklaşan görüşümle dudaklarının üstüne tıpkı bir kedi gibi mırıldandım.