merhaba.
nasılsınız? umarım iyisinizdir, değilseniz de, umarım bu bölüm keyfinizi yerine getirir.
yorum yaparsanız çok çok çok mutlu olurum.. çünkü siz ilgi gösterdikçe yazasım geliyor benim, yazmaya bile doyamıyorum yani.😔😔
keyifli okumalar.🖤
-
"Neredeydin, Taehyung?"
Botlarımı tamamen çıkarıp kenara bıraktıktan sonra ceketimi de çıkarmış, duvardaki saate tekrar bakarak saçlarımı karıştırmıştım elimle.
"Neden uyanıksın, Jeongguk?" Dedim, yanına adımlarken. Hâlâ sorduğu sorunun cevabını beklediğini farkettiğimde, derin nefes alarak açıklamıştım.
"Birkaç işim vardı, yarına bırakmamak için gece hâlledeyim dedim." Kaşlarını çattı, şüpheci tavrıyla dudaklarını büzdü ve, "Ne işi?" diye sordu.
"Kasabanın işleri." Dedim tekrarlayarak. Yalan sayılmazdı. İşim olduğu için gitmiştim, yalnızca işimin ne olduğunu söylemiyordum, ki söylesem de önemli değildi.
"Niye gece gittin ki?" Derken şüpheci tavırlarını yıkmış, masum bir şekilde sormuştu. Kaşlarımı hafifçe kaldırmış, elimi yanağına çıkararak pürüzsüz tenini okşamıştım.
"Gündüzümü sana ayırmak için." Doğruydu. Namjoon'un bu gece onu yanıma çağıracağımdan haberi yoktu, onunla yarında konuşabilirdim fakat yarın Yoongi geleceği için ertelemek istememiştim. Yarınımı Yoongi'ye ayıracaktım ve ertesi günümü Namjoon'a. İşlerimi gece hâlledip gündüzümün tamamını Jeongguk'a ayırmak daha cazip geliyordu.
"Ama uykusuz kalırsın böyle." Dedi alt dudağını sarkıtarak. Elini tutup ışığı kapattım, odaya girmesi için sırtından hafifçe ittim, kendimde girdim ve kapıyı kapattım sessizce.
"Sen uyu güzelim, rahat bir şeyler giyip geleceğim." Kafasını sallayıp ince çarşafın altına girdiğinde, dolaptan eşofmanımı çıkarmış, hızlıca üzerime geçirerek pantolonumu kenara koymuştum. Dolabın kapağını sessizce kapatıp yavaş adımlarla yatağın kenarına geldiğimde aklımda yalnızca Namjoon'a söylediğim ruh eşi olayı vardı. Ruh eşi olsalardı vücudunun herhangi bir yerinde simge, bir işaret olması gerekirdi. Jimin'de yoktu. Ya da vardı lâkin biz bulamamıştık. Umarım ruh eşi çıkarlardı çünkü benim emin olmadan söylediğim şey, hem Yoongi'nin,hem jimin'in, Jeongguk'un, benim, hepimizin itibarını zedeleyebilirdi.
-
jeongguk'tan;
"Bekle beni." Taehyung elimi bırakıp dükkanın içine doğru gittiğinde, sandalyelerin olduğu kısımda yalnız kalmıştım. Taehyung, biraz işi olduğunu, birkaç saat evde olmayacağını söylemişti. Bende gitmek istemiştim ve şu an hâlim buydu. Dükkanın camından gördüğüm kadarıyla içeride üç kişi vardı. ikisi alfa, biri omegaydı. İki alfa onaylarcasına bir şeyler söyleyip arkadaki depo benzeri yere girdiklerine, Taehyung omegayla yalnız kalmıştı.
Omega güzeldi. Uzun kirpiklerinin altından Taehyung'un kara irislerini inceliyor, kalın dudaklarını gererek gülümsüyordu. Yanakları çilliydi hafiften.
Ardından omega lafa girmiş, bir şeyler anlatmaya başlamıştı. Anlatırken yanakları kızarıyor, dudaklarında sürekli bir gülüş beliriveriyordu. Heyecanlı heyecanlı dudaklarını oynatırken işaret ve baş parmağıyla yüzüne düşen saçlarıyla oynuyor ve arada Taehyung'un koluna dokunuyordu, koluna her dokunduğunda Taehyung geri çekilse de tekrar dokunuyor, heyecanlı konuşmasına devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
chocolate scent |taekook
Fanfictaehyung, herkesin çekindiği ve kaba olduğuna inandığı bir deltadır. jeongguk ise onun kolları arasına izinsiz girebilen bir omega. (kesinlikle masum bir fic değildir, küçük yaşıtlara uygun olmayacak derecede +18 içerir.) |taekook| |omegaverse angs...