Düzenlendi ✔
Banyonun kapısını açıp banyoya girdim
kapıyı kapatıp kilitledim kapını çalması durmuş buğra kapıyı açmıştı
Dışarıdan konuşma sesleri geliyor ama ne dedikleri anlaşılmıyor sadece buğra birşeyler söyledikten sora diğerleri
"tamam, peki , emir edersiniz.,"
gibi cümleler kullanıyorlar kapı kapandı sesler kesildi hala yaşayan insanlar varmı
Sargılarımı yavaşça çıkartıp kendimi suyun altına bıraktım su canımı yakıyor su karnıma ulaşınca kana bulanıyor yere ulaşıyor yer kan gölü oldu saçlarımı oradaki şampuanla yıkayıp hızla çıktın dolaptan aldığım kıyafetleri giydim sadece iç çamaşırlarım ve üzerimde bana bol gelen bir tişört
Banyonun kapısını açıp banyodan çıktım hâla dünyalar gelmemiş dünya nerede veya kimle gelecek hiç bir fikrim
Odaya girdiğimde buğra arkası dönük dolaptan üzerine giyecek tişört alıyordu altında siyah bir pantolon vardı
Sırtında dövmeler var onların aralarında derin yara izleri var benim geldiğimi fark edince bana döndü saçları ıslaktı sanırım banyo etmişti gözlerimi ondan kaçırıp kafamı çevirdim "Özürdilerim bilmiyordum" dedim utançla elindeki sıfır kol tişörtü bir çırpıda üzerine geçirdi gözlerini üzerimde hissettim ardından gülme sesini duydum "Ne gülüyorsun" dedim
"Bakmıyorsan nasıl biliyorsun güldüğümü?" Dedi ukala bir tavırla
"Saçma sapan konuşma sesini duydum"
"Bakabilirsin" dedi yüzüne baktığımda gülerek beni izliyor
"Ne saçma sapan sırıtıyorsun?" Bu sefer sesli gülmeye başladı
"Senin o meymenetsiz haline ne oldu çok mutlusun galiba" biranda gülmeyi bırakıp eski sert halini aldı yüzü
"Böyle daha mı iyi" dedi bir kaç adım yaklaşırken "Böyle mi bakayım cidden sana" onun gelmesiyle iki adım geriye gittim sırtım Kapıyla buluştu armızda bir adımlık mesafe kalınca durdu ellerini Kapıya yasaladı gözlerini bana kitledi yine maviliğin derinliğine baktım "Hayır bakma böyle" dedim önceki sorusuna cabap olarak
Geri çekilmeden
"Sen bana ne soruyordun sor şimdi" dedi
"Onlardanmısın yoksa piskopat sapığın tekimisin diye sormuştum "
"He evet" dedi sabit olan gözlerini yüzümde gezdirdi "ikiside değilim" dedi
"Öyle mi peki neden aldın benim olan kağıtları
"Senin için" deyip uzaklaştı yanına gidip kolundan kavrayak yeniden gözlerine baktım ama o onu tutan koluma bakıyordu çekmedim kolumu "Senin için bir cavap değil" gözlerini yavaşça gözlerime getirerek "Eğer görseler seni yaşatmazlar"
"Tamam" dedim sınırları zorlayarak "Yaşatmasınlar sana ne?" Ne diyorsun kayra yada ne istiyorsun
"Kayra daha fazla zorlama" dedi
"Cavap ver vereceğini söyledin"
Yeniden güldü çok daha iyiydi bu hali her halinden
elini karnıma uzattı
"Kanıyor sargı yapalım daha kötü olmasın"
Kapı çaldı bu kapı kimi kurtarmış oldu
"Bu seferlik kurtuldun bidahakine bunun cevabını vereceksin" dedim
"Bu kadar cesur olma zarar görürsün" dedi ardında
Kapıyı açmak için o gitmeden ben gittim
Merdivenlerden inip kapıyı açtım karşımda bir kadınla adam vardı adamın elinde fener fener tutmuştu
Kadında dünyanın elini tutumuşltu dünyanın kıyafeti değişmiş saçları iki yandan örülmüş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANATLILAR (DÜZENLENECEK)
FantasiBu zamanın en büyük hatası yaşamak değildi. Sadece güvenmekti.. Ben bu acıları, yaşadığım, için değil, belkide güvendiğim için yaşadım Benim acılarımı, belki benden daha güzel geçirdi ama o yaşattığı güzellikleri saniyeler içinde acıya dönüşt...
