Gençler ormanda yürüyüşe çıktıklarından beri piknik alanında işler pek de iyiye gitmiyordu. Satoru ve Toji kavga ededursun, Nanami baş ağrısından şikayet ede ede kavgalarına karışıyor, Choso sessizce işlerini yapmaya çalışırken olan arada kalan zavallı Suguru' ya oluyordu. "Lanet olsun sana Satoru! Senden nefret ediyorum be adam!" Toji bağırdı arabanın arkasından. "Yine ne yapmışım be!"
"Ya bu şerefsiz zengin değil mi? Gidip en adi soğutucuyu almışsın bak, içeceklerin hepsi sıcacık şu an."
"Nasıl? Bozulmuş mu?" Satoru gözlerini kocaman açıp yaklaştı. Toji işaret edip duruyordu şişeleri. Satoru yavaşça elini uzatıp şişeleri kontrol etti, şaşkınlıkla açılmıştı ağzı gerçekten sıcacıktı bütün şişeler. "Gerizekalı." diye mırıldandı Toji. Söylene söylene yanından uzaklaştı ve Satoru' dan olabildiğince uzak bir yerde devam etti işine.
###
"...sonra da beni denize ittirdi."
"Yoksa yüzmeyi öğrenemezdin, hepsi benim sayemde. Yat kalk bana şükür et." Okkotsu yürümekten yorulduğunda kocaman bir kayanın üzerine oturdu soluklanmaya başladı. Uzun süredir ormanda geziniyorlardı ve piknik alanı bayağı uzakta kalmıştı. "Sen buna öğretmek mi diyorsun?"
"Sen ona ittirmek mi diyorsun? Dokundum düşüverdin, ben ne yaptım?"
Yuji çimenlerin üzerine uzandığında diğerleri de kendilerine oturacak yerler bulup soluklandılar. Okkotsu neşeyle devam etti konuşmasına. "Megumi sen yüzme biliyor musun?" Toge gülmemek için dudaklarını dişleyip oturdu öylece olduğu yerde. Onu da denize ittirip o sözde 'öğretme' tekniğini uygulamasından şüphelenmişti. "Pek fazla değil ama denize düşsem kendimi kurtarabilecek kadar biliyorum." cevapladı Megumi. Okkotsu biraz mırıldandıktan sonra piknik dönüşü yüzmeye gitmeyi tavsiye etti birlikte. Hepsi kabul ettikten sonra ormanda gezinmelerine devam ettiler.
Megumi ellerini cebine atmış, birkaç adım geriden onları takip ederken Yuji bunu fark ettiğinde durup ona yetişmesini bekledi. Daha sonra yavaş yavaş birlikte arkadan diğer ikisini takip ederek devam ettiler yollarına. Orman gerçekten çok güzeldi ve genel olarak dört duvar arasında hayatına devam eden Megumi için alışılmadık ve mükemmel bir manzaraydı bu. Her şeyi detaylı detaylı inceleyerek devam etti yürümeye. Öyle inceliyordu ki etrafı önündeki kocaman taşı görmemişti, ayağı takılmıştı ve eğer Yuji tam o sırada koluna girmese yere kapaklanacaktı.
"Dikkatli ol Megumi! İnciteceksin kendini!" Yuji gülümseyerek söyledi. "Teşekkür ederim Yuji." Yuji, Megumi' nin kolunun arasından geçirmiş olduğu elini cebine soktu ve kollarını kilitledi birbirlerine. "Sen bakın etrafa, düşersen tutarım seni." Megumi gözlerini kısarak gülümsedi hafifçe. "Sahi Yuji, tutmak demişken... uzun süredir kaykaya gitmediğimizi fark ettim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[✓] ᴍɪᴅᴅʟᴇ ɴɪɢʜᴛ ʟᴏᴠᴇ » 𝘪𝘵𝘢𝘧𝘶𝘴𝘩𝘪
Hayran Kurguİtadori Yuji için, geceleri yapabileceği en güzel şey sahilde Megumi ile buluşup denizi izlemekti. Siyah saçlı çocuk denizi izlerken, Yuji ise gözlerini onun üzerinden hiç ayırmazdı. O gece mavisi gözleri ay ışığında parlarken, Yuji kendini kutsanmı...