MİNİ BÖLÜM
Stresten 10 dakika erken gelmiştim sokak lambasının altına. Anneme Kerem'le beraber olacağımı söylemiştim. Yalana gerek yoktu ki artık büyümüştüm. Bana bir çocuk gibi davranması oldukça sinir bozucu olurdu.
Geçmek bilmeyen şu lanet 10 dakika içinde kaldırıma oturup sırtımı sokak lambasının direğine yasladım. Tek bir araba sesi veya insan sesi yoktu. Sessizlik ve geniş karanlık beni ürkütse de Kerem güvende olacağımı söylediği için bir yandan da kendimi rahatlatıyordum.
Saat 00.29'u gösteriyorken önümde Kerem'in gölgesi belirmişti. Kafamı kaldırıp bakmaya bile tenezzül etmeden oturduğum yerden ayaklanacaktım ki Kerem çoktan yanıma oturmuştu. Siyah pantolonunun üstüne siyah bir tişört giyinmişti. Baştan aşağıya simsiyah olmasına rağmen içim kararmıyor,yüreğim hızını artırıyordu.
"Neden çağırdın beni?" dedim yalandan,nedenini gerçekten de bilmiyormuş gibi.
"Benden bir seçim yapmamı istedin. Ben de sana kararımı açıklamaya geldim." Gerginlikten dizim titremeye başlamıştı. Yağmur'u seçtiğini söyleyecek diye ödüm kopuyordu.
"Dinliyorum." Dinlemek istemiyorum.
"Öncelikle şunu söylemeden geçemeyeceğim ki bana böyle bir seçim yaptırman kalbimi kırdı. Sen benim her şeyimsin. Yağmursa kızımın biyolojik annesi,onu dünyaya getiren kişi." Tek yaptığı o zaten. Melek'i dünyaya getirmek...
"Bugün o yüzüğü avucuma koyduktan sonra gittim ve sakin bir kafayla iyice düşündüm. Ne yapacağımı,neler yapabileceğimi... Ve olması gereken kararı verdim." Ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi verdim ve hemen ardından derin bir nefes aldım.
"Yağmur'a son bir şans vereceğim." Allah'ım hayır... Hayır,hayır,hayır! Lütfen... Hayır! "Melek'i görmesi için... Son bir kez görüştüreceğim. Melek'e de gerçeği anlatacağım. Bilme hakkı var. Büyüdüğünde bu durumun onun için bir travma haline gelmesini istemiyorum. İlk ve son kez görüşecekler. Sonrasında da Yağmur'a gitmesi için ne istiyorsa verecek ve onu buradan göndereceğim."
Beni seçti.
Allah'ım sana şükürler olsun.
Beni seçti.
Beni seçti.
Beni seçti."Ve sen Nisa Sağlam... Artık bir Arslan olacaksın ve harika bir çift olacağız. Örnek bir anne-baba ve örnek bir karı-koca... Biz bu zamana kadar her şeye karşı dimdik durduk. Yine duracağız. Şunu o güzel aklından sakın çıkarma; ben seni asla bırakmam."
"Kerem..." desem de lafımı bölmüştü.
"Şimdi bu yüzüğü," derken cebinden söz yüzüğümü çıkardı. "Takacağım ve sen bir daha çıkarmayacaksın." Yüzüğü sağ yüzük parmağıma geçirdi ve elimi tuttu.
"Çok sakarsın Nisa Sağlam." Kaşlarım çatılmıştı. Alakasını anlayamamıştım. "Şu yüreğime nasıl düştün,aklım almıyor."
Güldüm ve bakışlarımı gözlerine çıkarıp tebessüm ettim. Onun da gülümsediğini görünce içim ısınmıştı. Kerem tarafından sevildiğimi bilmek ve hissetmek beni o kadar büyülüyordu ki...
"Sakar dadı..." dedi gülerek.
"Seni çok seviyorum." dedim buruk bir tebessüm eşliğinde. Kerem'in bakışları dudaklarıma kayınca istemsizce alt dudağımı dişledim. Git gide birbirine yakınlaşan yüzlerimize refleksle gözlerimi kapattım ve Kerem'in o çok sevdiğim dudaklarını büyük bir açlıkla karşıladım.
Aşk; kelime değil bir cümledir. Kurmak içinse, özneyle yüklem değil, iki yürek gerekir.
-Can Yücel
BÖLÜM SONU
Sizi küçük,sakin ve sıcak bir bölüm bıraktım.
Umarım keyif almışsınızdır.❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar Dadı
Romance"TAMAMLANDI" ~ "Çok sakarsın Nisa Sağlam." Kaşlarım çatılmıştı. Alakasını anlayamamıştım. "Şu yüreğime nasıl düştün,aklım almıyor." ~ Sıradan bir dadı olarak girdiği evin içinde hissettiği sevgi duygusu Nisa'ya bambaşka kavramları tanıtır. En öneml...