DUVAR SURAT

BABANI SEVİYOR MUSUN?

Selamm nasılsınızz ?

Bu bölümü @sevgi_emekti ve @ArzuFidan4 isimli takipçilerime ithaf ediyorum. İyi ki siz bebeklerimm ;))))

 "Işığı görmek için karanlığa meydan okumak gerekir!"

"Başım ikiye ayrılacak ya "

"Kim dedi sana o kadar iç diye"

"Canım çekmişti"

"Lan tadını bilmediğin şeyi nasıl canın çekiyor?"

"Çeker benim canım"

"Normal değilsin sen"

"Sen çok normalsin Yiğit sanki"

"Sesini kes de kahveni iç"

"Ben bitirdim kahvemi"

"Yuh, daha yeni getirmedim mi ben onu"

"Ben bitiririm"

"Ona şüphe yok."

"Hadi bir tane daha kahve yap gel ben daha ayılmadım"

"Yapmayacağım sen yeterince ayıldın"

"Tamam bende senin kahveni içerim" diyerek Yiğit'in elinden kahvesini aldım. Zaten içmiyordu bile uyandığımdan beri sadece söyleniyor. Neymiş çocuk gibiymişim, çok inatçıymışım, hiç söz dinlemiyormuşum... Başım zaten ağrıyor birde bu söylenince kendimi şu balkondan aşağı atasım geliyor. Elimde ki kahveden bir yudum alıp kahveyi burnuma götürüp derin bir nefes çektim.

"Hayatta ki en güzel koku bu olabilir, çok güzel kokuyor." dememle pis pis sırıtmaya başladı.

"Hayır ben daha güzel kokuyorum." Ego yumağı ya her şeyi kendisine çevirmeli. Gözlerimi ona devirip aynı anda kahvemi yudumladım.

"Hiç te bile kahve daha güzel."

"Dün hiç öyle demiyordun ama" 

"Allah Allah ne diyordum"

"Hem yalancı olduğumu, hem çok yakışıklı olduğumu, hem manyak olduğumu ve de çok güzel koktuğumu söyledin."

"Ben mi?"

"Evet sen."

"Yalan söyleme Yiğit ben öyle şeyler söylemem." Gevzeve ya sırf sarhoştum sabahı hatırlamıyorum diye kendi kendini övdürüyor. Ben olacağım da seni öveceğim(!) Hayatta yapmam. Yalancılıkta çığır aşacak artık. Buradan yetkililere sesleniyorum  en iyi oyuncu Nobel ödülünü Yiğit e verir misiniz lütfen. Evli olmasına rağmen harika bekar rolü yapıyor çünkü.

"Niye yalan söyleyeyim sana? Söyledin işte. Keşke kameraya alsaydım. Gerçi o anda kucağımdaydın alamazdım"

"Ben niye senin kucağındaydım?"

"Bilmem beni çok sevdiğin içindir."

"Egoist"

"Ne egoistliğimi gördün?"

"Saydırtma Yiğit, senin nefes alman bile egolu"

"Sen sevdiğin için öyle görüyorsun"

"Hiçte bile" dedim yiğit elimde ki fincanı çekti kafasına dikip ayağa kalktı balkondan sırıtarak çıktı ve kapıyı kapattıktan sonra ışığı da kapattı. Arkama yaslanıp başımı gökyüzüne çevirdim. Bu evin tek sevdiğim yanı bu işte. Geceleri yıldızlar muhteşem gözüküyor. Gözlerimi yan yana ışıldayan yıldızlara sabitledim. Yüzümde otomatik olarak oluşan gülümsememi daha da büyüttüm.    'Baba eminim hayatta olsan bana çok kızardın çünkü kızın alkol kullandı ve sen bundan nefret ederdin. Ama kendimi gerçekten berbat hissediyordum. Zaten şu an burada kalmama bile kızıyorsundur değil mi sizin yanınızda olamadığım için. ' Gözümden akan yaşı elimle silip diğer yıldıza döndüm. Anne Yiğit evliymiş. Beni aylarca kandırmış yani. Şimdi diyorsundur hala neden onun yanındasın? Sen hep ne derdin Her şeyin bir zamanı var. Değil mi?