Gece yatağında huzursuzca kıpırdandı Hakan.
Sertleşen erkekliği ona asla rahat bir uyku çektirmeyecekti anlaşılan. Kasıklarının ağrısı genç adamı yatağında bir oraya bir buraya döndürüyor , beyni Hakan'a çaresinin bir alt katta olduğu sinyalini sürekli yineliyordu. Badeyi uyandırmamak için kalktı ve balkona çıktı. Yüzüne çarpan soğuk hava genç adamın alev gibi tenine iyi gelmişti. Biraz rahatladı. İr sigara yaktı ve az önce olanların gerçekliği ilk kez genç adamın yüzüne vurdu. Atiye'den uzak kalmak ne de kolaydı. Onun tadını kokusunu bilmeden o benim karım değil demek ne de kolaydı. Peki şimdi ne olacaktı ?Atiye'yi ailesine söyleyemezdi. Söylerse de genç kızı kabul etmeyecekler ve belki evden bile uzaklaştıracaklardı.
Bade'nin tepkisini asla kestiremiyordu. Ayrıca genç karısı bu tepkide gayet haklıydı.
Söylemese Atiye, elini uzatsa dokunabileceği kadar yakın fakat evin hizmetlisi rolünde nereye kadar devam edebilirdi.İç sıkıntısı ile sigarasını söndürdü.
Keşke Atiye ile evliliğini herkese söyleyebilecek yüreği olsa onu baştan kabullense ve Bade'yi hiç üzmeseydi.
Şimdi esmer tanrıçasıyla şu yatakta birlikte uyuyor olacaktı. Kanını kaynatan kokusuna bayıldığı kadında dindirecekti tüm şehvetini.
O küçük kıza hissettiği bu yoğun şehvetin yanı sıra, onu sürekli gözünün önünde istemesi. Sesi, kahkahası,sohbetini de seviyor duyguları artarak devam ediyordu. Aşk değildi sevgi de denmezdi ama asla başlarda hissettiği nefret ve sonrasında gelen boşluk hissi gibi değildi duyguları.Dışarının soğuğunu yiyen sakinleşen vücudunu sıcacık yatağa bıraktı, Bade'nin mırıldanarak kendisine sokulmasına müsade etti.Ve gözlerini kararsız bir uykuya kapattı.
Bunun yanı sıra Atiye'de çok başka duygular içinde değildi. Uyarılmış , uyarılmanın ne olduğunu bilmeyen bedenini sakinleştirmeyi de becerememişti.
Yüzünde tatlı bir gülümsemeyle 'o da beni seviyor.'diye düşündü.Gözlerin umutlu bir geceye kapattı.
Sabah erkenden gelen telefon sesiyle açtı gözlerini. Bilmediği bir numaraydı. Telefonu reddedip uyumaya devam etti. Yeniden çalan telefon genç adama ,artık bu çağrıya yanıt vermesi gerektirdiğini düşündürdü.
'Alo' genç adamın kalın bariton sesi biraz sert çıkmıştı.
'Selamın Aleyküm damat bey. Ben Rıza, seninle tanışmak nasip olmadı. Aylar sonra beni böyle bir sürprizin beklediğini nerden bilebilirdim. Bir kaç güne Atiye'yi ziyaret edeceğim. Misafir kabul ediyon mu ?'
Hakan karşısında yıllardır ulaşmaya çalıştığı , devletin en azılı anarşisti ile bu kadar kolay konuştuğuna mı şaşsın adamın gelip göreceklerine mi yansın bilemedi.
Ayarlamaya çalıştığı ses tonu ile 'Tabi abi, Atiye senden hep çok güzel bahsediyor. Buyur bekleriz.' diyiverdi.
Şimdi ne yapacaktı.
'Kafamı sikiyim? Bekleriz ne lan. Kimi bekliyoruz nereye bekliyoruz?'
Hakan söylene söylene banyoya girdi. Elini yüzünü yıkayıp biraz kendine geldiğinde çıktı.'Kiminle konuşuyordun hayatım ?'
Badenin yarı şiş gözlerine bakarken, karısının onları duymuş olabileceğine dair bir ipucu aradı fakat kadının pek bişeyden haberi yok gibiydi.
'İş.'baygın konuşması umursamaz ve konuşmayı sürdürmek istemediğini belli eder tondaydı.
Bade kocasının bu tavırlarından son derece sıkılmıştı. Bir kaç gündür aklında olan arkadaşları ile Fransa gezisi için uygun zaman diye düşündü.
'Bu arada sana söylemek istediğim bişey var.Bizim kızlarla birkaç günlüğüne Fransa'ya gideceğiz haberin olsun belki bu süreç, birbirimizi özleyip kıymetimizi yeniden anlamamız için ikimize de iyi gelecektir.Ne dersin?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATİYE
Romanceİç anadolunun küçük bir kasabasına doğru , hükümete isyan eden bir anarşiyle yapacağı röportaj için yola çıkan ülkenin en önemli gazetecisi Hakan.. Kadınların ötekileştirildiği bir köyde babasız büyüyen ,horlanan aşağılanan buna rağmen dimdik durmay...