20."GECE MAVİSİ"

70 42 0
                                    

Heresa kapıdan içeriye girdi yüzünde  samimi  bakışları ve sıcak bir gülümseme vardı  Elinde tepsi vardı yine bedenimi sardı o karıncalanma  hissi  ama yoğun değil
Yanıma  geldi tepsiyi uzattı   "Al sıcak bir şeyler iç iyi gelir biraz kahvaltıkta koydum biz yedik siz uyuduğunuz için uyandırmadim" dedi  ve yanıma oturdu tepsiyi aldım bardaklardan birtanesini  kendine alıp içmeye başladı.

Bende bir kaç yudum aldım çok garip bir tadı vardı.
Bana koyduklarının biraz yemeye başladım 
Heresa tek kelime etmeme fırsat vermeden odadan çıktı
Kahvaltılıklardan biraz yedikten sonra tepsiyi Mutfağa bıraktım ama heresa yok
baya zaman geçmiş yağmurun sesi daha çok yükselmiş ama buğra hâla gelmedi

Aniden giren baş ağrısıyla elimi başıma götürüp bir kaç kere oluşturdum  etraftaki sesler kulaklarıma iğne gibi saplanıyor kollarımı dizlerime yaslayıp başımı ellerimin arasına aldım geçmeyecek gibi ağrıyor.

Çok geçmeden o  içeriye gelen ses ayak ucumda bitti heresa gelmişti kafamı kaldırıp ona  bakamadım  ne olduğunu anlamadım  "Kayra" dedi kısık bir sesle  bir kaç kere daha adımı tekrarladı bilmiyorum ona bir yanıt vermek zorundayım  kafamı kaldırıp ona baktım elinde kıyafetler vardı.

"Şey ben banyo etmek istersin diye  bir giyecek bir şeyler getirmiştim ama pek iyi görünmüyorsun istersen dinlen"

Banyo edecek halim yok birden bire olmuştu bu ama belki girersem birazda olsa geçer diye girmek istiyorum
Ağzımı açıp  "olur" diye bildim   elindekileri bana uzatarak  "Banyo koridorun sonunda" dedi  ayağa kaltım sesiz bir şekilde  "Teşekkür ederim"

"Kayra" dedi tekrardan "Efendim"
"Sana ben bişey verdim mi verdim içtin mi peki" dedi kandı sorup cavaplamıştı anlamadım "Evet Neden birşey mi oldu?" Kafasını salladı ama yüzünden belli oluyor  "Hayır sadece bozulmuş sanırım bende iyi değilim " deyip gitti

Banyoya doğru giderken kendi sesim bile beni rahatsız ediyor. Banyonun penceresinin kenarından sızarak gelen rüzgarın sesi bir yandan tam kapatılmadığı için   çeşmeden akan suyun sesi bu sesleri bir kenarı bırakmaya çalıştım

Suyu açarak elimdeki maşrapanın içine ılık denilemeyecek kadar soğuk olan suyu  doldurup bedenimden aşağıya döktüm bu benim üşümeme  sebep olmamadı sanki hissizleştim sadece küçük bir  ürperti hissettim

Banyo yaptıktan sonra  heresanı  bana verdiği kıyafetleri hızlıca üzerime geçirdim siyah kalın bir kazak ve aynı renkte eşofman vardı.

Aynaya baktığımda gözlerim kan çanağına dönmüştü gözlerimin altında belirgin morluklar var. su, üzeri azıcık sertleşmiş olan anlımın Kenarındaki  yarayı canlandırmış, azda olsa kanıyordu..
Tek kelimeyle  dakıkalarda mahfolmuştum

Kim bilir Belkide  çoktan bedenim  vazgeçtj bu savaştan..

Başım dönmeye başladı  ellerimden destek alıp yavaşça dışarı çıktım geçemesini beklemek artık aptallık olacaktı.

Dayanıp kendimi salonun koltuğuna bıraktım dünya öbür koltukta uyuyordu gözlerim kapatıyorum  anında feci bir acıyla geri açıyorum  aniden olan anlamsız bir acıyla boğuşuyorum

Yarı uyanıklık arasında bir kapı sesi duydum buğra olmasını istiyorum birşey yapamamasa bile yanımda olması yeter  burada durdukça daha kötü şeyler olacak gibi  fazla bekletmeden kapı açıldı yavaş yavaş sesler yükseldi

"Girme! Lütfen"
"Hadi ama bu fırsatı kaçıramam sende yapma bana bunu"
"Olmaz lütfen anla"
"Verdin değil mi?"
"Hani öyle birşey yapmayacağını söylemiştin"
"Bana bu konu hariç her konuda güvene bilirsin heresa"
"Tamam lütfen git"

KANATLILAR (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin