BÖLÜM ŞARKISI:
Broods - Bridges
BÖLÜM 20
Olamaz.
Aynı kelimeleri defalarca tekrarladı. ''Hayır...''
Adam Hann, eğlenen bakışlarıyla yaklaşık yarım saattir, odanın kapısının önünde duran zavallı adamın yıkılışını izliyordu. Bunu hak ettiğini düşünüyordu. Sonuna kadar. Adamı neyin yıkacağını çok iyi biliyorlardı. Çetedeki diğer kişilerin de, elinde tuttuğu telefonla; adamın yıkılışını an be an çektiği videoyu izlerken eğleneceğini biliyordu. Yine kendilerine eğlence çıkmıştı.
Yaklaşık üç sene önce, ayaklarının dibinde yatan ölü silueti aklına geldi ve telefonu elinden düşürür gibi oldu. Ama toparlanması çok uzun sürmedi. Düşündü. Onun intikamını alıyorlardı. Hemde seve seve. Yüzündeki sırıtış kendini yeniden belli etti. İşin zor kısmını kusursuzca atlatmışlardı. Gerisi ise...
Artık çok kolaydı.
KELSEY JEPSEN
45.Gün
Eve geldiğimizde, Matty'i arkada bırakarak üst kata çıktım. Yolda gelirken, Adam ve Christina'yı bir mekanın önünde indirmiştik. Sonra Matty'le yolculuğa devam etmiştik. Ve evet, buraya ilk gün geldiğimiz gibi yolculuk uzun sürmüştü. Kafa yormamaya çalıştım. Matty, sonuçta dengesiz bir göttü.
Boş odalardan birine girdikten sonra üstümdeki pantolon ve tişörte aldırmadan kendimi yatağa bıraktım. Kendimi oldukça yorgun hissediyordum. Bedenimi biraz daha geriye çektikten sonra kafamı yastığa koydum ve gözlerimi kapattım.
Seni orospu çocuklarından koruyorum da ne demekti?
Tam olarak anladığım kadarıyla benimle dans eden kişi Matty değildi. O yüzünü kana buladığı ve burnunu kırdığı adamdı. Nedense midem bulandı ve yüzümü buruşturdum. Oldukça dehşet verici bir iğrençliği vardı. Peki o adama bunu yapmasının sebebi benimle dans etmesi miydi? Boynumu öpmesi miydi? Sebebini bilmiyordum ama sonuç oldukça açıktı.
Matty; tam bir dengesizdi.
Aradan kaç dakika geçtiğini bilmiyordum ama kapımın açılma sesiyle kaşlarım çatılmıştı. Beyaz bir hayale doğru ilerliyordum, kendimi tamamen uykuya bırakacaktım ama yine sesler izin vermemişti. Gözlerimi açmadım. Kapı kapandı. Adım seslerini duyuyordum. Sanırım içeriye giren Matty'di. Bunu sigara kokusundan anlamıştım. Uh, gerçi dans ettiğim adamı da sigara kokusu yüzünden Matty sanmıştım ama o burnu kırık adam odama girecek değildi.
Adım sesleri yatağa doğru yaklaştı ve durdu. Yorgunlukla kendimi uykuya bıraktığım için gözlerimi hiç açasım yoktu. Sonra bir ses duyuldu ve yattığım yatak sallandı. Sağa doğru döndüm ve gözlerimi kırpıştırarak açmaya çalıştım.
''Matty?''
Yanımda hareketlilik hissettim. ''Benim.''
Gözlerimi tamamen açtım. Yanımda boylu boyunca uzanmış bir şekilde tavana bakıyordu. Üzerinde tişört yoktu. Altında her zamanki gibi, diz kapaklarını gösterir bir şekilde yırtık olan siyah pantolondan vardı. Yakışıyordu. Açıkçası Matty'i turuncu bir pantolonla düşünemiyordum.
Aramızdaki sessizlik beni iyice mayıştırırken gözlerim tekrardan kapandı. Sağ elimi yastığın altına geçirdikten sonra yüzümü iyice yastığa yapıştırdım. Matty'nin gözlerini yüzümde hissedebiliyordum ama yinede gözlerimi açmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROBBERS
FanfictionAcılarımdan kan sızıyor. Neden onları sarmak yerine deşiyorsun? Çığlığım karışıyor karanlığa, Işık yakmayı hak ediyor musun? Sana bir şarkı armağan ediyorum, sevgilim. Sen bunu hak etmiyorsun. Sana bir şarkı yazıyorum, sevgilim. En çok sen hak ediyo...