Bölümü heyecanla okuyun... Beğendiyseniz vote ve yorum da yapabilirsiniz yaaanii nspwmslsmfkdmd
Kurguyu nasıl buluyorsunuz?
🌬️👤🌬️👤🌬️👤🌬️👤🌬️👤🌬️👤🌬️👤
"K-kaan senin burada ne işin var sen beni nasıl buldun?" Göz bebeklerime kadar titriyordum. Uzun zaman sonra bu kadar korkmuştum. Dolan gözlerimi elimin tersiyle sildim. Güçlü görünmeliydim.Konuşmaya başladı,
"Ahenk gel dışarıda konuşalım gerçekten çok özür dilerim. Dört ay oldu ve ben sensiz yapamıyorum. Lütfen geri gel artık.
Seni çok seviyorum."Attığım sinir dolu kahkahayla ona bana tokat attığı gün çektiğim fotoğrafı açtım "Seven adam şiddet uygular mı? Seven insan kıyamaz! O üzülecek, kırılacak diye herşeyi dikkatle yapar. Anladın mı? Sen sevmek nedir bilmiyorsun. Ya sadece bir yemek eksik diye Kaan! Sadece bir yemek yoktu diye. O tokatı atmana değer miydi?" Bana doğru attığı bir adıma sinirle karşılık verdim.
"Kaan yaklaşma! Yaklaşma bana, istemiyorum git. Ben senden nefret ediyorum!"
Bana yaklaşmaya çalışan bir adım daha attığında kimin onu geri ittiğini anlamak için sımsıkı kapattığım gözlerimi açtım. "Duymuyorsun sanırım? Kız yaklaşma diyor. Bi' istediğin varsa ben verebilirim kıza yaklaşma." Bu Araf denilen çocuktu.
Gözlerine bakmaya fırsat bulduğumda gözlerinin güzel bir yeşil olduğunun farkına varmıştım.
"Ahenk bu kim? Kim de benim senle konuşmama engel olmaya çalışıyor?" Tam ben konuşacakken Araf sinir dolu bir nefes aldı. Sinirlendiğini seyiren gözlerinden ve kasılan çenesinden rahatça anlayabiliyordum.
"Halktan biriyim ve şunu bildirmeliyim ki Ahenk yaklaşmamanı istiyor. O yüzden geri basmak zorundasın." Bu sefer Araf'a karşılık olarak Kaan sinir dolu bir kahkaha attı.
"Hayır basmazsam ne olur? Anlayamadım." Dedi dalga geçercesine bir tını ile.
Ortamın her saniye daha da gerildiğini anlar gibi Araf'a 'yeter' der gibi kaşlarımı kaldırdım. O da 'hayır' dedi ısrarcı bakışlarıyla.
"Eğer geri basmazsan, seninle daha fazla uğraşmadan polisi arayacağım. Ve Ahenk'in şikayetçi olacağını da düşünürsek sana iyi bir cezalandırma vereceklerdir. Ne dersin?"
Söyledikleri dikkatimi çekmişti. İnsan haklarına saygılı biri olduğu belliydi.
"Ahenk sana kendimi açıklamak için daha çok vaktim olacak canım. Şimdilik kendine çok iyi bak." Canım dediği için yüzümü tiksinerek buruşturdum, kendime iyi bakmam için bana fırsat verdin mi ki sen?
"umarım bir daha hiç görüşmeyiz Kaan!" Dedim dolan gözlerime eşlik eden titrek sesimle.
Gözlerimi dolmayı bırakması için kapattım. Bana yaklaşan elle hemen kendimi geri çektim.
"Korkma, benim Ahenk. peçete getirmiştim de." Merve'nin uzattığı peçeteye gözlerimi silip teşekkür ettim. Öyle veya böyle burası benim iş yerimdi. Artık işime geri dönmeliydim.
O gün aklımdan o olay bir an olsun çıkmamıştı. Akşam eve döndüğümde de anneme bahsetmemiş, hiçbirşey söylemeden hemen odama geçmiştim. Ders çalıştıktan sonra yatağa yatıp o anları düşündüm. Tanımadığım birinin beni bu şekilde savunması insanlık denilen şeyin biryerlerde hâlâ var olduğunu gösteriyordu.
Sabah kalktığımda başımın sert ağrısı ile gözlerimi sıkıca yumdum. Dengesiz bir şekilde ayağa kalktım ve annemin yanına gittim. Gece dörtte yatıp sabah sekizde kalkıyordum ve dört saatlik uyku beynimi, bedenimi dinlendirmeme yetmiyordu. Bundan şikayetçi değildim, ama anlaşılan o ki beynim öyleydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennemden kaçış
ChickLit"Yaklaşma bana! İstemiyorum Araf. Dokunma. lütfen, dokunma. " İki adım geriye gitmesiyle rahatladım ama gözyaşlarıma engel olamıyordum. Bana bir adım yaklaşıp "Tamam güzelim sakin ol bak uzaktayım, dokunmuyorum yeterki ağlama, yalvarırım. " [ASKIYA...