Şatonun uzun koridorlarında ardında kırmızı pelerinini dalgalandırarak yürüyordu.Uzun siyah saçları doğaüstü bir pürüzsüzlükle başının iki yanından omuzlarına kadar iniyor ve kürek kemiklerinde sonlanıyordu.
Kemikli yüzünü daha soğuk ve asil yapan saçları süt beyazı tenini de ortaya çıkarmıştı. O kadar beyazdı ki hareket etmese ölü sanılırdı.Gerçi kısmen ölüydü.
Kont, koridorun sonundaki büyük ahşap kapıyı itti ve koca şatoda yankılanan bir gıcırtının çıkmasını sağladı.Meşalelerin aydınlattığı büyük salonda ziyafet masası hazırlanmış onu bekliyordu.
Kont, ellerini kaldırdı ve masada dizili asilzadeleri selamladı.
-Hoş geldiniz, dostlarım! Sevgili lordlarım ve leydilerim.Bugün şatoma gelerek beni gerçekten de onurlandırdınız.
Asilzadelerin hepsi yüzlerinde korku dolu bir şekilde oldukları yerde duruyordu.Nedenini bilmiyorlardı, ama bu adamdan ödleri kopmasına rağmen davetini kabul etmişlerdi.Hepsi büyülü bir ezgiyi takip eden fareler gibi rahat şatolarından bu korkunç yapıya gelmiş ve sonunda buraya iştah açıcı yemeklerin bulunduğu bu ziyafet masasına oturmuşlardı.
-Gergin olduğunuzu görüyorum.
Dedi Kont.
Göz bebeklerini bile yutan siyah gözleri tek tek masadakilerin üstünde gezindi.İnce dudakları hafifçe kıvrılmıştı.
-Korktuğunuzu hissediyorum.
Diye devam etti.
Yürümüyor da süzülüyor gibi masaya ilerleyip genç bir kadının başında durdu.Kadının açıktaki zayıf boynuna eğildi ve kokladı.
-Yaşamınızı kokluyorum.Kalbiniz o kadar hızla çarpıyorki hepiniz hala nasıl kaçıp gitmediğinizi kendinize sorup duruyorsunuz.
Kont'un sesi eğlenirmiş gibiydi.Genç kadının boynunu hafifçe öptü ve doğruldu.
-Kaçamazsınız çünkü artık benimsiniz.
Dedi Kont.
Sonra eldivenlerini çıkardı ve boynunu sıkan pelerini yerinden söktü.Siyah pürüzsüz saçlarını yüzünden geriye itti ve gülümsedi.
-Ziyafet başlasın!
Çığlıklar şatonun boş ve soğuk koridorlarında yankılandığında, Kont Dracula, var olduğundan beri yaptığı tek şeyi yapıyordu.İnsanların yaşam iksirini, kanını içiyordu.
O, bir iblisti.
O, bir ölüydü.
O, Dünyada ki Tanrı'ydı.
Yeni bir hikayeyle daha karşınızdayım.
Ne zamandır böyle bir fikir aklımdaydı.
Fantastik bir gay hikayesi yazmayı çok istemiştim:)Bu tanıtım misali bir ilk bölümdü.
Umarım beğenirsiniz:)
Vote, yorum ve önerilerinizi bekliyorum^^Bir de bu kitabımız ile bağlantılı Kehanet'in Çağrısı adlı çalışmama bakmanızı da tavsiye ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRACULA(Tamamlandı)
VampireHayatın acımasız gerçeklerine karşı hayallere sığınan yetim bir genç;Aiden. Ve diğer tarafta, karanlıktan yapılma siyah gözlere sahip gizemli bir adam... İlmekler atıldı. Kader Tanrıçaları iş başında! Düğümler çözülecek mi? Bazı düğümlerin çözülmesi...