Dediklerim sanırım çok ani olmuştu. Candan ve Deniz suratıma bakarken Denizin konuştu.
"Açelya liseye gittiğinin farkındasın değil mi?" Dediği şeyle Candan onun karnına bir dirsek geçirdi.
"Ama Romantik Deniz BEY(!)" Sorna bana dönüp
"Ama canım baya erken değilmi sonuçta okulun bitmedi.
"Arkadaşlar bu gece kaçıp evlenicez demedim yani demddik bilyo biliyoruz bekliycez sadece bitmiycek bizim ilişkimiz zamanı gelincede olan olur Hem ben çok mutluyum ilk defa bu kadar mutlu olduğumu hissediyorum." Candan ellerimi avucunun içine alıp gözleimin içine baktı ardıdnan Denizin elini tuttu Denize baktığımda hala sinirliydi. Yani ama farklı bısey korumacı bi sinir.
"Sen mutluysan yanındayız" İşte o huzur verici gülümsemesiyle dost konusunda hala şanslı olduğumu bir daha hissettim
-----♥-----3AySonra-----♥-----
Pencereden baktığımda saatın erken olmasına rağmen hava kararmıştı. Penceri açtığımda. Bu koku ve hava Yağmur yağacak demekti. Ve tam gezilecek zamandı. Hızla dolabımın kapağını açmak için yöneldiğimde komidonun üzerindeki telefon titredi.
Kimden: Hayatımın anlamı
"Napıyormuş benim meleğim?" Bana meleğim demesi havalara uçmama neden olurken hemen cevap verdim
"Hazırlanıyorum aşkım"
"Nereye"
"Yağmur yağacak bilirsin ne kadar sevdiğimi gezicem aşkım" Tekrar dolabıma yönelirken bu kez telefonum çaldı.
"Efendim"
"Açelya çıkmıyorsun dışarı" sesi biraz sert gelsede neden çıkamıyımki
"Neden miş?!"
"Birincisi Hava soğuk ve dahada soğuycak"
"Sıkı giyinirim"
"İkincisi yanında ben yokum"
"O zaman sende gel" Demokraside çareler tükenmez!
"İşim var"
"O zaman ben çıkıyım"
"Hayır"
"Sen gel"
"İnatçı keçi vaz geçmiycekmisin?!" Küçük bir kahkaha atıp
"Hayır" diye yanıt verdim
"O zaman evinizin oralardan ayrılmıyorsun sıkı giyiniyorsun benim işim bitince geliyorum ve telefonunu kapatmıyorsun."
"Anlaştık" dedim ve kapatmadan bir şey diyecekmi dişye beklerken işte o ses geldi
"Seni Seviyorum"
"Seni Seviyorum" dedim ve telefonu kapattık. NEşeyle dolabımı açıp. Uzun ve dökümlü bir kazak giydim. Ve onun altına sıyah bir tayt ve yarım botlarımı ayağıma geçirdim. Telefonu elime alıp.
Kime: Hayatımın anlamı
"Aşkım Çıkıyorum Şimdi :)" Çok geçmeden cevap geldi.
"Ne giydin" yüzüme koccaman bir gülümseme yerleşince cevap vermek yerine telefonu aynaya tutup resim çektim ve yolladım.
"Açelya altındaki ne"
"Tayt"
"Bol bi pantalon giyin çok dar o o ve onun benzeri şeyleride çöpe atıyorsun"
"Ama kazak uzun"
"Açelya!"Gözlerimi devirdim bu kez siyah bol bi pantalon giydim bu kez cevap olarak.
"Giydim. Resim atmamı istermisin?"
"Sana Güveniyorum" Tüm sinirim geçmiş yerini şapşal gülümsemeye bırakmıştı Telefonumu kapatırken duvar kağıdını görünce daha çok sırıtmaya başladım. (Açelyanın Duvar Kağıdı Medya DSadas) Merrdivenlerden inerken annem ve Halenin olmadığını fark ettim. Hızla evden çıkmadan önce Mont ve Şemsiye... Tabiki şemsiye almadım ıslanmak için çıkıyorum hahhaa.
Ardanın dedikelri aklıma gelince evimizin biraz ilerisindeki orman manzaralı yere yurumeye başladım. Eminim orada daha çok toprak kokusu olur. Garip gelebilir ama toprak kokusunu çok ama çok derecede seviyorum. Kısa bır yurume ardından ormanın karşısındaki banka oturdum. Yağmur haif hafif çiselemeye başladığında. Kafamı hava ya kaldırıp kokuyu içime çektim.
Kafam sağ tarafa baktığında. 2 Aydır görmediğim -görmekte istemediğim- Ceylan buraya geliyordu. Onu görmezden gelmeye çalışmak istedim ve gelip yanıma oturdu. Hiç bir şey demeden ileriye baktım. Sessizliği bozan o oldu.
"Geç olacak ama Özür dilerim." Hala duymazdan geldim ne için özür diliyordu. Beni kaçırdığı içinmi hadiya canım sorun değil olur öyle.
"Açelya buraya hiç bir art niyetle gelmedim. Sadece Bir ablan olarak senınle konusmaya geldim" Hala konsumuyordum tabı konusmuycam ne yanı oturup Ardayımı konusucaz. Saçmalamasın.
"Bİliyorum belki affetmiycelsin ama... Bak... Gençsin güzelsin üzülme diye konusucam. Evlilik çok ciddi bişeydir... Sen daha küçüksün Arda hastane odasında öyle bişey demiş olabılır ama emın ol bu gercek deıl." Ona doğru döndüm ve gayet net bi şekilde
"Biliyormusun senın aksıne hepsi gerçek diye dusunuyorum. Ve kararım değiştirmeye de niyetim yok" Bu kez ayaga kalkıp günümün içine etmeye devam etmemesi için eve doğru gidecerktim ki bileğimi tuttu ve o da ayağa kalktı.
"Tamam madem gerçek, madem konusmalarımda bir niyet arıyorsun o zaman şunun cevabınıda sen ver neden senınle tanıştığımızda Ardanın evinde Bornozlaydım?" Ağzım bırden kendılığınden açıldığını fark ettim. Bunu biliyordum ama bu şekilde söylenınce bi tuhaf oldum. Yani evet bornozlaydı ve NEDEN?! birden ağzını açtı ve beni yıkacak kelimeleri dile getirdi.
"Ben vereyim cevabını BİZ.BİRLİKTE.OLDUK‼"
EVEEET! BÖLÜMÜ KOYDUM NEDEN KISA DEMEYİN BURADA KESMESEM OLMAZDI DEĞİLMİ SADASD SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM +3K OLDUK
YENİ KİTABIM "İLK AŞK" A GÖZ ATMAYI UNUTMAYIN! :) ♥♥♥♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UFAKLIK
Romance©Tüm telif hakları saklıdır. Hiç AŞK'ı mecburiyete sığdırmak zorunda kaldınız mı? Mecburen aşık olmak! Saçma ve anlamsız gibi dursa da bazen; Kaderinizin o olduğunu anlamak o kadar zor olmasa gerek! Ne dersiniz?