1 AY SONRA
"Kim dondurma ister?"
"Ben!"
"Ben!"
"O zaman artık denizden çıkın da gelin!"
Şu an nerede miyiz? Ah... Harika bir yerdeyiz!
Kapaklı'da harika bir kamp alanına geldik dün akşama doğru. Gizli Bahçe Kamp Alanı... Harika bir deniz manzarası eşliğinde gerçekten de gizli bir yerdeydi bu alan. Son haftalarda hepimiz çok yorulmuştuk. Bir dinlenmeyi hak etmiştik.
Yuşa ve Gül'ün düğününün ardından onlar balayı için Marmaris'e giderken birkaç gün sonrasında da Funda ve Emre'nin düğünü olmuştu. Onlar ise şu anda kiraladıkları karavanla uzun bir balayına çıkmışlardı. Ortalık sakinleşene kadar bir plan yapmamıştık ki geçen gün Kerem'in fikriyle bir kamp planlamıştık.
Büyük ve geniş çadırda Melek,ben ve Kerem kalıyorduk. Ortamıza Melek'i almış,öyle uyumuştuk dün gece.
Şimdi ise Kerem ve Melek denizde yüzerken ben de taşınabilir buzluktan dondurma çıkarmıştım. Mayıs'a girmemize günler kalmış olsa da biz deniz sezonunu çoktan açmıştık çünkü hava inanılmaz güzeldi. Deniz tertemiz,çarşaf gibiydi. Alanda onlarca çadır vardı ve insanlar o kadar samimiydi ki ortam sıcacıktı.
"Hemen pareoyu giyin bakalım küçük hanım!" dedim yanıma koşuşturan Melek'e seslenerek. Denizden çıkan Kerem ıslak saçlarını geriye atarken tüm herkesin onu izlediğini hissetmiştim. Canım neden öyle şeyler yapıyorsun sanki? Gel benim yanımda yap ne yapacaksan! Asla kıskanmıyorum(!)
"Keremciğim gelsene canım!" diye seslendiğim sıra denizde yüzmeyi bırakıp Kerem'e bakan iki kızı fark edince daha sesli bir şekilde seslendim Kerem'e.
"Aşkım hadi!"
"Geldim canım!"
Kerem'e seslendiğimi gören kızlardan biri beni görünce yanındaki arkadaşına bir şeyler söyledi ve yüzmeye devam etti. Ayağınızı denk alın kızım.
Çadırımızın önüne kurulmuş olan masamıza oturmuş ve dondurmalarımızı yemeye başlamıştık. Kerem ve Funda'nın yokluğunda Koray ve Azra idare ediyordu şirketi. Zaten yarın dönecektik Yalova'ya ve Kerem de işe devam edecekti. Pazartesi Kerem için iş başı,Melek içinse okul vaktiydi.
"Deniz çok güzel." dediğinde kaşlarım çatılmıştı.
"Deniz kim Kerem?" Bana şaşkınlıkla bakan Kerem bir anda gülmeye başlayınca jeton düşmüştü bana da. Önümüzdeki deniz manzarasından bahsediyordu. Aptal kafam... Öyle olmaz bir de şey deseydin; Tişörtünde neden gül var,Gül kim?.. Ah Nisa ah!
"Nisa abla söz vermiştin,sen de gelecektin denize bizimle." dedi Melek dondurmasını yalarken.
"Dondurmalarımızı yiyelim. Biraz da dinlenelim. Söz veriyorum ben de gireceğim."
"Buraya bakın!" diyen Kerem'e döndüğümüzde fotoğraf çektiğini gördük ve Melek'le beraber hemen bir poz verdik. Gözüme batan güneş ışığı yüzünden gözlerim kısık çıksa da güzel bir hatıra olarak kalacaktı o fotoğraf.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar Dadı
Romance"TAMAMLANDI" ~ "Çok sakarsın Nisa Sağlam." Kaşlarım çatılmıştı. Alakasını anlayamamıştım. "Şu yüreğime nasıl düştün,aklım almıyor." ~ Sıradan bir dadı olarak girdiği evin içinde hissettiği sevgi duygusu Nisa'ya bambaşka kavramları tanıtır. En öneml...
