Yaklaşık on beş dakikadır buğrayı takip ediyorum şimdi durup önümüzdeki yıkık kulubenin içine girdi
Ona yetişmek için hızlı koşuyorum ondan çok yoruldum benim içinde iyi oldu o kulübeden çıkana kadar dinlenirim kulubenin yanındaki ağacın arkasına durdum
Ağacın gövdesine sırtımı yasladım bu gece diğer gecelerden farklıydı ilk defa tepedeki ay ışığı bu karanlığı aydınlata biliyor etrafa baktım sesizce bana doğru gelen birini gördüm ne yapacağımı şimdi neasıl gideceğim geri tam kaçacek kolumu tuttu
Gözlerini kısarak bana baktı ve sesizce "Dur!" Dedi elinde ışığı hafif yanan aradada sönen bir tane fener vardı. Saçları salık üzerinde dizlerine kadar gelen bir elbise vardı
Kafasında bere takmıştı çok büyük göstermiyordu elindeki feneri yüzüme doğru tuttu gözlerimi istemsizce kıstım
"Sen kimsin?" Derken yavaşça feneri indirdi "beni durduran sensin peki sen kimsin" dedim bana "soruya soruyla cevap akıllıca" dedi bilmiş bir tavırla
"Peki ilk önce ben söyleyeyim adım ELLA" daha ona cevap vermeden buğranın girdiği yerden ses geldi
Arkama evden çıkmışmı diye bakarken sesiyle irkildim "Sen birinimi takip ediyorsun? "Kızın kim olduğunu bilmiyorum ama kötü birisine benzemiyor "yo hayır" dedim kendimden emin bir sesl bana sesiz bir şekilde gülerek "Güzeldi ama ben yemem olmadı"
"Olmadı mı?" Hayır dercesine kafasını salladı ama hâla yüzünde tebessüm vardı "Ee hadi gerçeği söylersin diye düşünüyorum"
Ona güvensiz gözlerle baktım "Hadi ama 16 yaşındaki kızdan mi korkuyorsun" Kormak mı "Hayır korkmuyorum sadece emin olmak istiyorum" dedim
Tam söze başlayacakken birden çok kuvvetli bir rüzgar esti "Şimdi mi?"
Dedi kendi kendine konuşuyordu ikimizde yere çömeldik rüzgar okadar şiddetliki ağaçları bile sökebilirdi her yer yer uçuyor sonra aniden durdu ella bileğindeki saate benzeyen şeye baktı sonra bana dönerek
"Sence ne kadar sürdü bu fırtına" daha ben etkisinden çıkamamıştım yinede ella nın sorduğu soruya tahminimce cevap verdim "beş beş dakika" hatta belkide daha fazlasıydı
"Hayır elli dokuz saniye çok uzun gibi geldi deği mi eğer senin dediğin gibi beş dakika olsaydı burası tuzla buz olmuştu gökyüzündeki ay'a bakıp daha ona var "
"Neye var heryerin yok olmasına mı" dedim korkum sesimden belli oluyordu "Daha heryer değil burası sanırım iki gün daha bu ay ışığıyla aydınalanıcağız ondan sonra-"
Arkamdaki eve bakıp yavaşça uzaklaştı baktığımda evin kapısı açıldı ilk başta evin içinden kadın dışarı çıktı buğra'da arkasından çıktı yürümeye devam ederken kadın karşısına geçti Kadının yüzünü göremiyorum.
"Buğra daha Ne kadar sürecek?" Dedi bıkkın bir sesle buğra sıkıntılı bir nefes verirken elini alnında gezdirdi ve konuşmaya başladı "bu konuyu kapattığımı hatırlıyorum"
Kadının sesi çok tanıdıktı. Hatta tanıyorum bu beni öldürmeye çalışan kadın mı? Elini indirip kadına arkasını dönüp gidecekken kadın konunu tuttu "Bir şey var değil mi yani bunun başka bir açıklaması yok" buğra kadının elini kolundan ayırdı. Cevap vermedi
"Anlamıştım herşeyden önce engellemeliydim" dedi kadın
"Sus" dedi sertçe
"Kendine gelmeni istiyorum buğra sen böyle değilsin sen böyle biri değilsin lıtfen iyi rollere girme sen kendin bataklığa batmışken o kızdan sana ne?Biticek ama herşey sona geldik az kaldı"
"Tekrarlıyorum sus " dedi korkunç bir şekilde bakarken
"Öldürmeliyiydim zaten ölüme mahkum bir kızı yaşatmak hataydı"
"Kes sesini" dedi yüksek sesle "daha fazla zorlama beni"
Benden bahsediyorlar o kadın beni öldürmek isteyen kadın insan mı bilmiyorum keşke gelmeseydim dedim kendi kendime
"Buğra" dedi bu sefer kadın ses tonunda hüzün vardı
"Uzatma gitmem lazım " dedi bunu söylerken konuşurken gözlerine bakmadı "Yapma böyle hiç birşeyde yıkılmam ama bu beni mahfeder" dediAniden dudaklarımdan sahte bir gülümseme çıkı
Kadın birden aralarından olan mesafeyi aşarak iki elini buğra'nın yüzüne yaklaştırdı hafifce dokunarak onla göz teması kurdu gittikçe aralarındaki mesafe kapandı.Onlara bakarken içimde tarifsiz bir acı oluştu rahatsız edici istemsizce gözlerim doldu onları gördükçe acı çekiyorum daha fazla bakamayıp önüme döndüm Neden beni ne ilgilendirir başka kızlarla ne yaptığı? Bilmoyorum ama görmek rahatsız ediyor Kalbimin en derinliklerinde buğra'ya kırılmıştım Peki neden?
Kısa süre sonra buğranın sesini yeniden duydum "Tekrar sakın bunu yapma" dedi kadının bir daha sesini duymadım
Kapının çarpmasıyla arkamı döndüm buğra gitmişti kadında sanırım eve girmişti buğra'dan önce eve dönmem lazım ama etrafa baktım buğra gözükmüyor o eve kedının yanına girme ihtimali beni mahvediyor girmez değilmi neden girsin kiHissettim şey tarifsiz kendimi kızgın hissedip bir okadar da kırgınım aklım dan o düşünceyi çıkartmem gerek önümü döndüm önüme baktığımda Ella'nın hâlâ orada olup beni ağacın arkasından izlediğini fark ettim
Eliyle bana yeri gösteriyordu yere baktığımda ışığı oraya tuttu yerde bir tane kağıt parçası vardı elime aldım daha açamadan ışığı kapatıp hızla uzaklaştı kağıdı alıp eve doğru ilerlemeye başladım
Eve vardığımda girişin ışığı hâlâ yanıyor kapıyı açtım içeri göz gezdirdirirken buğra daha gelmemiş
Hayır buna sevinmedim içim içimi yiyor onunlamı kalacak bu gece?
Çünkü o eve ne geri girdiğini ne gittiğini gördüm kafamın içindeki bu anlamsız düşünceleri bir kenarı bırakıp
İçeri girdim yukarı çıkıp dünya'nın uyuduğu odaya girdim hâlâ uyuyordu benim bu merakım yüzünden kızı tek başına bıraktım
Böyle olmaz ya benim takibi bırakmam lazım yada dünyayıda yanımda götürmem lazım
Gördüklerim yeterince canımı yakmadı sanki
Ellanın bana verdiği kağıdı okumaya başladım"Buraya geldiğinden beri ilk defa bir insanla konuştum beni bul ama unutma burada bulman için iki günün var "
ELLA♡ PERİ KIZINotu okuduğum an birdenbire gülümsedim onu bulmak bende isterim belliki bizden daha çok şey biliyor
kanatlılar hakkında.Onu bulmam lazım iyi ama nasıl hemde iki günde bu iki günde bir daha karşılaşacağımız bile muaammaydı kağıdı cebibe koyup gözlerimi kapattım....
ELLA♡PERİ KIZI
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANATLILAR (DÜZENLENECEK)
FantasyBu zamanın en büyük hatası yaşamak değildi. Sadece güvenmekti.. Ben bu acıları, yaşadığım, için değil, belkide güvendiğim için yaşadım Benim acılarımı, belki benden daha güzel geçirdi ama o yaşattığı güzellikleri saniyeler içinde acıya dönüşt...