26. Bölüm "İhanet."

173 15 16
                                    

Sizinle bu kitapta bu satırlarda buluşmayalı çok oldu🌌 burası her daim en özel, en güzel...

Kalan son bir-iki okuyucu falan kaldıysa yeni bölümü atıyorum izninizle, öpüldünüz.

(Yorum ve vote vermeden nereyeee!!?)

(^._.^)ノ(^._.^)ノ(^._.^)ノ

Zaman akıyor, beraberinde tüm yaşanmışlıkları da götürüyor. Acıları, acıtanları ruhunuzdan usulca söküp alıyor.

Aşk yarayı sarıyor,
'Değmez mi?' Denilen herşeyin değdiğini bir bir kanıtlıyor.

Ve aşk, insana yaşamak için bir umut veriyor. Acısıyla tatlısıyla aşk, herkesin kalbine sonsuza dek sürecek bir mühür vuruyor.

Araf elimi tuttu, bu his beni bulutların üstünde yürüyen küçük bir kız çocuğu gibi neşelendiriyordu.

Parmaklarımı onun kemikli uzun ellerini tutmak için kapattım.

Bana gözlerimi şenlendirecek türden içten bir gülüş armağan etti. Ve bu defa dayanmak için çabalamadan ona sıkıca sarıldım. O da güçlü kollarıyla beni içtenlikle sardı.

Ardından binmem için arabanın kapısını açtı ve eliyle koltuğu gösterdi. Onun bu hâline kıkırdayıp koltuğa oturdum.

Bizim hakettiğimiz son işte buydu, ne ayrılık ne de hasret değildi. Biz mutluluğu herkesten çok hak ediyorduk. Bu kimine bencilce gelebilecek bir düşünceydi belki ama biz çok acı çekmiştik ve şimdi o zamanları telafi etmeyi hakediyorduk.

Yan koltuğa geçip arabayı sürmeye başladığında radyodan bir şarkı açtı, rastgele çıkan bir şarkıya eşlik etmeye başladım,
"Gece gündüz peşimdeler, peşimde!" Araf'ın dehşetle bana baktığını gördüm, bu sırıtmama sebep olmuştu.

Şuan elimde telefonum olsaydı ilk yapacağım onun şu şapşal ifadesini çekmek olurdu.

"Şaka?" Sırıttım.

"Niye şaka yapayım ki, ne güzel şar-" arabayı ani bir frenle durdurdu. Sanırım bu hareketlerimle yavaş yavaş benden uzaklaşmasına sebep olacaktım.

Dudaklarımı hınçla kemirmeye başladım. Onu da irite etmekten, kaybetmekten korkuyordum.
Am bakışlarım onun yeşillerinin taştan surundan geçemedi.

"Niye bu kadar tatlısın ki?" Anlamsızca ona baktım, hayır normal bir hareket yapsaydım neyseydi. 'Peşimdeler, peşimde!' Diye aptalca bağırmıştım. Ve bu söylediğinin tatlı bir yalan olduğunu biliyordum.

"Kim, ben m-"

Konuşurken masum bakışlarının kendini şehvani bir duyguya bırakmasına anı anına şahit oldum ve sözümü bitirmeme izin vermeden dolgun dudaklarını benimkilere arsızca bastırdı.

Dilini dudağımda gezdiriyor ve karşılık bekliyordu, şaşkınlıkla dona kalmış bedenimi yavaşça gevşettim ve gözlerimi kapatıp ellerimi onun boynuna doladım. Ona tutkuyla karşılık vermeye başladığımda nefes nefese kalana kadar bir an olsun ayrılmadan öylece birbirimize doymaya çabaladık.

Ayrıldığımızda alnını alnıma yasladı ve mırıldandı,
"Çok güzelsin," boynuma aklımı uçuracak türden tutkulu bir öpücük bıraktı ve konuşmaya devam etti.
"Tüm yollar niye hep sana çıkıyor?" Kafasını tekrar alnıma yasladığında gülümsedi. Uzanıp kıvrılan dudağının kenarını hayranlıkla öptüm ve bu güzel ama tehlikeli duygunun daha fazla bedenimi ele geçirmesine izin vermeden hızla öksürdüm. O da benden olacakları anlamış gibi sırıtarak ayrıldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 14, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Cehennemden kaçışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin