-Bu gerekli miydi?
Mai'nin endişeli sesiyle uyandı.Aiden sanki derin bir denizin dibinden çıkmış gibiydi.Ciğerleri yeni bir solukla hızla şişerken bedeni yaşamla doluyordu.
-Bir önceki girişimleri göz önünde bulundurulursa evet, gerekli.
Sesin sahibi Kont'du.Aiden bir sunağa yatırılmıştı ve elleriyle ayakları sıkıca bağlıydı.Kaşlarını çattı ve derhal çözülmesi için ağzını açtı ama ağzı da bağlıydı.
Gözlerini Kont'a dikti.Son sözleri hala aklındaydı.
Ayini mühürlüyorum, ey Seçilmiş Olan artık benim, Karanlık Olan'ın hizmetindesin.
Bu "hizmet" olayını hiç anlamamıştı.Ve şu anki durumuna nasıl geldiği hakkında da zerre fikri yoktu.
"Beni serbest bırak!"
Diye geçirdi aklından.Kont'un kendisini duyabileceğini biliyordu.Daha önce de olmuştu.
"Böyle bir şey olmayacak"
Diye yanıtlamıştı anında.
Sesi bu durumdan eğlenir gibiydi.Aiden kendine kızdı.Bir anlık zaafına yenik düşmüştü ve şimdi bunun bedelini ödemek zorundaydı.
Sonsuza ve sonsuza kadar..."Senden nefret ediyorum!"
Aiden konuşamasa da parlak gözlerini Kont'a sabitlemişti.Ve iç sesi en az kendi sesi kadar korkutucuydu.
Kont güldü.Mai ona tuhaf tuhaf bakarken Aiden'ın zihnine konuştu.
"İkimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz."
Sesinde hem alay hemde şehvet vardı.Aiden kendine tekrar küfretti.Bu İblis'in aklına girmesine izin vermişti.Belki de Kont'a bırakmak yerine kendisini öldürmeliydi.O zaman bunlar yaşanmazdı.
Gözlerini bir saniye kapadı.Bütün bunların bir kabus olmasını diliyordu.Fakat öyle olmadığını adı gibi de biliyordu.
-Hoş geldin Tara.
Aiden gözlerini açtığında Mai'nin seslendiği kişiyi görebilmek için başını çevirdi.Gölgelerin arasında bir kadın belirmişti.Üzerinde siyah bir cübbe vardı ve cübbenin başlığı suratının büyük kısmını kapatıyordu.Yine de kadının soluk beyaz teni ve dolgun kırmızı dudakları belli oluyordu.Dudakların kıvrılışından kadının endişeli olduğu anlaşılabilirdi.Aiden bunu görebiliyordu.Fakat dikkatsiz bakan biri bunu soğuk bir gülümseme sanabilirdi.
-Merhaba Mai.Kont...
Kadın hafif bir şekilde eğildi ve sanki saygısını göstermek istercesine bir saniye öyle kaldı.Eski haline geldiğinde başlığın arkasına gizlenen gözler Aiden'a dönmüştü.İzlendiğini hisseden Aiden, bakışlarını kadından kaçırdı.
-Bunlar malzemelerin.Umarım eksik bir şey yoktur.
Dedi Mai.Omzuna asılı çantadan birkaç parça eşya çıkarmıştı.Aiden bunların gözyaşı şişesiyle kendi tarağı olduğunu gördü.Demek ki Ayin tam olarak tamamlanmamıştı.
Hala bir geri dönüş olabilir miydi?
Umutsuzca bağlı olan elleri ve ayaklarına baktı.Artık nasıl kaçabileceğini bilmiyordu bile.
Gözlerini tekrardan Kont'a çevirdi.
"Eğer beni ölümsüz yaparsan ilk alacağım senin canın olacak, bunu bil Drakula!"
Gözlerinden ateş çıkarabilse o anda çıkarır ve Kont'u yakardı.
Drakula sadece gülümsedi.Boşluk gözlerinden dışarı taşan kara enerjiyle sanki Aiden'ın ruhuna bakıyor, onu delik deşik ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRACULA(Tamamlandı)
VampirosHayatın acımasız gerçeklerine karşı hayallere sığınan yetim bir genç;Aiden. Ve diğer tarafta, karanlıktan yapılma siyah gözlere sahip gizemli bir adam... İlmekler atıldı. Kader Tanrıçaları iş başında! Düğümler çözülecek mi? Bazı düğümlerin çözülmesi...