Kafamı kaldırdıgımda coktan gun açmıştı. Sanırım eve geldıgımde cok fazla uyumuştum sanırım uyuşukluğum her zamanki gibi üzerimde iken. Gözlerimi ovaladım ve derın bır nefes alıp kendımı kucaklıyormus bı hareket yapıp saçma sapan stıllere gırdım. SAnırım esneme hareketı denıyordu bılmıyorum ama beynım sankı kazan gıbıydı ve ıcıne demır dokulmustu sonra o demır ben uyuyunca sogumustu. Kafam öyle saçma bı haldeydi. Ellrimi saçlarıma gecırdıgımde yağlandıgını hısssetmıstım. Yüzüm istemsizce buruşurken yataktan doğruldum. Bedenım sanki kemıksız et parçasıymısta zor ayakta duruyormus gıbıydı. Odamda ki banyoya gırdıgımde üstümdekilerden kurtulup duşa attım kendımı. Tabi kendimi attım derken fırlatmadım tabıkı. Tamam saçmalıyorum.
Suyu açtıgımda saçlarımın ıslanmasını beklerken bır yandanda Dün olanları düşünüyordum. Arda ile yemek yemıstık ama cok farklıydı aramızda ıstemsız bı sogukluk vardı. Ve ben bunu istemiyordum ama oyleydı bılmıyordum Ardada suskundu bende. Yine bırakmayacaktım onu yani tabi buyukl konusmayayım ama onu artık hiç mi hiç bırakmayacaktım o bıraksa bıle asla! Yemekten sonra eve gelmek ıstemıstım oda gülümseyerek kabul etmıs evımızın kapısından gırıp odamdan el sallayana kadar beklemıstı. Allahım gercekten onu bırakmak ıstemıyordum. Ama sevmektende korkuyordum. Sonucta her sevdıgınıo ınsan kayıp edıyormus gıbı gelıyordu. Ya bır sey olacak gibi yada birileri bir şey yapacak gibi geliyordu. Ben evde iken dün babam eve gelmıstı konusmustuk topluca. Hale artık bana o kadar yabani bir hayvan gibi gelmıyordu. Ama bne bıleyım ınsanın ilk izlenımlerı farklı olunca hep oyle goruyordu. Artık aptal gibi davranmayacaktım bazı şeylerın farkına varıp öyle hareket etmelıydım. Edecektim.
Saçlarımı şampuanladıktan vucudumu yıkadım. Saçlarımıda çıkmadan önce son kez yıkadıktan sonra duşu kapatıp. Bornozumu gıyıp aynanın karsına gectım.
"Sea cınım ya naber" falan demedım... Tamam dedim. Şu saçmalıga kendı kendıme guldukten sonra. Taragı elıme alıp saçlarımı taramaya başladım. Kırkbin saç tellerımı elıme alıp attıktan sonra. Banyodan cıkıp dolabimdan aldigim iç camasirlarimi giydim. Uzerime bol bi t-shirt giydikten sonra altima mor dar tayt pantolonumu gecirdim. Derin bir nefes alip saclarimi kurutmak için siyahin hakim olduğu kurutma makinesini elime alip fişi prize taktim. Tuslarina bastigimda yuksek gürültü odayi doldururken sicak havayi kafama tutup saclarimi kurutmaya basladim.
Her ne kadar denesemde su aklimdaki apgal düşüncelerden -ki bence sadece benim sacmalamam- kurtulamiyordum. Arda ile aramiza giren bu soğukluğun sebebi neydi? Benim sürekli kapris uapip gitmem mi? Normal sevgililer gibi deildik. Normal kizlar babalarından sevgililerini saklardi. Kütüğünde, trip attiginda onlar sevgililerin telefonlarini açmaz. Yada ne bileyim, bulusmazlardi. Ama bizimki öyle değildi iste. Ben onu tanimadan fazla guvenmistim ne bileyim sanki yillardir yanimdaymis gibi hissetmiştim. Hani olur ya filmlerde yillardir görmediği ama ailesi gibi olan birini taniyinca farkli davranir. Hah! İste öyleydi. Onun evinde mecburen de kalmis olsam şuana kadar beni takip ettiğini bile bilmeyecektim. Ama simdi bu soğukluk neden? Biz niye boyle olmuştuk? Sanki hala ve hala gene ve gene birşeyler vardi. Biriyle uzun zaman harcadiktan sonra onu tanimadigini hissetm... Tamam bu kez cidden sacmaladım.
Düsüncelerime dalmisken kafamin yanmasiyla cigligi basıp kurutma makinasini firlatmam bir olmuştu. Kafami ovalarken kapinin birden acilip herkesin içeri dolmasi bir olmustu. Babam, Sevinç ve Hale. Hepsinin arasında gözlerim mekik dokurken. Sacimi ovalamayi birakip saclarimi düzeltip yanlarina gittim.
"İyiyim. Bir şey yok." dediğimde. Hepsinin catik kaslari düşerken. Sevinç konuştu.
"Hadi bakalim kahvalatiya."dediğinde. Sanirim bir şeyleri düzeltmek istiyorlardı ve ben bu kez mahvetmeyecektim. Hale ve Sevinç önden giderken. Babam sirtima dokunup benim gecmem için yol verdiğinde mutfağa doğru ilerlemeye basladim. Kahve rengi ve kremin hakim olduğu koridordan ilerlerken 2. Merdivenleride indiğinde karsimizda duran mutfağa ilerledim. Hazirlanmis kahvalti masasinda babamin sağ tarafina oturduğumda. Hale ise tam karada olan sol kusma oturmuştu sevinç ise masanin diğer başına oturmustu. Herkes yerleşince yemek yrmryr baslamistik. Tuhaf geliyordu. Ailemle yemek yemek. Değerini bilmek gerekiyordu. Eskiden candanla beraber tepsiye dizdigimiz yemekler simdi masada ailemle yiyordum çok farklı bit duyguydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UFAKLIK
Romance©Tüm telif hakları saklıdır. Hiç AŞK'ı mecburiyete sığdırmak zorunda kaldınız mı? Mecburen aşık olmak! Saçma ve anlamsız gibi dursa da bazen; Kaderinizin o olduğunu anlamak o kadar zor olmasa gerek! Ne dersiniz?