"Nasıl öğreniş,aklım almıyor! Kim böyle bir şeyi yapar? Neden yapar?"
"Nisa,annen arıyor."
Funda'nın uzattığı telefonumu alıp derin bir nefesle beraber telefonu açtım.
"Hemen buraya,Çanakkale'ye geliyorsun." dedi annem telefonu açar açmaz,sesinden anlaşılıyordu ne kadar kızgın olduğu. Tonu ne kadar sakin olsa da annemin neye,nasıl bir tonla tepki vereceğini tahmin edebiliyordum. Mesafeli olan ses tonu benim gözlerimi doldururken yutkundum.
"Anne..."
"Nisa hemen şimdi,çıkıyorsun ve geliyorsun."
"Tamam." dedim sadece. Telefonu kapatır kapatmaz gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Koltuğa oturdum ve sakin kafayla düşünmeye çalıştım. Nasıl bir açıklama yapacağımı düşünüyordum. Bunun başta bir oyun olduğunu ama sonra bu aşk oyununun gerçekleştiğini nasıl anlatacağımı düşünüyordum.
"Canım sakin ol,ben çantana birkaç kıyafet koyayım ve git Çanakkale'ye. Annenle konuş."
"Funda ya babam öğrendiyse? Bunu kim,neden yapar? Aklım almıyor!"
Ben düşüncelerimle savaşırken Funda çantamı alıp odama girdi. Büyük ihtimalle kıyafet koyuyordu çantama. Ensemi acıtan saçlarımı topuz yaptıktan sonra banyoya girdim ve yüzüme ılık su çarpıttım.
"Çantan hazır! Emre,annemleri getiriyor şu anda,ona söyleyeyim de seni terminale bıraksın."
"Tamam." dedim ve yüzümdeki ıslaklığı havluyla aldıktan sonra banyodan çıktım.
Funda çoktan çantamı hazırlamış, telefonundan Emre'yi arıyordu. Telefonu kapattıktan sonra Emre'nin beni terminale bırakacağını söylemiş,kendisinin de terminale kadar bana eşlik edeceğini söylemişti. İtiraz etmemiş,kabul etmiştim. Yalova'da her daim yanımda olan tek kişiydi Funda. Ona ihtiyacım vardı.
Birkaç dakika içinde Emre'nin arabasının korna sesi duyulmuştu evimizin önünde. Çantalarımızı ve ceketlerimizi alıp çıktık. Funda'nın annesi ve babası arabadan inerken kendimi toparladım ve güleryüzle karşıladım onları.
"Halime Teyzeciğim,Kemal Amcacığım..."
"Nisa,kızım..."
"Öpeyim," dedim Kemal Amca'nın eline uzanırken. Elini öpüp başıma koyduktan sonra sarılmış,sonrasında Halime Teyze'nin eline uzanmıştım. "Hoşgeldiniz!"
"Hoşbulduk kızım."
"Hoşgeldiniz anne,baba... Hadi geçin içeri." dedi Funda,babasının sırtını sıvazlarken.
"Siz nereye,hayrola?"
"Ben çok üzgünüm,Çanakkale'ye gitmem gerekiyor. Siz buradasınız zaten,1-2 gün içinde döneceğim ben." dedim Halime Teyze'ye bakarak.
"Bir sorun yok,değil mi?"
"Yok." dedim gülümseyerek. Ne sorunu canım? Alt tarafı içinde bulunduğumuz saçma bir oyunun gerçekleri açığa çıktı.
"İyi,öyle olsun. Dikkat edin kendinize."
"Siz içeri geçin,biz Nisa'yi terminale bırakıp gelelim." dedi Funda,Emre'nin koluna girerken.
Halime Teyze ve Kemal Amca eve girerken biz de arabaya bindik. Yol boyunca ağzımı bıçak açmamıştı. Dudaklarım sanki birbirine yapışmış gibiydi.
Kerem'in hâlâ hiçbir şeyden haberi yoktu ve bana hâlâ mesaj atmamıştı. Şimdilik onun öğrenmesini istemiyordum. Bir de benimle uğraşmasına gerek yoktu. Ben annemle konuşacak ve geri dönecektim zaten. Yani,o benimle konuşursa...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar Dadı
Romans"TAMAMLANDI" ~ "Çok sakarsın Nisa Sağlam." Kaşlarım çatılmıştı. Alakasını anlayamamıştım. "Şu yüreğime nasıl düştün,aklım almıyor." ~ Sıradan bir dadı olarak girdiği evin içinde hissettiği sevgi duygusu Nisa'ya bambaşka kavramları tanıtır. En öneml...