chocolate scent |taekook

|26| yeni başlangıçlara

merhabaaa.

yine biz geldik😌🎗️

30K olmusuz🤧💕💕💕

eger smut sahnelerinden rahatsiz oluyorsaniz atlayin lutfen, kitapta smutvari -bakin smut degil, smuta yakin- seyler oldugu icin rahatsiz olanlar olmus. eğer sevmiyorsaniz, bolumu atlayabilir ya da sahneleri kaydirabilirsiniz.

sizi kitap boyunca mühürlemisim (evet ben semeyim) o yuzden sizi gorunce heyecanlaniyorum boyle bir. evet hepinizi mühürledim haremime alacagim.

gecen bolumde gosterdiginiz ilgi icin cok tesekkur ederim, cok guzel, komik ve yaratici yorumlar vardi mckdmxnskxnsnks.

bu bölüm gerçekten biraz uzun oldu, o yuzden genis bir zamanda okumanizi oneriyorum.

uzatmadan bölüme geceyim, muahh<3

(bu arada, soyledim mi hatirlamiyorum ama onu degistiriyorum, taehyung 27, jeongguk 23 yasinda.)

-

"Kahve bağımlısıyım oluyorum sanırım." Kendi kendime mırıldanıp kahve makinesinden Taehyung'un bardağını alarak ona uzatırken, gülüşünü duymuştum ve uzattığımda beyaz kupayı almıştı elimden.

"Ben nasıl bu hâle geldim sanıyorsun?" Kendi bardağımı da kahve makinesine yerleştirirken ona döndüm ve gülümsedim.

"Taehyung," dedim çocuksu bir edayla mırıldanarak.

"Hm?"

"Şimdi baş başa kalabilecek miyiz?" Dediğimde geri yaslanıp kahve bardağını masanın üzerine bıraktı. Saat henüz sabahın sekiziydi, Jimin ve Yoongi bugün Park'lara gideceklerdi. Çünkü Yoongi, Jimin'in annesini çok sevdiğini söylemişti ve kendilerine yeni bir ev alana kadar orada kalmanın daha fazla sorun olmayacağını söylemiş, hemde artık daha fazla bizi rahatsız etmemek istediğinden bahsetmişti. Tabii ki rahatsız olmamıştık.

Fakat Taehyung'u özlemiştim.

Yani bizim de yalnız kalmaya ihtiyacımız olabiliyordu.

Eliyle iki kez dizlerine vurdu ve sandalyesini masadan uzaklaştırdı biraz. Şımarık bir edayla dolmuş olan bardağı kahve makinesinden aldım ve hızlı hareketlerle uzun zamandır oturmadığım bacaklarına kuruldum. Elleri belime yerleşirken, gülümsemiş, yanağıma bir öpücük kondurmuştu.

Kulağımın alt kısmına bıraktığı öpücükler ciddi manada kelebek hissi bırakırken dudaklarının kulağıma biraz daha yaklaştığını farkedip nefesimi tutmuştum. "Evet, bebeğim. Artık yalnız olacağız." Kulağıma doğru fısıldamıştı bunları. Heyecanın bütün hücrelerime yayıldığını hissediyordum. Defalarca kez yakınlaşmış, hatta defalarca kez sevişmiştik lâkin bu benim yine de deli gibi heyecanlanmama engel olamıyordu. Çok heyecanlandırıyordu beni öpücükleri, kulağıma fısıldadığı sözcükler, gösterdiği ilgi, beni utandırıyor ve heyecanlandırıyordu.

Kısaca eritiyordu.

Yanağımın her bir noktasına bıraktığı öpücüklerle gözlerimi kapatıp gülümserken, dudaklarıma da bir öpücük bırakmış, gülümsememin solmasını sağlamıştı. Gözlerimi açıp kaşlarımı çattığım sırada hafifçe geri çekilip gözlerime bakmaya başlamış, tavırlarına gülmüştü.

"Ya Taehyung, bir dahakine öp tamam mı?"

Bu dediğimin üzerine belimdeki ellerinden birisi yanaklarıma çıkmış, dudaklarını büzerek sıkmıştı.

"Yerim seni Jeongguk." Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında, gülümseyerek ellerimi yanaklarına yerleştirerek kucağında öne kaymıştım. Öpücüğüne karşılık verirken belimdeki elinin uyguladığı baskıyla tamamen ona yaslanmıştım. Mutfakta öpüşüyorduk, henüz kahvaltı bile hazırlamamıştım lâkin umrumda değildi çünkü kahvaltı hazırlamak kolaydı, Taehyung'la öpüşmek kolay değildi.