9.

2.1K 133 22
                                    

3 gündür İstanbuldaydı,kaldığı yurtta ki en güzel tek kişilik odanın yeni sakini olmuştu.

Deniz manzarasına bakarken , şehre gelişini hiç böyle hayal etmemişti.

Okulu kazandığı sene gelecekti hem de annesiyle ama kader ona öyle oyunlar oynamıştı ki evli bir kadın olarak şehire gelmiş ama kocasının yanına değil ondan çok uzakta bir yurda gelmişti.

Kocası da karısının yanındaydı ne ironiydi ama.

Henüz kimseyle tanışmamıştı yurtta ama yakında odalardakileri tanıyıp en azından yalnızlığına son vermeyi düşünüyordu.

Dışardan gelen seslere aldırış etmedi çalan sirenin ne olduğunu da anlayamıyordu sadece gürültüden rahatsız olmuştu.

Kapısını açıp ne olduğuna bakmak istedi görebildiği bol duman ve kendi odasına yaklaşan merdiveni kaplamış alevler en son gördüğü şeydi.

Gözünü açabildiğinde koluna bağlı serumlar dikkatini çekti.

Uzun bir süre nefes alamamış gibi boğazı ağrıyordu.

'Sonunda açtın güzel gözlerini beni çok korkuttun .'

Gelen tanıdık sesle hemen yan tarafına baktı.

Hakan Bey burdaydı ama nasıl ?
Hem onun gözlerine güzel mi demişti.

'H-hakan Bey siz nasıl burdasınız ne oldu hiç bişey hatırlamıyorum.' sesi çatallı ve yorgun çıkıyordu.

'Yurttan senden haber almam için görevlendirdiğim güvenlik görevliniz yurtta yangın çıktığını haber verdi,hastaneye gelirken yüreğim ağzımdaydı.

İyileştikten sonra artık o yurda dönmen imkansız , hem bina kullanılacak durumda değilmiş hem de kullanılsa dahi seni bırakmam artık eve gidiyoruz doğru.'

'Hayır istemiyorum Hakan Bey,başka bir yurda geçerim bu her yerde olabilirdi Allah korusun.'

Hakan ,Atiye'nin elinden tutup yüzüne doğru eğildi , eli yüzü sis pis içindeyken dahi çok güzel görünüyordu bu kız.

'Artık itiraz yok, sorumluluğunu bana verdiler başına bi iş gelse anene ne hesap veririm .' Tüm bu düşünceleri deli saçması gibiydi , hissettikleri ve ağzından çıkanlar bambaşkaydı.

Atiye ise başka şeyler duymak isterdi elbet ama duydukları gerçekler onu şaşırtmamıştı.

'Sizde haklısınız , birde ölüm başınıza dert olmasın.' Acı gülümsemesi adamın kalbine hançer gibi saplandı.

'Öyle demek istemediğimi biliyorsun.
Daha fazla konuşup yorma kendini hadi biraz uyu o esnada serumun da bitsin eve geçelim.'

Kızın kapanan gözlerine baktı bir süre , ölüm düşüncesi bile irkiltiyordu adamı.

Bu genç kız okuyacak yükselecek ve hep istediği kimliği kendine yaratacaktı annesini de o köyden kurtaracak o köye güçlü ayakları üzerinde duran bir kadın olarak geri dönecekti.

Kim bilir belki de güzel de bir yuvası olacaktı.

Her şeyin en güzelini istiyordu bu genç kız için.

Son düşünceleri adamın içini burktu , sebebini henüz anlamasa da içine bir kasvet çöktü.

Eve vardıklarında genç kızı ev sakinleri neşeyle karşılamışlardı.

Hakan hepsine yurtta çıkan yangından bahsetmişti , aile şimdi kızın neden habersiz çekip gittiğini dahi unutmuştu.

Hepsi ayrı ayrı geçmiş olsun için Atiye'nin yanına uğramış Hakan'ın uyarısı ile kısa kısa sohbet etmişlerdi , genç kızı yormamak adına.

ATİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin