13. ''Bu hayatımın en güzel günü olacak.''

178 19 8
                                    

BÖLÜM ŞARKILARI:

American Authors - Best Day Of My Life

One Direction - Steal My Girl

BÖLÜM 13

BİR BUÇUK SAAT ÖNCE

KELSEY JEPSEN

29.Gün

Merdivenleri soğukkanlılıkla çıkarken, cebimdeki metali kontrol ettim. Buraya uzun zamandır gelmemiştim. Ve gelmeyi de planlamıyordum açıkçası. Fakat benden isteneni yapmalıydım. Doğruyu söylemek gerekirse bunu yapmaya istekliydim. Her ne kadar en başta reddedip, buraya gelene kadar sorgulasam da şimdi buradaydım işte. Bunu yapacaktım. Derin bir nefes aldım.

Evan'ın odasının önüne gelen kadar, soğuk terler döktüğümün farkında değildim. Bana, kameraların kontrolünün ellerinde olduğunu ve Evan'a haber uçmadan bu işi bitirmem gerektiğini söylemişti. Ama o iş, hiç de kolay değildi. Evan'ın odasındaki kameraya ulaşamamızdan bahsetmiyorum bile.

Tekrardan derin bir nefes aldıktan sonra kapüşonumu çıkardım ve herhangi bir köşeye sıkıştırdım. Çıkarken bulabilmem gereken yere. Daha sonra odanın kapısını tıkladım. Odaya pat diye dalıp, uygunsuz kareler yakalamak istemezdim. İçeriden gelen 'gir' sesi önce kasılmamı sağladı, sonra tekrar kendimi rahatlatarak odaya girdim.

Evan'ın beni görmek istemediğini biliyordum. Kağıtlardan kaldırdığı bakışları beni bulunca şaşırdığı belliydi. Beni görmeyi beklemiyordu. Omuz silktim. Hayat sürprizlerle doluydu Evan, şaşırmak güzeldir.

''Jepsen,'' dedi şaşkın sesiyle. Sonra bir anda kaşları çatıldı. ''Burada ne arıyorsun?'' Bu defa sesi sert çıkmıştı.

Rahat olmaya gayret göstererek karşısındaki koltuğa oturdum. Bu ani hareketim onu daha çok şaşırtmış gibiydi. Ama yine ustaca duygularını saklamaya başardı. Şimdi ne kadar boş boş baksa da benden böyle bir şey beklemediği kesindi.

''Sadece biraz konuşmak istedim,'' dedim sesimi daha çok acınası çıkararak. ''Şey...''

''Ne istiyorsun?'' diye tısladı bakışlarını tekrar kağıtlara çevirerek. Bu hareketi beni sinirlendirmişti.

''Ben...'' dedim ellerime bakarken. ''Yardıma ihtiyacım var Evan. Lütfen,'' ona bakmadım. Cevap vermedi. Bu acıtasyon hallerim onun hoşuna gitmiş gibiydi. Ama onu eğlendirmek biraz bana da zevkli geliyordu çünkü en sonunda eğlenen ise ben olacaktım.

''Buraya gelmemen gerekirdi,'' kafasını iki yana salladı. ''Elimden yanlış bir hareket çıkmadan çık git buradan.''

Omuz silktim ve o bana bakmazken üst üste esnedim. Biraz aklıma ailemi ve Moira'yı getirdikten sonra çeneme doğru gözyaşımın akmasını sağladım. Ailemi kullanmak değildi bu, bazen insanın aklına gelmesi gerekirdi. Planım için en uygunuydu.

Bilerek çenemi titretirken, ''Evan...'' diye fısıldadım. ''Bana bir şans daha ver.''

Planımın yolunda gittiğini, Evan'ın birkaç saniye sonra gözlerini bana çevirmesiyle anlamıştım. Dikkatle bana baktı. Derin bir nefes aldıktan sonra yerinden kalktı ve camın önüne geldi. Arkası bana dönüktü, burnumu çektim.

''Bilmediğin şeyler var!'' diye gürledi bir anda. Ağlak ruh halimden sıyrıldıktan sonra Evan'a yaklaştım. Hala bana dönmemişti, bakışlarını dışarıda bir yerde sabitlemiş gibiydi. Bir an önce şu işi bitirip, siktirip gitmek istiyordum ama biraz uğraşmam gerekiyordu sanırım.

ROBBERSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin