3.Bölüm: Odun Kahraman

349 50 2
                                    

İYİ OKUMALAR...



" İlaç on dakikaya etkisini gösterir. Sert darbeler almış uyandığında çok ağrısı olacaktır. Mr çekilirse daha net konuşuruz, iç organlar zarar görmüş olmalı karnında ki morluklar artıyor. Yazdığım ilaçları hemen kullanmaya başlasın, ağrısını kesmese de hafifletir." Kulağıma bir kağıdın yırtılma sesi geldi, yavaş yavaş gözlerimi aralarken elimde olmadan acıyla inledim.

"En kısa sürede kızı hastaneye getir Mr çekelim."

"Tamamdır, sağ ol abi." Karşımda duran kocaman pencereden hala akşam olduğunu fark ettim. Burası kimin odası ya? Hah ayyaşların patron dediği seni alıp gideceğini söylememiş miydi Sanem? Onun evidir kimin olacak hadi bakalım çık işin içinden nasıl çıkacaksan. Başımı hafifçe kaldırarak odanın içine baktım. Siyah ve lacivertin ağır bastığı büyük bir yatak odasıydı burası. Uzandığım yatağın tam karşı duvarı boydan boya camdan oluşmuştu Sağ tarafımda giyinme odası olduğunu tahmin ettiğim bir kapı vardı. Giyinme odası olduğunu nereden anladın tribine girme hemen. Odada gardrop yok o yüzden öyle düşündüm. Banyoda o kapının ardındadır her halde. Sanem sen gerçekten salak bir kızsın, Perişan olmuş haldesin acıdan kıpırdayamıyorsun bile düşündüğün şey odanın banyosu mu? Kim bilir o patron dedikleri sana ne yapar? Seni bu hale getirmelerine izin veren adam sana daha neler yapmaz. Birde adamın gözlerini yaktın, gözlerini oymazsa şükür et. Sağ kolumda hissettiğim sızıyla koluma baktım, serum takılmıştı. Oturur konuma gelmek için hafifçe kıpırdadığım anda ağzımdan sesli bir inilti koptu.

"Uyandın mı?" Sesin geldiği yöne başımı çevirdim ve olduğum pozisyonda dondum.

" S-sen!" gözlerim siyah pantolonundan yukarı çıkarak kaslarından dolayı gerilmiş olan siyah gömleğine takıldı ve biraz daha yukarı çıkarak ela gözlerinde sabit kaldı. Gözlerinde yine sert bakışından taviz vermeyen bir hal vardı. Gözlerimi kapattım. Bir, iki, üç, dört, beş açtım. Tekrar kapattım bir, iki ,üç ,dört ,beş ,altı ,yedi ,sekiz ,dokuz ,on. Şimdi gözlerini açıyorsun ve o halüsinasyonu görmüyorsun tamam mı Sanem, o gerçek değil. Kafana sert darbe aldığın için onu görüyorsun. O gerçek değil. Gözlerimi açtım ve tereddüt ederek dudaklarımı araladım.

"Duvar surat."

"Çok ağrın var mı? İstersen bir duş al üstün başın kan içinde."

"S-en, sen nasıl?"

"Soru sorma dinlenmen gerek berbat bir haldesin. Biraz toparlan ondan sonra konuşursun."

" Ne zaman konuşacağımı sana mı soracağım?"

"Gerekirse evet."

"Pardon. Sen kimsin de sana soracakmışım?" Bana cevap vermeye tenezzül etmeden yatağın etrafından dolanıp odanın sağında ki kapıyı açtı.

"Banyo burada gir duş al sonra da dinlen. İç organların hasar görmüş olabilir fazla hareket etme."

"Sen bana emir veremezsin, girmiyorum duşa falan."

"Bana bak kızım senin nazlanmanı çekmem ben. O çeneni biraz daha yorarsan seni bu odaya kilitlerim kan kaybından geberip gidersin burada. Duşunu al dinlen." Ela gözlerini gözlerime öyle bir devirdi ki yemin ederim gözlerinden ateş çıktı. Ses tonundan sinir olarak ani şekilde oturur konuma gelmemle tekrar acı dolu bir çığlık attım. Bu gece o kadar çok bağırdım ki ses tellerim de zarar görmüş olmalı boğazım bile ağrıyor. Ağrımayan neren var ki Sanem?

"Sen, sen duvar suratın tekisin, duygusuz herif. Egonla yan yana yürümekten başka ne halta yarıyorsun söylesene gevzeve( geveze)." Acı çekerek nefes nefese konuşmamla küçük bir kahkaha attı. Gülünce sol yanağında çukur oluştu gözlerimi gamzesinden çekerek kolumdaki serumu çekip çıkarttım.

DUVAR SURAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin