Fiveteen|How to Know If You Like Someone

855 126 98
                                    

Megumi için yapabileceği en güzel şey Yuji ile sahilde buluşmakken, en kötüsü kesinlikle ailesi ile eve tıkılmış olmaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Megumi için yapabileceği en güzel şey Yuji ile sahilde buluşmakken, en kötüsü kesinlikle ailesi ile eve tıkılmış olmaktı. Piknikten geldikleri gece yorgun oldukları için fazla duramamışlardı duşarıda. Birde ertesi gün Yuji, liseden bir arkadaşıyla buluşmak için şehir dışına çıkmak zorunda kaldığında ailesiyle kalmak zorunda olmuştu o da.

Babası bahçedeki hamağa uzanmış horuldarken, ablası annesinin asla ellemediği ev işleri ile uğraşıyordu. Birkaç kez yardım etmeyi teklif etmişti ama geri çevirmişti ablası. O da bahçeye çıkıp köpekleriyle oynarken babasının sesine katlanmaya çalışıyordu.

Köpeklerden birisi hamakta huzurla yatan Toji' nin üzerine zıpladığında adam hamak döndüğü için üzerinden düşmüş ve suratını yalayıp duran bir köpek ile açmıştı gözlerini. Hayvanlar ilgiyi severlerdi tabii, ama onlara ilgi gösteren tek kişi Megumi' ydi. Adam homurdanarak yerinden kalkıp esnedi kocaman. Köpeğin kafasını bir kez okşayıp Megumi' nin yanına oturdu.

"Bir şey soracağım." Megumi babasına söyledi göz teması kurmadan. Adam homurdanıp devam etmesini bekledi.

"Birinden hoşlandığımı nasıl anlarım?" Toji değişik bir bakış attı ona, kaşlarını kaldırıp burnunu çekti. "Kaç yaşında adamsın babana sorduğun şeye bak."

"Cevapla veya sus."

"Yani benden başkasını bulamadın mı soracak? Ne anlarım ben?"

"İki kez evlilik yapmış olmasına rağmen hâlâ gözü dışarıda olan bir adamsın." Megumi kafasını sallaya sallaya söylendi. Beyaz köpek kucağına atladığında tüylerini hafifçe taramaya başladı. "Ne bileyim sordum işte, sorgulamasana."

Babası önce biraz düşündü. "Tam olarak bilmiyorum. Ama her zaman onunla bir şeyler yapmak falan istersin sanırım. Yanındayken kendini güvende ve rahat hissedersin. Oldu mu?"

"Sadece bu kadar mı?" Megumi şaşkınca sordu. Babası burnundan soludu boğa gibi. Arkasına yaslanıp uzandı. "O kadardır."

Megumi bir şey söylemedi. Söylemeye dili varmamıştı daha doğrusu. Babası ile böyle şeyleri konuşabileceğini tahmin edemezdi asla. "Sonuç?" babası sordu. Öyle aniden bu tür bir soru aldığında meraklanmıştı tabii. "Sanırım birisinden hoşlanıyorum." diye cevapladı Megumi. Toji sırıtarak sinirlerini bozmaya başlamıştı bile.

Bu konuları konuşacak daha iyi ve deneyimli insanlar bulmalıydı orası kesin. Babasıyla idare edemezdi nede olsa. Pek bir şeyden anladığını söylemek yalan olurdu ve tavsiye vermekte berbattı kesinlikle. Günlerdir bu sorusuna cevap arıyordu ama, berbat da olsa bir cevaba ihtiyacı vardı. Kafasında kendi sesinden başka yankılanan bir sese de ihtiyacı vardı sonuç olarak.

Megumi birisinden çok hoşlanıyordu.

Kapı çaldığı an babasıyla olan konuşmasını yarım kesmiş ve bahçeden içeriye girip dış kapıya yönelmişti hemen. Açar açmaz üzerine çullanan Okkotsu' yu görmeyi beklememişti. Neşeli oğlan kapıya dayanıp neden geldiğini açıklamaya koyuldu. "Selam Megumi!"

"Selam Okkotsu-kun."

"Yuji akşam üstü geri dönecek, o gelene kadar Toge, sen, ben takılırız diye düşünmüştük, var mısın?" Megumi kafasını uzatıp babasına baktı. Adam tekrardan uykusuna dalmıştı bile çoktan. "Gelirim. Ne yapacağız?" diye sordu. İçeriye geçmesi için işaret yaptı Okkotsu' ya.

"Yok ben girmeyeyim Megumi. Yaparız bir şeyler işte. Ha bu arada Choso Suguru' lar ile bir yere gitti, ev kızlara kalınca bizi de kovdular. Ablanı da davet ediyormuşlar kız kıza bir şeyler yapacakmışlar." omuz silkti hemen ardından. Megumi ablasına seslenmek için girdi içeriye. Mutfağı toparlayan kız on dakikaya geleceğini söylerken anahtarlarını alıp evden çıktı ve Okkotsu ile sokağın başında bekleyen Toge' nin yanına doğru yol aldılar.

"Yuji gelene kadar takılırız, sonra da dördümüz bir lokantaya falan gideriz diye düşünmüştük." Okkotsu tekrardan lafa girdi. "Güzel olur aslında." Toge' nin yanına geldiklerinde Okkotsu bir kolunu Megumi' nin, bir kolunu erkek arkadaşının omzuna attı ve üçü birlikte yürümeye başladılar.

İlişkileri çokça farklıydı. Hep birlikte takılır, temastan kaçınmaz, birbirleriyle şakalaşır ve sürekli kavgalar ederdiler. Açıkçası Megumi onlara tam olarak "sevgili" denilebilir miydi bilmiyordu ama birbirleriyle çok güzel anlaştıkları ve değer verdikleri kesindi. Üstelik didişmelerini izlemek ve şahit olmak da eğlenceliydi kim ne derse desin.

Birlikte, bulundukları hali bozmadan ilerlediler bir süre. Ne yapabileceklerini düşünüp duruyorlardı ki Okkotsu' nun aklına aniden bir fikir gelmişti. "Hadi markete gidip bir şeyler alalım! Sonra da oturup yiyelim bir yerlerde." deyiverdi. Toge ellerini cebine sokarken onayladı onu. "Fazla bir şey almayalım ama karnımız çok doymasın." diye ekledi.

"Senin karnın hiç doyuyor mu ki?" Okkotsu kollarını oğlanların omuzlarından indirip serbest bıraktı onları. "Siz öyle deyince benim de karnım acıktı." dedi Megumi. Okkotsu gülmüştü buna. "Nerede yeriz aldıklarımızı?"

"Buluruz bir yer. Daha almadık bile, bir dur."

"Almadan önce düşünüyorum çünkü ileri görüşlü bir insanım, her halükarda geleceği de düşünürüm."

"Abart Okkotsu, abart."

"Ne kadar gıcık bir insansın. Haklı olduğumu bilip bir şey söyleyemiyorsun."

"Münazarada gibi hissediyorum kendimi seninle konuşurken."

"Kendimi sonuna kadar savunurum."

"Shake shake."

###

"Bırakır mısın anne? Bundan almak istiyorum!"

"Paramız yetmiyor!" marketteki kadın çocuğu ile cebelleşip duruyor, istediği şeyleri bıraktırmaya çalışıyordu sürekli. Megumi elinde bir şişe gazoz ve birkaç paket abur cubur ile diğer ikisini beklerken dikiliyordu öylece. Annesi ile çocuğunun kavgasına da tanık olmuştu bu yüzden.

Kafasını uzatıp arka reyonlarda ne almaları gerektiğini kararlaştıran ikiliye bir göz atıp devam etti dikilmeye. Annesi sonunda elindeki abur cuburu bıraktırmayı başarmış ve kolundan sürükleyerek marketin dışına çıkartmıştı çocuğunu. Megumi onları izlerken kendisini kötü hissetmişti biraz.

Alacakları her şeyi kararlaştırdıklarında Megumi, az önce o küçük kızın istediği çikolatalara bakmış ve bir tanesini almıştı reyondan. Gidip kasada ödediler aldıkları şeyleri, Megumi hızla marketten çıkıp uzaklaşmış ve sokaktan çıkmak üzere olan annne ve kıza seslendi.

"Bakar mısınız?" bir yandan koşup yanlarına yaklaşırken bir yandan da seslenip duruyordu. Kadın şaşkınca baktı ona, kızının elini sıkıca tutup onlara doğru gelen yabancıya baktı. "Merhaba, bunu sana versem kabul eder misin?" cebinden az önce aldığı çikolatayı çıkardı ve uzattı minik kıza doğru eğilip. Kız ilk önce annesine baktı izin verip vermeyeceğini görmek için. Yabancılardan bir şeyler almama konusunda eğitilmişti belli.

Annesi kafasını salladı gülümseyerek, kızı küçücük elini uzatıp aldı çikolatayı ve "Teşekkür ederim abi!" diye bağırdı sevinçle.

"Teşekkür ederiz genç adam." kadın saçlarını karıştırdı bir kez ve daha sonra 'görüşürüz' lerini eksik etmeden devam ettiler yollarına. Toge ve Okkotsu ise öylece marketin girişinde dikilmiş, onu seyrediyorlardı. Megumi o bakışlara asla cevap vermeden kafa salladı gülümseyerek ve birlikte oturabilecekleri bir yer aramaya koyuldular.

[✓] ᴍɪᴅᴅʟᴇ ɴɪɢʜᴛ ʟᴏᴠᴇ » 𝘪𝘵𝘢𝘧𝘶𝘴𝘩𝘪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin