BÖLÜM ŞARKISI:
Pitbull - Fireball ft. John Ryan
BÖLÜM 15
37.Gün
Su sesine eşlik eden mavi gözün sesi, bıkkınlıkla nefesimi dışarıya vermeme yol açmıştı. Yüzümü bir kez daha yıkadıktan sonra musluğu kapattım ve havluyla sildim. Gözlerim aynaya takıldı. Son bir haftanın aksine bugün daha iyi görünüyordum. Yalnız olmaktan bıkmıştım. Şu aşağıdaki ahmakların evi doldurması hoşuma gitmişti. Gerçekten, bu evi benimsemiş miydim?
Banyodan çıktıktan sonra toplamış olduğum odama bir kez daha göz gezdirdim ve odadan çıktım, koridorda ilerlemeye başladım. Aşağıdan boğuşma sesleri ve güzel bir müzik sesi geliyordu. Merdivenlerden inmeye başladım. Ah, tabi ki sabahın köründe onların sesleri yüzünden uyanmıştım. Bu biraz, can sıkıcıydı. Ama Evan'ın uyandırmasından iyiydi.
Evan. Kafamı iki yana salladım. Onu neden düşünüyordum ki?
Merdivenleri bitirip salona girmemle, ayaklarımın dibine koca bir cüssenin atılması bir olmuştu. ''Seni sikeceğim.''
George sinirle tısladıktan sonra bedenini çevirip sırt üstü yattı ve beni fark etti. Aşağıdan bana doğru baktı. ''Bayan Jepsen,'' dedi sırıtmaya başlarken. ''Sizi ayaklarınıza kapanarak selamlıyorum, değerimi bilin.''
Gözlerimi devirdikten sonra alayla sırıttım ve hiçbir şey demeden iri cüssesinin üzerinden atladım. Salondaki küçük masada birkaç tane kahvaltılık vardı. Ve o devasa omlet. Dudaklarımı yaladım ve hiç kimseye bakmadan omletten boş bir tabağa koydum. Ne ara bu kadar aç göz olmuştum ben?
''George, hadi!'' Mavi gözün sesi çok yakından geliyordu. Tabağımdaki omleti yemeye devam ettim. Tabağıma aldığım peyniri ezdikten sonra ekmeğime sürdüm ve afiyetle ağzıma götürdüm. O an mavi gözün beni izlediğini fark etmemiştim. Gözlerim ona kaydı ve 'Ne?' dercesine omuzlarımı kaldırdım. Hiçbir şey demeden bakmaya devam etti.
''Siktiğimin herifi.'' George söylenerek merdivenlerden indi ve masanın önüne gelerek mavi gözün ensesine bir şaplak attı. Bu hareketiyle gülmek istedim ama boğazıma kaçan ekmek buna izin vermemişti. Öksürmeye başladığımda George kahkaha atmaya başladı.
''Yavaş yiyin,'' dedi tabağımdaki peynire uzanırken. ''Bayan Obur Jepsen.''
Homurdanmalarıma rağmen peynir tabağında ki değil, benim tabağımda ki peyniri ağzına attı. Göt herif. Sinirle ona baktıktan sonra bu sefer mavi göz George'a bir şaplak geçirdi ve ben kahkaha atmayı başardım. Sinirli bakış sırası George'a geçmişti.
''Yürü.'' dedi mavi göz George'a. George bana alayla baktıktan sonra dış kapıya ilerledi ve evden hızlıca çıktı. O an fark etmiştim ki evde sadece mavi göz, George ve ben vardım. Diğerleri neredeydi? Omletin son kısmını ağzıma attım.
''Birkaç saate döneriz. Kafana göre takıl.'' Cevap vermemi beklemeden George'un açık bıraktığı kapıdan çıktı ve arkasından kapıyı kapattı. Tabi ki de kilitlemeyi de unutmadı. Omuzlarımı silktim. Beni de götürseler ne olurdu ki? Göt herifler. Tam bir götler. Gözlerimi baydım. Şuanlık düşünmem gereken kahvaltıydı. Diğer omleti tabağıma çektikten sonra ekmek-peynirle birlikte yemeye başladım. Evde, geçen bir hafta gibi sessizlik hakimdi. Omletimi yarıda bırakıp, ayağa kalktım ve televizyonu açtım. Müzik kanalında durdum ve koltuğa uzandım.
Kıvırcık Kral.
Dün gece yatağımda beraber uzanırken, sanırım bende onun gibi uyumuştum. Çünkü uyandığımda bacaklarımda kıvırcık saç yoktu. Ve düzgün bir biçimde yorganın altında yatıyordum. Yorgun Kral'ın rüya olduğunu sanmıyordum. Gerçekti. Sanırım sabah erkenden uyanmış ve gitmişti. Açıkçası benimde çabucak uyumam garipti. Kıvırcık odama gelmeden önce, uyuyamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROBBERS
FanfictionAcılarımdan kan sızıyor. Neden onları sarmak yerine deşiyorsun? Çığlığım karışıyor karanlığa, Işık yakmayı hak ediyor musun? Sana bir şarkı armağan ediyorum, sevgilim. Sen bunu hak etmiyorsun. Sana bir şarkı yazıyorum, sevgilim. En çok sen hak ediyo...