8.BÖLÜM: TAKİP

610 262 5
                                    

Tavandaki avize 1900' lerin başlarından beri aynı yerde ve aynı gösterişle duruyordu. Küçük, parlak taşların her biri el yapımıydı ve müthiş işlemesi metrelerce aşağıdan bile göz kamaştırıyordu.

Bir zamanlar, Cumhuriyet balolarının gözdesi olan bu taş binanın en tenha ve kasvetli koridorunun önünde, bacaklarını katlayıp, duvara yaslanan aciz yaratık bendim.

Karşımdaki kapının üzerindeki ahşap isimliği, kaçıncı defa okuduğumu bilmiyordum.

"M-Ü-D-Ü-R"

İçerideki hararetli konuşmanın bölük pörçük sesleri, kapının ardından sıyrılıp kulaklarıma kadar ulaşıyordu. Aralarda ortamı yumuşatmaya çalışan ince kadın sesi içime biraz da olsa su serpiyordu. Omzuma değen el ile irkildim.

Hiçbir şey söylemeden yanıma oturdu ve duvara yaslandı. Sarı saçları loş koridorun karanlığında daha koyu bir renge bürünmüştü. Yeşil gözlerinde hem kırgınlık hem de öfke vardı. Bana karşı hangisini hissettiğini bilmiyordum.

''Hale,''

Dedi Koray, sesine bana olan tüm şefkatini katarak. İçimin ürpermesine engel olamadım.

Yanımda kalan tek insandı o. Belki de şimdiye kadar yanımda olan tek insan...

"Erkan abi içeride mi?" dedi kapıyı göstererek. "Evet, Elisa' da girdi arkalarından." Dedim umarsızca.

"Bu gece müşahede altında tutacaklarmış."

Dedi eliyle elimi kavrarken. Hızla çektim kendimi ondan.

"Koray, bunu söylemek için mi geldin? O ......... morgun bir köşesinde olsa bile umurumda değil!"

Bal gibi de umurumdaydı. Birine bu denli zarar vermiş olma düşüncesi beynimi delik deşik ediyordu.

" Hale, yapma bunu, onun başına bir şey gelirse sana ne olacağının farkında mısın?'' duraksadı ama devamını getirdi.

'' Reşitsin Hale."

Sorun bunun için ödeyebileceğim bedel değildi. Asya' ya yaptığım şeyin öfkesi ona bile değildi. Yasemin' in dudaklarından dökülen sözler, beni yiyip bitiriyordu.

Beni affet

Günah işlerken tövbe etmekti bu. Tetiğe basarken özür dilemek. Vicdanımı azaba boğan kız neden benden af diliyordu? Taş duvarlar üzerime üzerime geliyordu.

Asya' ya bir şey olursa ne yapacağımı bilmiyordum. Başını çok kötü çarpmıştı. Ondan nefret ediyordum ama bu şekilde bir karşılık vermeyi de beklemiyordum.

Etraftaki insanların bana fırlattıkları öfkeli bakışlar... Sinirlendiğim vakit kendime hakim olamıyordum.

''Kafan karışık biraz. Ama benim suçum. Daha fazla yanında olmalıydım. İşler bu kadar sarpa sarmadan.''

Sözünü keserek devam ettim. Burak' ı kastediyordu. '' Senin elinden gelen bir şey olmazdı Koray. Kendime kabul ettiremediğim bir şeyi sana söyleyemezdim.''

'' Bu kadar ileri gitmelerine anlam veremiyorum. Seninle konuşmalılardı. Yasemin nasıl olurda seninle bu konuyu hiç konuşmaz?''

Adını duyunca turkuaz gözlerin hayali tekrar önümde belirdi.

Beni affet

Bana yaptığı şeyin farkında mıydı acaba? Ne kadar parçaladığının? Beni mezuniyetten beri  mahveden oydu, her kesiğinden kanlar damlayan kalbimi bu hale getiren oydu ve vicdan azabı çekiyordum onun için. Bu hayat için fazla saftım. Fazla iyi niyetli...

CAMDAN KALP // #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin