Liu Yangyang
Sedyede uzanan bedenin elini tuttum, gözlerine baktım usulca. Ne süslü kelimeler bilirdim gönlünü hoş edecek, ne de motive edecek birkaç cümle. Bu yüzden sadece öptüm dudaklarından uzun uzun.
Sanki bir daha öpemeyecek gibi, soluksuz öptüm dudaklarını. Çektim nefesimi içime ve yasladım alnımı alnına. Harelerim kendiliğinden kapanırken nefes nefese iç dünyamda kendimce savaşlar veriyor, atılan çığlıkları önemsememeye çalışıyordum.
"Seni bekleyeceğim..." gözlerimi açarken usulca fısıldadım, kıkırdadı Kunhang. Yeniden öptü dudaklarımdan, gözlerimden ve saçlarımdan. Bir hoş etti kalbimi, ne desem bilemedim.
"Biliyorum Gönülçelen'im, beni bekleyeceğini biliyorum."
Başımı sallayıp sedyeyi almak üzere gelen görevlilere yer verirken Kunhang gözlerini benden ayırmıyor, yüzündeki buruk gülümseme asla düşmüyordu.
Sessizce ameliyathaneye kadar eşlik ettim ona, el ele tutuşamasak bile harelerimiz bir an olsun birbirinden ayrılmıyor, adeta gözlerimizle tutuyorduk birbirimizin kalbinden. Bu yüzden ağlamamak için tuttum kendimi, sıktım dişlerimi. Eğer kendimi Kunhang'ın gözleri önünde bırakırsam her şey daha da kötü bir hâle gelirdi.
Sakin ol Yangyang, sakin ol Kunhang'ın Gönülçelen'i.
"Ben buradayım Kunhang, kapının hemen önündeyim!"
Ameliyathane kapısı kapanırken dalgınlığımdan son anda sıyrılıp seslendim Kunhang'a, elini salladı yavaşça, gülümsemesi her ne kadar buruk da olsa iç açıcıydı.
"Bekleyeceğim..." Koltuğa oturup derin bir nefes verirken sakin kalmaya zorladım kendimi. Ama hızla atan kalbim, sıkışan göğsüm ve dönen başım bende ne akıl, ne de mantık bırakıyordu. "...Seni bekleyeceğim ben..."
Ellerimle yüzümü kapatıp kendime gelmeye çalışırken gözlerim akmaya başladı yarım saattir tuttuğum gözyaşları. Hıçkırıklar kaçtı yavaşça ağzımdan, midem bulandıkça bulandı.
"Be-Ben bekliyorum Ku-Kunhang..."
Gözyaşlarımı silip nefesimi toplamaya çalışırken boğazımı saran o yumru bir türlü geçmek bilmiyor, canımı yakıyordu.
"Evet, gitmeyeceğim, bekleyeceğim ben."
Gitmek yoktu, terk etmek yoktu, arkada bırakıp hayal kırıklığına uğratmak yoktu...
Söz vermiştim ben, bağlı kalacaktım Kunhang'a, daima Gönülçelen'i olarak anılacaktım. Her ne kadar bana aşırı karmaşık gelse de sanırım olması gereken buydu. Yani doğru olan.
Birine bağlanmak kötü bir şey değildi dozunu kaçırmadığın sürece. Hem benim gibi bağlanma sorunları olan bir insan bile birine bağlanabiliyor, korkusuzca sevebiliyor, aşık olabiliyordu.
'Sahi, korkmuyordum değil mi ben?'
===
Wong Kunhang
Gözlerimi açtığımda ilk hissettiğim şey göğsümdeki keskin acı ve kulaklarımın çınlamasıydı.
Bulanık görüşüm yavaş yavaş netleşirken harelerime tutulan ışık anlık ürkütmüştü lakin doktorun geri çekilmesiyle kaybolmuştu o ışık da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cigarettes after sex | henyang
Short Story"Her insanın ait olduğu bir yer vardır." Dedi profesör. İşte o an bakışlarım dalgınlaştı, anılarım canlandı. Benim ait olduğum yer, seninle seviştikten sonra sigara içtiğim o balkondu Yangyang. Başka hiçbir yere ait hissedemedim, başka hiçbir yerde...