YİRMİ

116 5 6
                                        

O gün okul bitene kadar hiçbirimiz bu konu hakkında konuşmamaya çalışsak da yine de bir kaç sefer kendimizi durduramamıştık. Öğle yemeğinde, annem ve babamın bana nasıl açıkladıklarına dair bir özet geçmiştim. Yemeğimizi okul bahçesinin en sakin kısmında yiyorduk.

Beynimde Sebastian'a son söylediğim kelimeleri düşünüp duruyordum. Tıpkı rüyamdaki gibi hissetmiştim. Rüyamdaki gibi onu yönettiğimi, ona hükmettiğimi... Onu yöneten bir Melek gibi.

Ama aslında gerçek hayatta böyle hissetmiyordum. Sebatian'a karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Açıkçası onu bir arkadaş gibi bile göremiyordum. O sadece sıradan bir insandı. İnanılmaz şekilde güzel sıradan bir insan.

Stuart'ın, "birkaç gecedir belimde inanılmaz bir acı hissediyordum," demesiyle düşüncelerimden uzaklaştım. "Sanki birisi belimden hançerle bir şeyleri söküp çıkarmaya çalışıyormuş gibi bir acı."

"Bize bundan hiç bahsetmemiştin," dedi Caleb kaşlarını çatarak.

"Bilirsiniz, sizi endişelendirmek istemedim," dedi Stuart. "Hem senin belinde böyle bir acı olmadı mı?"

"Aynı şeyi annem ve babam da sordu bana. Acı falan olmadığını söyledim. Bunun normal olduğunu, herkeste aynı belirtileri göstermediğini söylediler," diye açıkladı Caleb.

"Evet, bende de acı falan yok," dedi Olivia yüzünü buruşturarak. "Bu konuda babam bana çok yardımcı oldu. Yalnız annemle ilgili bazı sorunlarım var. Biraz tuhaf davranıyor."

"Nasıl yani?" diye sordum merakla.

"Tam olarak söyleyemem. Ama sanki korkuyormuş gibi. Acaba benim bu dönüşümü başaramayacağımdan mı korkuyor? Bilemiyorum. Bir şeyden korktuğu kesin."

"Bunu ona sordun mu?" diye sordu David.

"Evet. Neden tuhaf davrandığını sordum. Sentor olmak kötü bir şey mi diye sordum. Ama ısrarla tuhaf davranmadığını, bana öyle geldiğini söylüyor."

"İlginç," dedi Caleb.

"Nasıl oluyor?" diye sordum bir sessizlik sonrası. "Yani, ben bir Meleğe nasıl dönüşeceğimi az çok öğrendim. Kürek kemiklerimden iki tane kanat çıkacak falan. İlk başta sancılı olacak, sonra alışacağım. Peki sizin ki nasıl olacakmış?"

David omuzlarını dikleştirip kolasından bir yudum aldı. "Bağlılık yemini olduğu gece," dedi. Sonra bir anda şaşkınlıkla her birimize teker teker baktı. "Pekala, bunu ilk kez benden duyuyor olabilirsiniz. Kurucular Günü Partisi'nin olduğu gecenin sonunda partide yalnızca kurucu aileler ve biz ve bizim Melek'lerimiz ve Sentor'larımız kalacak. Ve birbirimize bağlılık yemini ettikten sonra dönüşümlerimiz gerçekleşecek."

"Ne!" dedi Caleb bir anda. "Yani sadece bir haftamız mı var?"

"Altı gün!" diye ciyakladı Olivia. "Sadece altı günümüz var!"

"Aman Tanrım, belimden aşağısını ata dönüştürmeye henüz hazır değilim!" dedi Stuart.

Ben sadece şaşkınlık ve korku dolu gözlerle David'e bakıyordum. "Buna emin misin?"

"Evet, babam söyledi. Hep böyle yapılırmış." Kolasından bir yudum daha aldı. Sinir bozucu bir şekilde sakin görünüyordu. "Hey! Hadi ama! Altı gün veya altı yıl, bu günü yaşayacağız sonuçta."

"Ben doğum günümüzde falan olur sanıyordum," dedi Olivia. "Yani mesela on sekiz yaşımıza ilk bastığımız gün."

"Açıkçası ben de öyle düşünüyordum," diye onayladım onu. "Akla mantıklı gelen bu."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 12, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KUSURSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin