Multimedyada Karekterler var ama bu kişileri hayal edin diye bir zorunluluk yok istediğiniz şekilde hayal edebilirsiniz benim aklımdaki kişiler bunlar o kadar.
Okuyan herkes oy verebilirmi? yapmanız gereken sadece bir yıldıza basmak ve mutlu olmamı sağlamak. Bu bölüm baya uzun oldu bence.
Keyifli okumalar.
-Sumru’nun anlatımından (flash back)-
Karnıma giren hafif sancıyla gözlerimi açtım, başımın üstünde çatık kaşlarla beni izleyen Savaş’ı gördüm, hala kolları bana sarılıydı ve üstü çıplaktı.
Uyandığımı görünce kollarını çekti ve doğruldu, ona minnettardım.
‘’Teşekkürler’’ diye fısıldadım.
Bana bakmıyordu’’ Bu sondu’’ diye mırıldandı ama duymuştum.
Geçen beni kurtardığında da böyle söylemişti.
‘’ Öykü bunları getirdi’’ dedi yerdeki tişörtleri gösterirken.
Kafamı salladım.
Hala burada duruyordu çekinerek konuştum ‘’ Şey, Savaş benim halletmem gereken bir şey var’’ dedim.
Bana baktı kafasını salladı ve barınaktan çıktı, üstümde hala onun kazağı vardı, yakasını tuttum ve kokladım nane ve çikolata…
Ayağa kalktım ve karnımdaki sancıyı önemsememeye çalışarak tişörtlerle işimi hallettim ve barınaktan dışarı çıktım. Savaşı görememiştim ama az ileride Öykü ve Koray yan yana oturuyorlardı.
Yanlarına gittim ve Öykü’nün yanına oturdum.
Bana döndü ve ‘’ Savaş nerede ‘’ diye sordu.
Görmemişler mi diye şaşırdım ’’Görmediniz mi siz? Az önce ben uyanınca halletmem gereken bir şey olduğunu söyledim ve oda çıktı?’’ diye bir soru sordum.
Öykü cevap vermedi kaşlarımı çattım.
Koray sessizce ‘’ sanırım duydu’’ diye fısıldadı ve ayağa kalkıp ormana doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı.
‘’Öykü neyi duydu’’ diye kızgınca sordum.
Öykü ellerini saçlarının arasından geçirdi ve kekeleyerek konuştu. ’’Aa şey Koray Savaş’ın küçükken ne kadar gıcık ve yaramaz olduğunu söyledi ve bunu da Savaş duyarsa aralarının kötü olabileceğini söyledi ‘’ dedi kafam karışmıştı.
‘’Savaş’la Koray küçüklükten beri mi arkadaşlarmış?’’ diye tekrar soru sordum.
Öykü ayağa kalktı beni de elimden tutup kaldırdı ’’ Of Sumru ne çok soru soruyorsun bazen şimdi Savaş’a hak verdim senin dinlenmen gerek gel bakalım’’ diyerek beni barınağa tekrar soktu.
Tam ağzımı açmış ‘’ ne saçmaladığını soracakken’’ benden önce davrandı. ‘’Hallettin mi ‘’ dedi.
Yere oturdum ve bağdaş kurdum oda karşıma oturdu. ‘’Ah, evet daha başlamamış önlemi aldım’’ dedim.
Kafasını salladı.
‘’ Acıktın mı’’ diye sordu.
Karnımı tuttum fakat bulanıyordu yemek yersem karnımın içinde kalacağını pek sanmıyordum.
‘’Hayır, bulantım var.’’ Dedim.
‘’Ee ne yapalım sıkıldım’’ diye söylendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISSIZ ADA
Teen FictionIssız Ada'ya düşen dört genç. Çaresiz. Yapayalnız. Ve Kurtulmayı bekliyorlar. Çektikleri zorluklara rağmen ayakta durabileceklermi? Ya Sumru aşık olursa? Aşık olmak için bir kalbi olmayan Savaş'a.