HOŞÇA KAL

135 32 230
                                    

Selamm. Bir daha size gün sözü vermeyeceğim. Güya  geçen cuma günü en geç pazartesi  atacaktım yeni bölümü değil mi? Ben her söz verdiğimde bir şeyler çıkıyor maalesef. Hiç boş zamanım olmadı, bu bölümü tam dört günde yazdım yarım yarım SDKSDKSDKF. Sizi güzel bir bölüm mü bekliyor diyeyim yoksa kötü mü bilemedim ona siz karar verin. Neyse ya ben daha fazla konuşursam bölüme geçemeyeceğiz ;)))) 

Bu bölümü @bluemavidamla ve @ilhamisteyenbiri isimli takipçilerime ithaf ediyorum. 

İYİ OKUMALAR CANLARIMMM ;))))

Her hikayenin içinde aşkta olur ayrılıkta fakat iyi biten her şey iyidir derler. Sonunda kavuşmak olan vedalara merhaba...

Kahretsin! Durun artık durun yeter. Durmak bilmeyen göz yaşlarımı sildikçe yerini tekrar dolduruyordu. Arkamı dönerek asansörün aynasından yıpranmış yansımama baktım, dağılmıştım. O kadar saçma sapan bir şeyin içinde hissediyorum ki kendimi keşke şu an tam şu an uyansam hepsi sadece bir kabus olsa. Bunun gerçekleşmesi için her şeyimi verebilirim. Doruk aşağıda ve ben onun karşısına bu şekilde çıkamam, kimseye güçsüz gözükemem. Çantamdan aldığım ıslak mendille yüzümde dağılan makyajımı toparlarken bir yandan da asansörü durdurdum. Bu saatte kimse asansör kullanmaz her halde, ya da kullansınlar umurumda değil içinde ben varım. Hayatta ki her şey bana karşı siper almış gibi bu ne ya rimelde geçmiyor. Kapı açılsa karşımda ki kişi beni annabelle sanacak yemin ederim. Makyajımı toparlayıp ellerimle dağılan saçlarımı düzelttim. Ama ağladığım hala belli oluyor. Off umurumda değil saçımda, yüzümde hiçbiri umurumda değil. Sadece şuradan uzaklaşmak istiyorum o kadar. Asansörü tekrar çalıştırıp apartmandan çıktım. Derin bir nefes aldım ve doruğun yanına doğru ilerlemeye başladım. Arabasını binaların bittiği yere park etmiş arabanın önünde etrafına bakınıyordu. Yanına gidip önünde durdum gözlerini bana çevirdi ve gözlerimi işaret etti.

"Ağladın mı sen?"

"Hayır"

"Emin misin gözlerin şişmiş Sanem."

" Apartmanın önündeki çiçeklerden oldu sanırım alerjim var"

"Peki öyle olsun ama sana bir tavsiye, şeytan tavsiyesi. Bu kadar güçlü durmaya çalışma yıpranırsın."

"Doruk sadece sus tamam mı gidelim buradan."

"Ne oldu konuştun mu Eliza ile?"

"Hayır oğluyla konuştum."

"Gördün mü oğlunu?"

" Sen biliyor muydun oğlu olduğunu?"

"Bilmesem neden sorayım"

"Şeytan"

"Efendim"

"O çocuğun babası kim?"

"Bilm-"

"Bilmiyorum deme bildiğinden eminim"

"Geçiştirmek için söylemedim Sanem. Gerçekten bilmiyorum"

"Tamam" diyerek arabanın kapısını açmaya çalıştım kilitliydi. Doruğun arabayı açmasıyla koltuğa geçip oturdum. Ne kadar sakinleşsem de ellerim hala titremekte inatçılık ediyor. Titremeyi de geçtim, o çocuğun söyledikleri beynimin içinde bozuk plak gibi dönüp duruyor ' o kadından nefret ediyorum.' Karşısındakinin o kadın olduğunu bilmeden o kadına babasını özlediğini söyledi. Annesinin üzülmemesi için hiç tanımadığı bir kadını uyardı. Ve o, o korumacı çocuk benden nefret ettiğini söyledi. Bu hayatta küçük şeylerle mutlu olabilen bir çocuğun nefret ettiği insanım ben.

DUVAR SURAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin