twenty eight; and when you speak, angels sing from above

6.7K 818 68
                                    

28; Ve sen konuştuğunda, melekler yukarıdan şarkı söyler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

28; Ve sen konuştuğunda, melekler yukarıdan şarkı söyler.

-

Yoongi eşyaları konuk evine taşımam konusunda bana yardım ederken Minseok ve Yoonha bir köşede oturmuş halde oyun oynuyorlardı, Yeonha kendi valizini annem ile kalacağı odaya taşırken "Evi ne kadar sürede bulabiliriz?" diye sordum Yoongi'ye, omuz silkerek araştıracağını ve yakınlarda birkaç boş evin olduğunu söyledi, tüm valizleri iki odaya koyduktan sonra bize soğuk bir seyler getireceğini söyleyerek mutfağa ilerledi.

Kendimi salıncağı bırakarak Yeonha'nın yanına otururken telefonuna tamamen gömülmüş halde olduğunu gördüm, mesajlaşma uygulamasından çıkarak bir başkasına girmeden önce ekran kısa bir anlığına gördüğüm Seokjin'in fotoğrafı gülümsememe sebep olurken Yoonha'nın sesi ile bakışlarımı ondan çektim.

"Abi bunu açamıyorum."

Elindeki legoyu bana uzatarak ellerini pantolonumun üzerine koymuştu, "Bana verseydi ben açardım Taetae." dedi Minseok, Yeonha ona aldırmadan açmamı beklerken legoyu elinden alarak birbirine sıkışmıs parçalarını açarak onun eline bıraktığımda gülerek Minseok'un yanına döndü.

Kendimi burada iyi hissediyordum, Yoongi'nin getirdiği soğuk içecekleri içerken gözlerimi açık renk gökyüzüne çevirdim. Minseok burada olmasına rağmen hala Jeongguk'u görmemiş olmak beni üzüyordu. Annem, Bayan Min ile köşedeki bir masaya oturmuş kasaba hakkında konuşurken "Taehyung." dedi biri, başımı bahçenin girişine çevirdiğimde Bay Jeon'un dikildiğini gördüm, gülerek yanıma gelmeden önce Minseok'un saçlarını okşadı.

Yeonha yanımdan kalkarak anneme doğru ilerlerken bu salıncakta Bay Jeon ile sadece bir kez oturup sohbet etmiştik ve bu da Jeongguk hakkındaydı, o zamanlar gözümün önüne uzak bir geçmişe aitmiş gibi buğulu bir sekilde gelirken sadece birkaç ay geçmiş olduğuna inanmak zordu. "Nasılsın?" Bay Jeon'un sorusu dudaklarımın tebessüm için kıvrılmasına sebep oldu, "Iyiyim Bay Jeon, siz nasılsınız?" Bir eli saçlarıma giderek karıştırdıktan sonra bu hareketi bana babamı hatırlattı.

"Bana amca falan de Taehyung, yani torunum sana baba derken Bay Jeon demen biraz tuhaf."

Söyledikleri gülümsememin genişlemesine sebep olurken elini omzuma koyarak sıktı, "Dede, babam nerede?" diye sordu Minseok elindeki legoları birleştirirken bize dönerek, "Baban diğer kasabaya gitti Minseok-ah, akşam gelir." diyerek benim de merak ettiğim soruya cevap verirken Bay Jeon ev konusunda bizim için bir tane uygun olduğunu söyledi fakat içinde ve bahçede minik değişimlerin olması gerektiğini söyledi.

Evleri görmek için yarının daha uygun olduğunu söyledikten sonra Bay Jeon ve annemi tanıştırdım, ikisi birbirinin elini sıkarken ne gergin ne de samimi bir ortam vardı. Yeonha bir kez daha birbirine sıkıştırdığı blokları açmam için bana getirdiğinde "Jimin kasabada mı yoksa Jeongguk ile mi gitti?" diye sordum Bay Jeon'a, kasabada olduğunu söylediğinde onu görmeye gitmek için ayaklandım, annem geç kalmamam gerektiğini söyleyerek gözlerimi devirmeme sebep olurken onun yanağını öptüm. Minseok beni bırakmak istemse de akşam yanına geleceğimi söyleyerek saçlarını öptüm.

touch it' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin