Define kuyusunda karşısına çıkan yılanı rüyasında da gören adamın, ilginç, korkunç ve tüyler ürpertici kabusları ve yaşadığı olaylar.
Selamun aleyküm. Bir akşam sırt ağrımdan dolayı; tavsiye üzerine salonda, yere sünger serdim, yattım. Rüyamda abim ve yeğenim basket oynuyorlardı. Uyandım ama aslında rüyadaydım. Rüyamda bir rüyadan uyandım yani. Nedense sinirliydim. Başımı çevirdim; abim basket topunu tam başımın dibinde yere vurdu. Kalktım, süngeri ve battaniyeyi kucaklayıp mutfağa gidiyorken kapıyı açtım.
Karşı köşede kardeşim, üç kızın arasında fingirdeşiyor. Kimse çıplak deği ama. Ayaktalar. Benden tarafta olan kız bana baktı. O an önümde bi' dikilme hissettim. Elimdeki süngerle önümü kapatıp lavaboya ilerledim. Arkamdan geldi, koluma sarıldı "Ne oldu?" diye sordu. Kızgın bir şekilde "Yok bir şey!" dedim. Bıraktı beni. Yüzünü net gördüm ama daha önce gördüğüm bir sima değildi bu.
Tuvalete girdikten sonra bir anda kendimi evin dışında gördüm ama bizim ev şehir içinde normalde. Rüyadaki evin dışında ise köylük bir alan vardı. Dere kenarında topraklı bir alana kuruluydu. Neyse, derenin kenarına serdim süngeri, uyumaya çalıştım. Sağ elimin orta ya da işaret parmağı, derenin içindeki bir taşın ortasındaki oyuğa denk geldi. Su da vardı oyuğun içerisinde. Derken bir şey dokundu parmağıma. Baktım; ayağımın dibinde; gövdesi kırkayak, kafası solucan yahut yılan gibi bir şey zıpladı dizime kadar. Bir daha zıpladı; bu sefer karnıma kadar. Sonuncusunda ise tam yüzüme geliyordu.
Korkudan aniden uyandım ama gerçek gibiydi. Korktuğum kırkayak / solucan değildi. Bana dokunmasıydı. Hayvanlara dokunamam özellikle kedilere.
Define Kuyusundaki Yılan
Ertesi gün define aramaya gittik. Bir kuyuda çalışıyorduk. Üç saat kadar kuyunun içinde kaldık. Sigara içmek için kuyudan çıkayım derken tam çıkışta nedensizce bir noktaya takılı kaldı gözlerim. İki-üç dakika bir şey görünmüyor ama bakıyordum. Derken karanlık oyuğun içerisinde, bir yılanın, kafasını bana doğrulttuğunu fark ettim. Kıpırdamazsa asla görünmüyordu. Kuyuda çalışan diğer arkadaşıma söyledim. Geldi. Baktı, baktı... "Bir şey görünmüyor." derken "Bir şey kıpırdadı." dedi ve yılanı gördü. Yılan delikten çıkınca fark ettim Çapar yılanmış ve aynı yılanı bir gün önce başka bir köyde görmüştüm. Dibimden süzülerek geçti.
İki ay filan sonra; salonda, çekyatta yatıyorum. Rüya görmeye başladım. Rüyamda yine mutfakta; yer yatağında yatıyorum. Birden cebimden yılan çıktı (Aynı yılandı; çapar yılan) ve yanıbaşımda üç veya dört kız oturmuş, sohbet ediyorlardı. Yılan çıktı, daire çizerek, arada bir etrafa bakarak, geri döndü. Kımıldayamıyordum. Karabasan gibiydi. Neyse, yılan tam geri; cebime girecekken kıçımı zıplatırcasına geri çektim. O an uyandım.
Baktım yere düşmüşüm. Gerçekten de zıplamışım. Rüya da gerçek gibiydi zaten ama en anlamsız olan ise yere düştüğümde annem de uyanmış. Benim düştüğümü görmüş ama ben düştüğümde anneme baktım; gözleri kapalıydı. Sabah dedim ki belki gerçekten düşmemişimdir. O da rüyadır. Anneme anlattım. "Ben de korktum oğlum sana bir şey oldu diye. Gördüm düştüğünü." dedi. Sonradan aklıma geldi "Madem düştüğümü gördün; niye gelip bakmadın anne?" diye soramadım bir türlü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paranormal Haber Korku Kitabı
TerrorBu kitaptaki tüm hikayeler paranormalhaber.com sitesinin sahibinden izin alınarak yayınlanmıştır. Tüm hakları saklıdır ve iş bu sitenin sahibine aittir. İzinsiz alıntılama, kopyalama yapıldığı takdirde yasal işlem başlatılacaktır.