BÖLÜM ŞARKISI:
Kanye West - Lost In The World
BÖLÜM 3
7.Gün
Anahtarı yerine koymayı düşünürken bir anda kendimi yerde buldum ve gülmeye başladım. Tanrım, ben sarhoş olmuştum ve midemdekiler yine ağzımda yerini almıştı. Fakat gülmek haricinde başka bir şey yapamıyor ve düşünemiyordum. Hatta, hatırlamıyordum. Ben ne zaman geldim buraya? Lanet olsun.
Beynim bazı şeyleri idrak etmeye başladığında kalçamı yerden kaldırmaya çalıştım fakat tekrar kendimi yerde buldum. Deli gibi gülüyordum ve Lynda'nın uyanıp bana bağırması an meselesiydi. Lynda sarhoş olmamdan nefret ediyordu ve pişman etmekten haz duyuyordu. Güldüm. Lynda gerçekten komik biri.
Ayağa kalkmayı başardığım da duvardan destek aldım. Etraf gerçekten çok hızlı dönüyordu ve ben kusmak istiyordum. Midem de sadece domates ve içki vardı. Kıkırdadım. Çok iyi bir ikili. Bunu sık sık denemeliyim. Sarsak adımlarla odamın yolunu bulduğumda bir yerlere çarpmayı ihmal etmiyordum. Evan bu halimi görseydi eğer, yine o meşhur homurdanmalarını benden esirgemezdi. Evan'ı seviyordum. Yani, o anlamda değil.
Odamın kapısın önünde yerimi aldığımda cebimdeki şey gürültülü bir ses çıkardı. Tanrı aşkına, ben ayakta zor duruyordum. Kendimi zorlukla odaya attıktan sonra üstümdeki ceketimi odanın herhangi bir yerine fırlattım ve yüzüstü yatağıma bıraktım kendimi. O gürültülü şey hala ses çıkarıyordu, ben şakaklarımı ovmaktan ve esnemekten başka bir şey yapmıyordum.
Telefonum sustuğunda, beynimden bir türlü gitmeyen şarkıyı fısıldamaya başladım. Adamın sesi aklımdan çıkmıyor ve onunla tanışmak için can atıyordum. Umarım, bundan sonra barda çalmaya devam ederler. Hatta onlarla bir şarkı bile söyleyebilirdim. Pekala, sesim berbat olabilir ama denemeye değerdi. Evan sıradan bir gruba bu kadar hayranlık duyduğumu öğrense, eminim dalga geçerdi. ''Bir grup ayyaş işte.'' Gözlerimi devirdim.
° ° °
Sabah yüz buruşturucu bir baş ağrısıyla uyandım. Midem feci bulanıyordu ve gözlerimi açamıyordum. Evin içerisinde gürültülü bir müzik sesi vardı. Büyük ihtimal Lynda uyanmıştı ve ben uyanır uyanmaz küfür etmem için bunu yapıyordu. Kaşlarımı çattım. Tanrım, ölüyorum.
Gözlerimi açtığımda bir an nerede olduğumu idrak edemedim. Kafam boşlukta gibiydi ve ben etrafa tersten bakıyordum. Bu ne? Neredeyim ben?
İnleyip kafamı kaldırmayı çalıştığımda, istemsizce bacaklarım yüzüme doğru geldi ve ben ters takla atarak kendimi yerde buldum. Ağzımdan bir çığlık koptuğunda ağlamak istedim. Tanrım, ben yatakta düzgün yatamayacak mıydım? Vücudum yataktaydı ama kafam değildi. Bu yüzden kendimi yerde bulmuştum. Sikeyim.
''Kels!''
Lynda'nın sesi çok yakından geldiğinde, yerimde doğrulmaya çalıştım fakat yapamadım. Büyük ihtimal ezilen kaburgalarım acısını hissettiriyordu. Tanrım, kusmam gerekiyor.
''Yaşıyorum!''
Lynda odaya geldiğinde yatışımı komik bulmuş gibi, kahkaha atmaya başladı. Yattığım yerde homurdanırken vücudumu esnetmeye çalıştım ve lanet yataktan destek alarak ayağa kalktım. Büyük ihtimal suratım korkunç görünüyordu. Midem de korkunçtu ve içimdeki alkolü çıkarmazsam bayılacaktım. Lynda'nın kahkahalarına dehşet verici bir kızgınlıkla baktıktan sonra lavaboya girdim ve klozete eğilerek içimdeki her şeyi çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROBBERS
FanfictionAcılarımdan kan sızıyor. Neden onları sarmak yerine deşiyorsun? Çığlığım karışıyor karanlığa, Işık yakmayı hak ediyor musun? Sana bir şarkı armağan ediyorum, sevgilim. Sen bunu hak etmiyorsun. Sana bir şarkı yazıyorum, sevgilim. En çok sen hak ediyo...