R O B B E R S
GİRİŞ
14 Aralık 2014
Şehrin sokakları ıssızdı.
Brooks Bar her zamanki gibi, bu saatlerde dolmaya başlamıştı. Sokaktaki tüm insanların rotası orasıydı. Kadınlar güzel giyinmişti, adamlar içkiliydi. Oraya daha fazla içki içmek ve kadınlarla birlikte olmak için gidiyorlardı.
Hepsi deli insanlardı.
Yağmur başladı. Gök gürüldedi.
Beş kişi sokağa girdi.
Koştular. Gülüştüler. Küfür ettiler. Koştular. Sokağın soluna saptılar. Arkalarından birileri gitti. Bir el silah sesi duyuldu. Kahkahalar atıldı. Sokaktaki son kişi de Brooks Bar'a girdi.
İçerisi, dışarıdan on kat daha kalabalıktı.
Deli insanların sakinliğinin aksine, bazıları fena öfkeliydi.
-
Healy, o gün hissetmediği tüm duyguları için onlara teşekkür etti. İşine duyguları dahi engel olamazdı. Vücudu sıcak, elleri soğuktu. İçeriden gelen boğuk kahkaha sesleri dişlerini sıkmasına neden oldu. Bu aptal insanların bunca acılarına rağmen sırf iki dakikalık zevk için taktığı maskeler, gerçekten acılarını geçiriyor mu diye merak etti. Herkes acı çekiyordu. Aslında tam da inanmak istediği buydu.
Kendisi de acı çekiyordu ve tek olmak istemiyordu.
"... Buradan bakınca tam bir bok çuvalı gibisin ama," dedi Macdonald. Matthew konunun başını kaçırmıştı ama nedense buna çok memnun oldu.
"Ha-ha-ha." Abartılı bir şekilde güldü George Daniel. Kafası uçmaya başlamıştı.
Konu burada kapandı.
Adam Hann, "Sikeyim..." diye söylenerek çıktı kapıdan. "Umarım bu kesiğin karşılığını iyi bir şekilde alırız."
Sağ şakağını tutarak yüzünü buruşturdu.
"Merak etme, Gazi Hann," dedi Geor Daniel pis pis sırıtarak. "İlk görev başarıyla tamamlanacak."
Sonra içerideki herkes sustu ama sokağın köşesindeki beş kişi kahkaha atıyordu.
***
''O işi beceremezsen, aldığın nefeste boğarım seni!''
Evan Brooks sinirliydi. Her gün sinirliydi ama bu başkaydı. Telefonda konuştuğu her kimse bu tehditleri ciddiye alsa iyi ederdi.
Jepsen, daldığı yerden kafasını kaldırdığında Evan'la göz göze geldi. Bu ne, diye başlayan bir şeyler mırıldandı ama kendisi bile anlamamıştı. Usulca gözlerini Evan'dan alıp barmene çevirdi. Saçları uzun barmen, kafasını sallayıp bardağını yeniledi. Kadının kafası iyice bulanıklaşmıştı. Yoğun ter ve seks kokusu iyice midesini bulandırırken ağır ağır bardağını yudumluyordu. Evan Brooks hala sinirliydi ve bu onu daha tetikliyordu. Her an herkesi kurşuna dizecek gibi bir kapasitesi vardı. Neden sinirli olduğunu herkesten çok daha iyi biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROBBERS
FanfictionAcılarımdan kan sızıyor. Neden onları sarmak yerine deşiyorsun? Çığlığım karışıyor karanlığa, Işık yakmayı hak ediyor musun? Sana bir şarkı armağan ediyorum, sevgilim. Sen bunu hak etmiyorsun. Sana bir şarkı yazıyorum, sevgilim. En çok sen hak ediyo...