:OTUZ SEKİZİNCİ BÖLÜM:

20.2K 1K 101
                                    

Telefonuma gelen o saçma mesajla beraber tüm mesajları sildim. Evdeki tüm camları kapatıp kaloriferin ısısını kıstım ve evden çıkıp Kerem'i kapının önünde beklemeye başladım. Kerem gelene kadar Funda'yı aramayı düşünüp aramadan önce müsait olup olmadığını öğrenmek için mesaj attım.

Gönderilen: Funda
"Müsaitsen ara."

Birkaç saniye sonra Funda aramıştı. Büyüklerin çay eşliğinde sohbet ettiğini,gençlerin de arka odada oturduğunu söyleyen Funda fısıltıyla konuşuyordu.

"Neden fısıldıyorsun? Müsait değilsen sonra konuşalım."

"Şimdi sinirden görümceme söverim falan,kısık sesle konuşayım." dediğinde güldüm. "Neyse,sen ne yaptın?"

"Evin önündeyim,Kerem'i bekliyorum. Bugün yemekte ne oldu,biliyor musun? Şahin ve Buse ortaklaşa aptalca bir plan yapmışlar,Kerem'le aramızı bozmak için. Buse'yi Kerem'in yanağını öperken yakaladım. Şahin bir de diyor ki,destekçin olabilirim."

"Asıl onun desteğe ihtiyacı var. Psikolojik destek!"

"Neyseki Kerem'in böyle bir duruma bilerek düşmeyeceğini biliyorum. Buse'ye de haddini bildirdim. Ağzıma geleni söyledim."

"Ve o sana hiçbir şekilde karşılık vermedi mi?" dedi Funda hayretle.

"Aslında galiba verdi. Az önce bir mesaj geldi bana. Tanımadığım numara,eminim Busedir. Yakın zamanda bana bir şey olacağını söylüyor. Salak salak şeyler işte." Cümlemi bitirdiğim sıra Kerem'in arabasını gördüm.

"Ay inanmıyorum ya!"

"Ben şimdi kapatıyorum,Kerem geldi. İyi eğlenceler dilerim size canım."

"Siz de eğlenmenize bakın!" dedi ve kapattı telefonu Funda.

Önümde duran arabadan Kerem'in inmesini engelleyerek ben arabaya bindim. Çantamı arka koltuğa attıktan sonra emniyet kemerimi bağladım ve Kerem'e doğru dönüp yanağını öptüm.

"İznik'e gidiyoruz. Hacıosman Mahallesi!" dedim sırıtarak.

"Ne planlıyorsun acaba? Ne var orada?"

"Sürpriz!" deyip radyoyu açtım. Radyoda çalan şarkı Sezen Aksu'nun Çocuklar Gibi adlı şarkısıydı.

Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim hiç durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi

Yolculuğumuzu sonlandırmış,mekana gelmiştik. Gereken işlemleri yaptıktan sonra ayarladığım Gökyüzü Kutusu'na yürüdük.
Kenetlenmiş ellerimiz içimi ısıtırken mutluluktan Kerem'in omzuna yasladım başımı.

Başını göğsüme sakla sevgilim
Güzel saçlarında dolaşsın elim
Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim
Sevişen yaramaz çocuklar gibi

Kutumuzun tam önünde durdum ve Kerem'in diğer elini de tutup tam karşısında durdum.

"Bu bizim ilk Sevgililer Günü'müz sevgilim. Sana bir hediye vermek yerine bir anı vermek istedim. Bu geceyi hiç unutma olur mu?"

Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi

Sakar DadıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin