Düğün ,yıla damgasını vurarak bitti.
Düğün gecesini otelde geçiren genç çift ertesi sabah Bali'ye uçtu.
Atiyenin içi içini yiyor , bir yandan Hakan Beyi beklemeden ona kendini hiç göstermeden çıkıp kendi başına gitmek istiyor bir yandan da bu koca şehirde yol bilmeden iz bilmeden ne yaparım diye düşünüyordu.
Nitekim de cesaret edemeden günler günleri kovalayıp genç çiftin eve dönüş vakti geldi.
Hakan sevdiği kadınla rüya gibi iki hafta geçirmişti ,10 gün şeklinde planladıkları tatile doyum olmayınca beş gün daha uzatmışlar, gerçek hayata dönüşü ertelemişlerdi.
Uçak İstanbul'a iner inmez gerçekler Hakan'ın yüzüne çarpmış , yanında ki karısına söyleyemediği gerçek ,yüreğini eline alıp sıkar olmuştu.
Biraz zaman geçsin doğru zamanda Bade'ye Ilıca'da ki düğünden ve Atiye'den bahsedecek,o kızla hiç bir bağı olmadığını anlatacaktı.
Bade'nin olaya anlayışla yaklaşıp kendisine inanmasını umuyordu.
Neticede o düğün zoraki olmuş,kızla arasında hiç bişey olmamıştı.
Eve girdiklerin de tüm aile kahvaltı sofrasında genç çiftin bu saatte geleceklerinden habersiz kahvaltılarını yapmaktaydılar.
Önce Ayşe Hanım gördü oğlunu
' yavrum,kuzum hoş geldiniz.'
Tüm aile masadan kalkıp genç çifte doğru yürüdü. Hepsi genç çifti yeniden tebrik edip Bade'yi sevgi dolu kucakladılar. Bu tatlı ve güzel kadının artık kendileriyle birlikte olması çok güzeldi.
Bu güzel manzarayı izleyen bir çift göz daha vardı. ' Döner dönmez seni yurda yerleştiricem.'demişti .
İçi bir bilinmezlikle dalgalandı.
Hem karşısında ki manzarayı içinde adlandıramadığı duyguyla izliyor, hem korkuyordu.
Genç adam hemen arkasında ki bakışları görmese bile sırtında ki yakıcı gözleri ilginç bir şekilde hissediyordu.
Arkasına döndüğünde kendisine bakan lacivert gözlerle karşılaştı.
O bakışlarda bu sefer adlandıramadığı bir parıltı gördü, şimdi bu kıza baktığında hissettiği yeni bir duygu vardı.
Suçluluk. Bu kıza karşı değil, karısına karşı duyduğu suçluluk.
Bir an önce gözünün önünden defolsun gitsin istiyordu.
Günler günleri kovalıyor , kızı bir türlü yalnız göremiyordu.
Ya yanında bir çalışan ya da ailesinden biriyleydi.
Gece odasına girme düşüncesi ise bu sefer genç adamı biraz korkutuyordu.
Bade görse duysa üzülse kendisi daha çok kahrolurdu.
Kız için yurt bakmış araştırmış kendi evine en uzak , İstanbul'un diğer ucunda bir yurda karar kılmıştı.
Orda üniversiteyi kazanıp kalacağı süreleri de hesaplayarak tüm ücreti ödeyecek genç kızı madur etmeyecekti.
Hakan kızı başından savmak için vakit kollarken durumlar Atiye için daha zordu.
Hakan Bey ve Bade Hanım geldiğinden beridir kendini fazlalık olarak hissediyor , üstüne Hakan Beyin kötü bakışlarıyla bu durum hepten pekişiyordu.
İçinde bir kıskançlık peyda olmuş ,gönlüne sözünü geçiremiyordu.
Hakan Bey genç kızın gözüne her geçen gün biraz daha yakışıklı biraz daha çekici geliyor.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATİYE
Storie d'amoreİç anadolunun küçük bir kasabasına doğru , hükümete isyan eden bir anarşiyle yapacağı röportaj için yola çıkan ülkenin en önemli gazetecisi Hakan.. Kadınların ötekileştirildiği bir köyde babasız büyüyen ,horlanan aşağılanan buna rağmen dimdik durmay...