"Ben geldim!" seslenişini duyar duymaz elimdeki tahta kaşığı kenara bırakıp mutfaktan çıktım. Halası Füsun Hanım burada olmasaydı sımsıkı sarılmıştım oysaki...
"Hoşgeldin!" dedim gülümseyerek.
Füsun Hanım geleli 2 saat olmuştu. Geldiğinden beri oturduğu koltuktan bir saniye olsun kalkmamış,nereden çıkardığını bilmediğim gazetesini okumuş ve bulmacalarını çözmüştü. Gazeteler mi kaldı gerçekten?
Geldiğinden beri benimle konuşmamış,beni yok saymıştı. Ara sıra göz göze geliyorduk ama ben bakışlarından ürküp gözlerimi kaçırıyordum.
Heyecandan ne yapacağımı bilemezken en sonunda mutfağa girip yemek yapmaya başlamıştım."Melek nerede?" dedim Kerem'i yalnız görünce.
"Koray getirecek onu." derken yanağımı öpmeye eğildiğinde geriye çekilmiştim. Bu hamlem Kerem'i şaşırtmıştı ve sanırım biraz da kızdırmıştı.
"Bir şey mi oldu?"
"Ha..." diye ağzımı açmıştım ki Füsun Hanım'ın sesi duyulmuştu bile.
"Hoşgeldin benim yakışıklı yeğenim benim!" Bu samimi ve neşeli sesi beni şaşırtsa da bir şey diyememiş,sadece gülümsemekle yetinmiştim.
"Hala?" dedi Kerem şaşkınlıkla bir bana bir halasına bakarken. "Bu ne güzel bir sürpriz! Neden haber vermedin? Aldırırdım seni havaalanından."
"Sus bakayım,gel bir sarıl halana." dedi Füsun Hanım kollarını iki yana açarken. Kerem halasıyla sarılırken ben de ellerimi önümde kavuşturmuş,izliyordum onları.
"Sıkıldım evde,çıktım geldim Yalova'ya." Kadına bak,sanki bakkala gidiyor. Sıkıldığı için Ankara'dan Yalova'ya gelmiş resmen.
"İyi yapmışsın hala,aç mısın? Yedin mi bir şeyler?"
"Yemek hazır,hemen masayı kuruyorum!" dedim ve yemek masasını hazırlamaya başladım. Ben yemek masasının sunumunu hazırlarken Kerem de halasıyla beraber salona geçmiş,sohbet etmeye başlamışlardı. Onlar sohbete dalmışken çalan kapıya koştum.
"Meleğim!" dedim Melek'i görünce. Melek direkt kucağıma atlarken Koray da içeriye girdi.
"Hoşgeldin." dedim Koray'a doğru.
"Hoş buldum Nisacığım,çok açım,inşallah yemek vardır." dediğinde gülerek başımı salladım.
"Melekçiğim hemen ellerini yıka ve yemeğe gel canım, sürpriz bir misafirimiz var." Melek kucağımdan inip banyoya koşarken ben de Koray'ın arkasından salona girdim.
"Füsun Hanım!" dedi Koray şaşkınlıkla.
"Koraycığım!"
Füsun Hanım ve Koray'ın kavuşmasını izlemek yerine mutfağa girip yemek masasını hazırlamaya devam ettim.
Füsun Hanım iyi bir kadın olabilirdi ancak geldiğinden beri yüzüme bile bakmamış olması canımı sıkmıştı. Kadına temizlikçi dedin Nisa!"Yemek hazır!" diye seslendim masaya son çorba tabağını koyarken. Füsun Hanım oturmadan önce masaya oturmamıştık hiçbirimiz.
"Buyurun gençler,hadi." deyince Kerem'in karşısındaki sandalyeyi çekip oturdum.
"Füsun Hanım gittikçe gençleşiyor musunuz ne?" dedi Koray gülerek. Dayanamamış ben de kıkırdamıştım. Güldüğüm sıra Kerem'le göz göze gelince gözlerindeki ifadeyi çözmeye çalışır gibi gözlerimi kıstım.
"Nisa bir gelir misin? Sana bir şey söylemem gerekiyordu,önemli." dedi Kerem bir anda. Anlam verememiştim ki boş boş bakıyordum yüzüne.
"Yemekten sonra da konuşabiliriz." dedim Füsun Hanım'a kısa bir bakış atıp tekrar Kerem'e dönerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar Dadı
عاطفية"TAMAMLANDI" ~ "Çok sakarsın Nisa Sağlam." Kaşlarım çatılmıştı. Alakasını anlayamamıştım. "Şu yüreğime nasıl düştün,aklım almıyor." ~ Sıradan bir dadı olarak girdiği evin içinde hissettiği sevgi duygusu Nisa'ya bambaşka kavramları tanıtır. En öneml...