YılKuz 3.1

930 81 15
                                    

Yıldız sabah içinde büyük bir sıkıntı ile açmıştı gözlerini . Anlam verememişti bu duruma . Üstüne hırkasını alıp aşağı indi . İlk önce güzel bir kahvaltı sofrası hazırladı. Ardından üst kata tekrardan çıkıp Güney'in odasına girdi . Yanına gidip saçlarını okşadı oğlunun . 20 yaşında koca adam da olsa her gün bebek gibi uyandırıyordu oğlunu .

Yıldız: Güney. Hadi oğlum kahvaltı hazırladım .
Güney: Ya beş dk daha anne .

Diyip arkasını döndü güney

Yıldız: İyi o zaman gülütler soğuduğunsa Söylenme oğlum .

Güney birden kalktı yerinden .

Güney: Gülüt mü?
Yıldız: Aynen öyle .
Güney: Hadi inelim o zaman bir an önce anne .
Yıldız: İlk önce banyoya beyfendi. Ama ondan da önce bir günaydın öpücüğü alayım .

Güney yıldızın yanağına kocaman bir öpücük kondurdu ardından banyoya gitti genç adam . Aşağı inip masaya oturdu.

Güney: Ee anne akşam gidiyor muyuz??
Yıldız: Nereye??
Güney: Ooo sen şimdiden unutmuşsun . Babaannemlere gidecektik ya.
Yıldız: Sen gitmek istiyor musun?
Güney: Yani sen bilirsin ama dedem söylenir yine .
Yıldız: İyi peki gideriz .

İkisi de kahvaltısını etmişti . Güney işi olduğu için çıkmıştı evden . Yıldız ise evi toparladı . Akşam üstü beraber hazırlanıp çıktılar evden . Yıldız arabayı mollaların evinin önünde durdurunca derin bir nefes aldı . Uzun zaman olmuştu bu eve girmeyeli . Görünüşlerdi şeref ve emine ile ama bu eve adım atmamıştı . Güney anlamış olacak ki elini annesinin eline koydu .

Güney: Ben yanındayım .
Yıldız: Biliyorum oğlum . İyi ki varsın . Sen olmasan ben bu kadar şeye katlanamazdım zaten .
Güney: Hadi girelim . Dayimlar gelmiş bile.

İkisi de arabadan inip eve doğru ilerledi
Kapıyı kamer açmıştı .

Emine: Oy oy oy biricik torunum gelmiş benim .

Emine yanaklarını sıkmıştı Güney'in.

Güney: Ya babaanne yapma şunu sevmiyorum ya.
Şeref : Söylenme ula gel bakayım böyle ben sarılayım azıcık da .
Emine: Hoşgeldin sende kızım .
Yıldız: Hoşbulduk emine anne.

Emine yıldıza sarıldı . Yıldız Emine ye anne demekten vazgeçmemişti ne olursa olsun . Yıldızda nahidenin yanına geçti herkes ile selamlaşıp .

Nahide: Hoşgeldin boncuğum.
Yıldız: Hoşbulduk yenge .
Nahide: Nasılsın ??
Yıldız: İyiyim . Çok iyi olmasam da iyiyim .
Emine: Ee hadi sofraya geçelim o zaman .

Hep beraber sofraya geçtiler . Güney yemeğini bitirmiş çileğe uzanmıştı. Yıldız ise durdurdu hemen .

Yıldız: Güney alerjin var oğlum ne diye yiyorsun . Sonra kaşınıp durucaksın .
Güney Ya anne canım çekti hem kremi sürerim akşam eve gidince bir şey olmaz .
Yıldız: Karışmıyorum ben.

Güney yemişti çilekten . Ama bu sırada eminenin sözü buz gibi yapmıştı ortamı.

Emine: Ananla babana çekmişsin sende . İkisinin de çileğe alerjisi var .
Güney: Gerçekten mi ? Ben bilmiyordum bunu anne.

Yıldız kötü olmuştu .

Yıldız: Yeri gelmedi ondan söylemedim bende. Doğru diyor babaannen .
Güney: yeri gelmesi ile alakası yok ki anne sen normalde de babam hakkında bir şey anlatmıyorsun zaten .

Yıldız bir anda kalktı masadan .

Yıldız: B-ben doydum afiyet olsun size . Biraz hava alicam .

Yıldız bahçeye çıktı hemen . Nefesi daralıyordu . Güney son zamanlarda daha çok sorar olmuştu babasını . Annesini bırakıp gittiğini bilsede merak ediyordu yine de.
Bahçenin kapısı açıldı o sırada. Yıldız arkasını dönüp baktı. Ama 20 yıl önce çekip giden adamı göreceğini düşünmüyordu.

Biraz kısa oldu biliyorum ama devamını akşama aticam . Sizleri seviyorum. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum...

Yılkuz-İsAs [One-Shots]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin