"Siz,Nisa Sağlam... Sayın Kerem Arslan'ı hiçbir baskı ve etki altında kalmadan,kendi özgür iradenizle eş olarak kabul ediyor musunuz?"
"Evet!"
"Ben de Yalova Belediyesi'nin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak sizleri eş ilan ediyorum."
Önümüze getirilen deftere imzalarımızı attıktan sonra ayağı kalktık. Heyecandan titreyen ayaklarım işlevini yitirip beni yere yığdıracak diye korkuyorum.
"Aile cüzdanını gelin hanıma teslim etmeden önce..." derken nikah memuru bana doğru döndü. "Gelin hanım... Adınız,soyadınız?"
"Nisa Sağ..." devamını getirmeden sustum ve sırıtarak tekrardan mikrofona eğildim. "Nisa Arslan!"
Aile cüzdanını havada sırıtarak sallayıp Kerem'e döndüm. Alnıma kondurduğu öpücükle gözlerimi kapatırken arkadan Her şey seninle güzel şarkısı çalmaya başladı.
"Çiftimizi ilk dansları için piste davet ediyoruz,alkışlarla!"
Alkışlar eşliğinde el ele piste doğru gittik. Diğer elimi gelinliğimden çektim ve Kerem'in omzuna koydum. Gelinliğim... Taşlı yakası omuzlardan geliyordu. V yakasından aşağıya akan taşları prenses elbisesi gibi yayılıyordu. İçime pek sinen bu gelinliğin içinde kendimi gerçek bir prenses gibi hissediyordum. Tabii karşımdaki yakışıklı kocamın da katkısı var...
"Karım mı oldun sen şimdi?" dedi gülerek.
"Hayatımın en güzel günü..."
"Mutlu son sevgilim..."
Her şey seninle güzel, yolda yürümek bile
Olmayacak düşlerin peşinde koşmak bile
Her şey seninle güzel, bu toprak bu taş bile
İçimdeki bu korku, gözümdeki bu yaş bileBeklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana
Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter banaHer şey seninle güzel, duyduğum bu ses bile
Yalnız içtiğim su değil aldığım nefes bile
Her şey seninle güzel, bu yağmur bu kar bile
Yüzümdeki gözyaşının izleri, onlar bileBeklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter bana
Beklenmedik bir anda ayrılık gelip çatsa
Seninle paylaştığım tek bir gün yeter banaDans boyunca bir daha hiç konuşmamış,etrafımızdaki insanlara bakıp bakıp gülümsemiştik. Onca kalabalığın bizim için toplanmış olması beni öylesine mutlu ediyordu ki... Hayatımızın en özel günlerinden biriydi ve bu günümüze şahit olmak için insanların yanımızda olmak istemeleri heyecanımı kat be kat artırıyordu. Herkes görsün istiyordum. Herkes bizi görsün,bugüne şahit olsun.
Dans ettikten sonra katlı düğün pastamız getirilmişti önümüze. Maket pastanın üzerindeki tatlı figürlere gülümseyerek bakarken Kerem'in büyük bıçağı aldığını görünce elimi elinin üstüne koyup bıçağı tuttum. Biz alkışlar eşliğinde maket pastayı kesiyormuş gibi yaparken garsonlar da gerçek pastanın olduğu tabağı hazırlamışlardı. Birer çatal aldık ve birbirimize yedirdik. Düğünümüzün her bir ayrı detayı heyecanlandırıyordu beni.
Pasta götürüldükten sonra masalara içecek ve pasta servisi başlarken pistte müzikler eşliğinde oynanmaya başlanmıştı. Düğünü yapan taraf Arslan ailesi olduğu için oynak şarkılar çalınmamış,pop şarkılar çalınmıştı hep. Adamlar elit... Ama bi' erik dalı çalsaydı fena olmazdı he?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar Dadı
Romance"TAMAMLANDI" ~ "Çok sakarsın Nisa Sağlam." Kaşlarım çatılmıştı. Alakasını anlayamamıştım. "Şu yüreğime nasıl düştün,aklım almıyor." ~ Sıradan bir dadı olarak girdiği evin içinde hissettiği sevgi duygusu Nisa'ya bambaşka kavramları tanıtır. En öneml...