"Bak gelmezsen ben de gitmem!"
"Gelmiyorum dedim Yuji! Rahat bırak artık beni!"
"BAK BAŞINA SATORU' YU YOLLARIM. PİKNİĞE ONU ALMADAN KAÇARIZ BÜTÜN GÜN DİNLEMEK ZORUNDA KALIRSIN ONU!"
Yuji kapıyı suratına kapamaya çalışan Nanami' yi tek eliyle durdurup yalvaran bakışlar atmaya başladı ona. Yaklaşık yirmi dakikadır burada onu ikna etmeye çalışıyordu ve bu hiç de göründüğü kadar kolay değildi. Ertesi gün pikniğe gidiyorlardı ve bunu bugün halletmesi gerekiyordu. Elinden geldiğince çabalayacaktı Nanami' yi ikna edebilmek için.
"Bak." Yuji kapıya dayandı. Ellerini cebine atarak ciddi bir poz aldı. "Küserim."
Net, keskin bir ses tonunda söyledi Yuji. Nanami ağrımaya başlamış başını kavradı elleriyle. Derin derin nefes alıp sinir krizi geçirmemek için kendini frenlemeye çalışıyordu. Ama Yuji' yi de çok seviyordu ve kalbini kırmak istemiyordu, bütün bu inatlaşmalardan da usanmıştı artık.
Susması için tek çaresinin kabul etmek olduğunun da farkındaydı Nanami. Ama bir de oraya gidip türlü türlü insanların, her birinin ağzından çıkan seslerin birbirine karışıp gürültü oluşturmasını duymak istemiyordu. Evinde, odasında, gazetesini okuyup elmasını yerken gayet memnundu o kendi halinden ve yaşantısından. İnsan arasına karışmaktan her zaman nefret ederdi, özellikle o insanların arasında Gojou Satoru varsa...
"Beni mi kıracaksın yani?" dedi Yuji sesini inceltirken. Bunu ne zaman yapıp Nanami' nin gözlerinin içine bakarak dudaklarını büzsse ona hiç karşı gelemezdi. Vereceği karardan pişman olacağını biliyordu ama yine de kabul etmişti. "İyi. Gelirim." dedi ve suratına kapattı kapıyı aniden.
"YARIN SAAT DOKUZDAAA!!" diye bağırdı Yuji kapının arkasından. Zaten Nanami her sabah altı veya yedi gibi uyanırdı, o konuda içi rahattı bu yüzden. Yarın geleceğinden emin bir şekilde evine dönmek için ayrılmıştı Nanami' nin bahçesinden. Birkaç adım uzaklaştıktan sonra köpeklerinin tasmalarını takmış, kayışlarını bileğine dolamış bir biçimde bir yandan telefonu ile ilgilenen Megumi' yi görmüştü. Eve uğramadan önce biraz laflamak için yaklaştı ona doğru. Megumi onu görünce el salladı hemen gülümseyerek.
"Selam Megumi!"
"Selam Yuji, Nanami ile mi konuşuyordun?"
"Evet!" Yuji eğilip köpekleri sevmeye başlamıştı, Megumi' ye bakmıyor olsa da cevap veriyordu sorularına. "Ve tahmin et ne oldu?" dedi sevinçle. Megumi kaşlarını kaldırıp "hmm" gibi bir ses çıkardıktan sonra dinlemeye devam etti. "Kabul etti! Geliyor."
"Sana başarabileceğini söylemiştim."
"Pfft..." Yuji beyaz köpeğin kafasını okşayıp ayağa kalktı. "Gitsem iyi olacak Megumi, Nobara kahvaltıdan kalan bulaşıkları benim üzerime yığdı da..." dedi soluk sesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[✓] ᴍɪᴅᴅʟᴇ ɴɪɢʜᴛ ʟᴏᴠᴇ » 𝘪𝘵𝘢𝘧𝘶𝘴𝘩𝘪
Fanfictionİtadori Yuji için, geceleri yapabileceği en güzel şey sahilde Megumi ile buluşup denizi izlemekti. Siyah saçlı çocuk denizi izlerken, Yuji ise gözlerini onun üzerinden hiç ayırmazdı. O gece mavisi gözleri ay ışığında parlarken, Yuji kendini kutsanmı...