Kumsala vardığımızda Öykü koşarak denize girdi bu haline gülümsedim arkasına dönerek sevinçle konuştu "Sumru hadi gelsene su sıcak ve çok güzel" ona gözlerimi devirdim girmeye hiç niyetim yoktu. Koray’da çoktan girmiş Öykü’yle daha derine gidiyordu. Savaş’la denizin kenarına geldik ve oda ilerlemeye başladı fakat ben gidemiyordum. Tek korkum boğularak ölmekti çünkü bir kere boğulmuştum ve ondan beri suya girince çırpınıyordum bu yüzdende dengemi sağlayamayıp boğuluyorum gemiden atlarken de bu olmuştu ve boğulmuştum.
Savaş gelmediğimi fark edince bana dondu.
"Gelmeyi düşünmüyor musun?" Diye sordu yere eğilip elime biraz su alarak kollarıma surdum.
"Hayır" diye sessizce yanıtladım.
Kulaklarıma Öykü ve Koray’ın gülüşme sesleri geliyordu o tarafa baktım ve gülümsedim.
Savaş’ın yanıma geldiğini gördüm.
Önümde durdu ve kendi tişörtünün yakalarını tutup kafandan çıkarıp kumun üstüne attı daha sonra benim üstümde ki kendi kazağının alt kısımlarını tuttu. Tam kaldıracakken ellerini tuttum "Ne yapıyorsun?" Diye sordum.
Sert sesiyle cevap verdi. "Merak etme sadece kazağı çıkartıcam "dedi ellerimi çektim ve kazağı kafamdan çıkarmasına izin verdim.
Benimkini de attığı tişörtün yanına attı ve ellerimi tutup beni ileriye doğru götürmeye başladı ellerim titriyordu ama suyun soğuk olmasından değil su gayet ılıktı sadece korkuyordum.
Su kalçama kadar gelmişti, Savaş’ın elini sıkmaktan ellerim bembeyaz olmuştu.
"Savaş tamam yeter daha fazla ileriye gitmeyelim." Dedim.
Suda ileriye gittikçe elbisem yukarı çıkıyordu ama şuan bu umurumda değildi Savaş beni dinlemeden biraz daha ileriye gitti Öykü ve Koray bizden çok ilerideydi.
Savaş’a daha çok yaklaştım kalbim ağzımda atıyordu kumlar ayağımın altından kayıp gidiyordu su bel seviyeme gelince yalvarırcasına konuştum. "Savaş lütfen"
Savaş beni kendisine daha çok çekti ve güven veren sesiyle konuştu "Güven bana hiçbir şey olmayacak" cevap vermedim tek elimi bıraktı "Savaş! “diye bağırıp bıraktığı elimi omzuna koydum.
"Şimdi üç deyince seni suya sokuca ve yüzündeki çamurlar gidecek sonra seni çıkartıcam tamam mı?" Diye sordu.
Sinirle bağırdım" Hayır tamam filan değil sana güvenmiyorum!"
Bir an duraksadı. "Zorundasın, bir."
Tekrar bağırdım "Savaş hayır!" Beni dinlemeden saymaya devam etti su göğüs hizamdaydı "iki"
"Yapma!"
"Üç!" Derin bir nefes aldım, omuzlarıma yapılan baskıyla kum ayağımın altından kaydı ve kulaklarımın tıkandığını hissettim.
Çırpınmaya başladım Savaş ellerimi tuttu o sırada suyun içinde gözlerimi açtım Savaş karsımdaydı ellerini bırakmadan ona yaklaştım ve kollarımı boynuna doladım onunda belime doladığını hissettim. Nefes alma ihtiyacı duyunca Savaş’a gözümle yukarıyı işaret ettim belimi tutup beni yukarıya doğru kaldırdı suyun yüzeyine çıkınca derin bir nefes aldım kollarım kala boynundaydı bunu yaptığına inanmıyordum tek elini sudan çıkardı ve saclarını geriye doğru ittirdi.
"Korkulacak bir şey var mıymış?" Diye sordu.
Kalbim hala normal ritmine dönmemişken hızlıca cevap verdim "Ölebilirdim seni ahmak!" Diye bağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ISSIZ ADA
Teen FictionIssız Ada'ya düşen dört genç. Çaresiz. Yapayalnız. Ve Kurtulmayı bekliyorlar. Çektikleri zorluklara rağmen ayakta durabileceklermi? Ya Sumru aşık olursa? Aşık olmak için bir kalbi olmayan Savaş'a.