Sixteen|No Coincidence

774 113 59
                                    

"Yuji on dakikaya geliyormuş, eve uğrayıp hemen bir duş alır, yanınza gelirim yazmış

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yuji on dakikaya geliyormuş, eve uğrayıp hemen bir duş alır, yanınza gelirim yazmış. E onu beklerken, gideceğimiz lokantaya bakalım biz de." Okkotsu bir kolunu erkek arkadaşının koluna geçirmiş, diğer eli ile telefona bakarken Megumi ellerini cebine sokmuş yürüyordu yanlarında. Bütün gün çok özlemişti cidden Yuji'yi, ona ne ara bu kadar alışmıştı kim bilir...

Okkotsu iki oğlanı da sokağın sonunda gördüğü bir lokantaya doğru sürüklendikten sonra kapının önünde dikilip içerisine bir göz gezdirdi. Pencere kenarında güzel ve boş bir masa bulunca oraya oturdular ve beklemeye koyuldular Yuji'yi.

Megumi bugün eğlenmediğini söylese yalan olurdu, ikisi de gayet eğlenceli çocuklardı. Ama ne yaparsa yapsın Yuji ile olduğundan daha çok zevk alamamıştı yaptıklarından.

Onun farklı olduğunu başından beri biliyordu.

Okkotsu ve Toge menüye göz atarlarken, ikide bir telefonundan saati kontrol edip duruyordu Megumi. Bir an önce Yuji' nin aralarına katılmasını istiyordu. Elini yanağın altına koymuş dirseği ile masadan destek alırken telefonu ile oyalanmaya devam etti. Asla girmekten haz etmediği sosyal medya hesaplarını kontrol edip sıkıntısını gidermeye çalıştı.

"Zevksizin tekisin." Okkotsu homurdanarak menüyü masaya bıraktı.

"Bırak da canım ne isterse onu yiyeyim."

"Bana ne ya, ye." Toge yerinden kalkıp Megumi' nin yanına oturdu, Okkotsu bozulmamış gibi yapıyordu.

Megumi elini ağzına götürerek gülümsemesini saklamaya çalışmıştı. Atışmalarını izlemek hoşuna gidiyordu bu ikilinin, kesinlikle birbirlerinden çok alakasız bir ikiliydiler ama garip bir şekilde tamamlıyorlardı birbirlerini. "Yuji birazdan gelir herhalde." diyerek girdi aralarına. Okkotsu başını salladı. "Duş alır yanınza gelirim, demişti ya. Onun duşu uzun sürer biraz ama acele eder herhalde. En fazla yarım saat daha bekleriz."

"Bu arada dördümüz bir grup mu açsak acaba? Yaz bitse de konuşuruz oradan, haberleşiriz." dedi Toge. Megumi bu fikri sevmişti. "Evet çok mantıklı bence. Sizin numaranız yok bende ama Yuji' ninki var."

"Sen bana numaranı söyle ben grup açarım, oradan ikimizi de kaydedersin Megumi." Megumi, Okkotsu telefonunu ona doğru uzattığında alıp kendi numarasını tuşladı ve geri verdi ona. Grup kurulduğunda gelen bildirimle telefonunu açmış, kayıtlı olmayan diğer iki numarayı da rehberine ekledikten sonra kapatıp masanın üzerine koymuştu yine.

Yuji' yi beklerken ortamda iyice göz gezdirmiş ve menüyü baştan aşağı üç dört kez kontrol etmişti. Sağ elinde tuttuğu menü, sol eli ile ise masanın üzerinde parmakları ile ritim tutarken dilini dişlerinin üzerinde gezdirip dört sayfalı kağıdın üzerindeki çeşit çeşit yemeğe baktı dikkatlice.

Lokantanın kapısı açıldığında Okkotsu kapının önünde etrafa bakınan oğlana el salladı. Yuji nerede oturduklarını fark ettiğinde yanlarına doğru koştu hemen. Okkotsu' nun yanındaki boş yere oturup soluklanmaya başladı. "Yavaş yavaş gelseydin ya, terleyip hasta olacaksın." Okkotsu saçlarını karıştırdı nefes nefese kalmış oğlanın. "Dah fazla bekletmeyeyim dedim. Biliyorsun bekletmeyi sevmiyorum."

"Ee neler yaptınız Junpei ile?" Yuji menüyü açıp yemeklere bir göz gezdirirken cevap verdi. "Buradan otobüslere binip gittim yanına işte. Beni otogarda karşıladı, sonra gezindik, konuştuk, özlem giderdik falan yani."

"Saçların hâlâ ıslak." dedi Megumi. Yuji gözlerini kaydırıp alnının önüne düşmüş saçlarına bakmaya çalıştı. "Kurutmaya vaktim olmadı ki."

"Hava sıcak zaten birazdan kurur." garsonu çağırmak için seslendi ardından Toge. Herkes siparişlerini verdiğinde yanlarından ayrılan garsonun yemekleri çabuk getirmesini umuyorlardı. "Ama gece soğuk oluyor, üşütürsün." Megumi devam etti lafına.

"Çok geçe kalmayız öyleyse ya."

"Orasını Okkotsu-kun bilir." Megumi gülümsemişti bunu söylerken. Toge de kafa sallamalarıyla destek çıkıyordu ona. Okkotsu da onların bu tavrına gülümseyerek kendisine doğru gelen siparişine baktı mutlulukla. Öyle açtı ki o an, orada ağlayabilirdi bile belki de. Yemeğin o güzel ve iştah açıcı kokusu burunlarına dolarken adam tabağı önüne bırakıp diğer siparişleri getirmek için geri döndü. Okkotsu ise özendire özendire yiyordu yemeğini şimdi.

Herkes yemeğine kavuştuğunda çatallar masadan alınmış ve "afiyet olsun"lar dilenmişti. Tabaklardaki yemekler bitene kadar kimse konuşmadı. İştahla yenilen yemekler bittiğinde bir süre daha orada oturup sohbet etmeye ve sonrasında yavaş yavaş eve gitmeye karar vermiştiler. Megumi arkadaşlarla birlikte yenilen yemeğin tadını başka hiçbir yerde alamayacağını biliyordu, ama onun için bir kez dahi olsa bunu deneyimlemiş olmak güzeldi. Nitekim hayatı boyunca çok arkadaşa sahip olmamış, sahip olduklarıyla da fazla yakın olamamıştı. Yuji' nin, bazen kendisi için özenle gönderilmiş olduğunu düşünmeden edemiyordu genç, hayatına girmesi tesadüf olamazdı.

"Tatlı da mı yesek?" Toge kasanın yanında camlı dolapların içine dizilmiş çeşit çeşit tatlıya göz gezdirirken ortaya bir öneri sundu. "Ben çok doydum, daha fazla yiyebileceğimi sanmıyorum." dedi Megumi. Yuji de tamamiyle dolmuştu, bir lokma daha yerse patlayacak gibi hissediyordu kendini.

"Ben yerim, gel seçelim." Okkotsu onayladığında ikili masadan kalkıp dolabın önüne gittiler.

"Megumi, bugün bizimkilerle mi takıldın?" dedi Yuji neşeli bir ses tonuyla. Megumi' nin çevresinin genişlemesi onu mutlu ediyordu. "Evet, sabah Okkotsu-kun bize gelmişti çağırmak için. Sonra marketten bir şeyler aldık seni beklerken oyalandık öyle."

"Anladıım, eğlenmişsiniz gibi duruyor!"

Megumi önlerindeki boş tabakları toplayan garsonun varlığından bir haber gülümsedi. Gerçekten eğlenceliydi, hepsi eğlenceli ve iyi kalpli çocuklardı onlarla takılmak alabileceği en iyi kararlardan birisiydi.

Ya da hayatın ona sunabileceği en iyi şeylerden biri.

"Evet. Eğlenceliydi, ikisi de kesinlikle mükemmel insanlar. Sen ne yaptın peki arkadaşınla?"

"Junpei ortaokuldan arkadaşım. Okul bitse de ara sıra görüşürdük, ama yaklaşık bir senedir görmüyordum onu. Yakınlardaymış benim de buralarda olduğumu öğrenince çağırdı beni. Gittim gezdik, konuştuk, eski günlerden falan bahsettik biraz. Ne kadar özlediğimin farkına varamamıştım cidden. O da çok iyi birisidir, eğer yapabilirsem bir gün ikinizi tanıştırmak isterim açıkçası!"

Ellerinde tatlıları ve ağzılarındaki tatlı sohbetleriyle neşeli iki masaya yaklaşırken Megumi, Yuji gibi birisine sahip olduğu için çok şanslı olduğunun farkındaydı. "Teşekkürler Yuji. Beni her arkadaşınla tanıştırmayı düşünmen hoş." oğlanın yanakları, saçlarının pembeliğine rakip çıkmıştı şimdi. Megumi, gülerken kısılan gözleri yanlarına oturan ikiliyi fark ettiğinde kayıp yer açtı Toge' ye rahatça oturabilmesi için.

Yuji "rica etmemişti" belki ama, çok daha tatlı bir cevap almıştı Megumi onun yerine. Utanmış surat ve oraya buraya kaçışan badem gözler, görmeye değer bir manzaraydı.

###

Nası ama çifte date 🤡

[✓] ᴍɪᴅᴅʟᴇ ɴɪɢʜᴛ ʟᴏᴠᴇ » 𝘪𝘵𝘢𝘧𝘶𝘴𝘩𝘪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin