|24| Fırtına öncesi sessizlik

8.4K 763 175
                                    

merhabalar!!

evet dogru goruyorsunuz, yeni bolumm.

simdi guzel ama kotu de olabilecek bir haberim var ki; finale 6 bolum kaldi, aslinda bunu saymazsak 5 bolum.

yani guzel bir haber aslinda cunku uzatirsam bozarim.

ve bir de sey var, ben bu bebegi araya sokamiyorum... yani sonunun bebekle bitmesini istemedigimi farkettim, aklimda guzel bir son var o yuzden mpreg olmazsa bana kizmayin olur mu😔

bu kitabi seviyor musunuz ki???

yani daha iyi yazabilirim, bilemiyorum. konuyu bu kitapla harcamis gibiyim. ama hâlâ okumaya devam ediyorsaniz, kocaman opeyim mmmuuaaahh.

keyifli okumalar, sizi seviyorum<3

-

Duygularımıza anlam veremezdik bazı zamanlar. Düşüncelerimize sığmazdı. Kimi müzikler, kimi resimler, duyguları çok güzel anlatabilirdi lâkin insanlar anlatamazdı. İnsanlar yanlış bir şey yaptığında özür dileyemeyecek kadar kibirli, birisi onun için bir şey yaptığında teşekkür edemeyecek kadar kaba varlıklardı. Hayvanlar bile duygularını insanlardan daha güzel belli ederdi.

Bir köpeği mutlu bir şekilde sever, partilerini elimize alırsak, o köpek mutlu olur, ve bir süre sonra şöyle derdi; 'beni seviyor, bana bakıyor, bu tanrı olmalı.' insanlar böyle değildi. İnsanlar sadık değildi. Bir insan, çok kolay bir şekilde ihanet edip çok kolay bir şekilde aldatabilirdi ve bazıları vardı ki; bundan vicdan azabı duymadan yapmaya devam ederdi.

Sevdiğim müziklerden birini açıp sesi kıstıktan sonra telefonu açık dolabın içine koydum. Bu müziğin her seferinde beni dinlendirdiğini hissediyordum ve bıkmadan dinlerdim saatlerce. Yalnızca bir fon müziğiydi, oldukça slowdu lâkin baymıyordu asla. Dilimlediğim ekmekleri kırdığım yumurtaya batırıp tavaya dikkatlice dizdim ve ocağın ateşini kısarak tavayı yerine yerleştirdim. Parmak uçlarıma sürülen yumurtayı temizlemek için çeşmeyi açıp ellerimi yıkadım ve yandaki havluya kuruladım hemen.

Saat sabahın yedi buçuğuydu. Maalesef ki, sabah gün doğarken gördüğüm bir kâbus nedeniyle uyanmıştım. Taehyung'u uyandırmaya kıyamadığım için birkaç saat uyumaya çalışmıştım, uyuyamayınca da direkt yataktan kalktığım gibi kahvaltı hazırlamaya, mutfağa gelmiştim. Üzerimde yine, Taehyung'un dizlerimin biraz üzerine gelen beyaz bir tişörtü vardı. Altıma bir şey giyme gereği duymamıştım, saçlarımı taramadığım için dağınık duruyordu. Herkes uyuyordu, ve ben müzikle kahvaltı hazırlıyordum.

Şahsen bana göre müzikle uyanmak güzeldi. Uyansalar bile güzel uyanacaklardı o yüzden umursamamıştım.

Belime sarılan kollarla yerimden sıçrarken, çığlık atmak için ağzımı açmıştım ki, "Şşşh, şsh, benim." Diyen bir fısıltı doldu kulağıma. Dudaklarımı birbirine bastırıp omzumun üzerinden arkaya bakarken Taehyung'un kıkırtısını duymuş, kulak mememin üzerinde hissettiğim yumuşak dokuyla mırıldanarak kolları arasında ona dönmeyi denemiştim. Fakat izin vermeden kulak mememi dudakları arasına sıkıştırmış, tezgâha yaslanmamı sağlamıştı.

Ani hareketleriyla kalbimin hızlandığını ve hücrelerime yayılan heyecanı farketmiştim. Dizini bacak aramdan geçirirken nefesimi tuttum, gözlerimi kapattım ve kulağımın arkasına bastırdığı dudaklarıyla sızlanarak hareket etmeye çalıştım.

"Taehyung," diye mırıldandım, belimi sıkıca saran kollarına tutunarak. "Devam edersen inlerim."

"İnle." Demişti, ellerimin arasında duran ellerini vücudumda gezdirerek. "Seslice."

chocolate scent |taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin