Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
23 • Hayat bir söğüttü ve senin rüzgarında büküldü.
•
Uzun zamandır kurdumun bu kadar kendini geri planda tutmasının sebebini anlıyordum.
Biz Delta'lar fevriydik, düşünmeden hareket ederdik ve geriye dönüp asla bakmazdık ama son iki ay içinde her şey karmaşıktı.
Kendimi tanıyamadığımı hissediyordum, kasabaya ayak basan uçarı Taehyung nereye gitmişti, bilmiyordum. Bu sakin halim hem hoşuma gidiyor, hem de beni olmadığım biriymiş gibi hissettirdiği için korkutuyordu.
Minseok'un söyledikleri üzerine düşünmeden edemiyordum, beni babası yerine koyarak bu kelimeyi dile getirmek istemesi beni mutlu ediyordu ama korkuyordum; Jeongguk'un, Jimin'in ya da herhangi birinin tepkisinden deli gibi korkuyordum.
Birinin kolları boynuma dolanırken kokusundan bile Jeongguk olduğuju bilerek rahatladım, boynumdan sarkan kollarını tutup avuç içini öperken "Iyi misin?" diye sordu, başımı sallayarak onaylarken güzla kollarını çekti ve ellerim boş bir şekilde kucağıma düştü.
Pencere ile arama girerek manzaraya yeni ve daha güzel bir manzara eklerken kızgın görünüyordu, ölümün kıyısından dönmek hala onun için çok zor olmalıydı, onun gibi güçlü bir alfanın feromonlarını kontrol edemiyor olmasının başka sebebini göremiyordum. "Bana yalan mı söyleyeceksin?" diye sordu, sessiz kalmamın onu daha fazla sinirlendirdiğinin farkındaydım ama ne yapacağımı bilmiyordum.
Kollarım beline dolanarak onu kendime çekerken itiraz etmedi, parmakları saçlarımın arasında geziirken alnımı karnına yasladım. Jeongguk'un etrafımda olması beni beklemediğim bir şekilde sakinleştiriyordu, bu olayın sadece alfa omega eşleşmelerinde yaşandıklarını biliyordum ve bu durum, aramızdaki ilişkiyi daha fazla sorgulamama sebep oluyordu.
Parmakları saçlarımı severken gülümsemeden edemedim, "Taehyung." diye mırıldandı, "Iyi hissetmiyorsan benimle paylaşabilirsin. " Başımı onun karnından çekerek iç geçirdim, onunla paylaşmak istiyordum ama onun verebileceği tepki bile beni korkutuyordu.
"Minseok bana baba demek istediğini söyledi."
Jeongguk'un saçlarımda gezinen parmakları durdu ilk, geriye çekilerek yüzüme baktıktan sonra uzaklaştı, pencerenin geniş kısmına otururken aklı karışık görünüyordu ve ne düşündüğünü anlamak benim için çok zordu. "Ben o haldeyken Minseok ile ilgilendiğin için nasıl teşekkür edebilirim bilmiyorum Taehyung ama onun için sorumluluk almak zorunda değilsin." Kaşlarım çatılırken bağdaş kurarak oturdu Jeongguk, parmakları kucağında birbiri ile oynarken iç geçirdi.
