Biraz sonra flaş belleği alıp odadan çıkmaya hazırlanırken Ela aniden odaya girdi."Bende tam çıkıyor..." dedi Koray ama Ela onun cümlesini tamamlamasına izin vermemiş, yakasından tutup kendine çekmiş ve dudaklarına yapışmıştı.
Koray öylece kalakalmıştı. Ne yapacağını bilemiyordu. Tam bu sırada odanın kapısı açılarak içeri Selma Hanım girmiş ve onu bu zor durumdan kurtarmıştı.
Ela ise bir saniye sonra geri çekilerek:
"Selma Hanım!" demişti şaşkınlıkla.
"Öykü! Neler oluyor burada?" diye sordu Selma Hanım duruma bir anlam vermeye çalışarak.
"Özür dilerim. Çok ani gelişti" dedi Ela gergin bir gülümsemeyle. Bir süre sonra onun anlamadığını görünce ekledi:
"Tanıştırayım, eşim Kerem. Bugün sabah evden çıkarken çok şiddetli bir kavgaya tutuştuk. Bende o sinirle evden çıktım. Kerem'de tabii ki peşimden geldi. İşte böylece herkesin gözü önünde kavga etmemek için onu buraya sürükledim. Siz gelmeden önce tam da yeni barışmıştık"
Koray, hala kendinde değildi. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Bu nedenle Ela'nın ne yapmaya çalıştığını daha yeni yeni fark ediyordu.
"Eşim mi? Sen evli miydin? Elinde yüzük filan görmediğim için bunu bilmiyordum" dedi Selma Hanım durumu anlayışla karşılayarak. Çünkü onunda eşiyle arası her zaman gelgitliydi. Birbiriyle ne kadar çok kavga etseler de bir türlü ayrılamıyorlardı.
"Bilmemeniz çok normal. Daha bir hafta önce evlendik. Yüzüklerimiz de bir sorun çıktığı için şu an kuyumcuda" dedi Ela çevir gazı yanmasın diyerek üst üste bir sürü yalan söyleyerek.
"Aaa! Öyle mi? Çok tebrik ederim" dedi Selma Hanım gülümseyerek.
"Teşekkür ederiz" dedi Ela'da onun gibi gülümseyerek.
Ortamda bir sessizlik oluşmasına izin vermeyerek Selma Hanım:
"Bir kutlama yaptınız mı? Eğer yapmadıysanız yarın sizi, bize öğle yemeğine davet isterim. Hem ne zamandır aklımdaydı seni davet etmek" dedi Ela'ya.
Ela biraz düşündü ve:
"Aslında arkadaşlarımızla küçük bir kutlama yapmıştık ama yinede sizi kırmak istemeyiz. Yarın geliriz değil mi aşkım?" diye sordu Koray'ın kolunu dürterek.
Koray sadece ona:
"Hı hı" diyebildi.
"O zaman yarın 12'de bekliyorum" dedi Selma Hanım gülümseyerek.
"Tamam, olur" dedi Ela ve ekledi:
"İzninizle ben şimdi Kerem'i geçireyim. İşe biraz geç kaldı da" diyerek Koray'ı kolundan tutarak odadan çıkardı.
Selma Hanım'ın bakışlarının hala üzerlerinde olduğunu hissediyorlardı. Bu yüzden:
"Niye eşim?" diye sordu Koray biraz uzaklaşınca kısık bir sesle.
"Sence ben uluorta evli olmadığım birini öpecek biri miyim?" diye sordu Ela'da onun gibi kısık sesle.
"Aynen" dedi Koray kendini göstererek.
"Koray saçmalama. Bu bir acil durumdu bir kere. Selma Hanım'ı öyle odaya doğru yaklaşırken görünce aklıma yapacak başka bir şey gelmedi" dedi Ela ona kızgın bir şekilde bakarak.
"Tamam, tamam. İyi yaptın da biz şu öğle yemeği işini ne yapacağız?" diye sordu Koray merakla.
"Ne yapacağız. Gideceğiz elimiz mahkum" dedi Ela'da iç çekerek.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Operasyon Mimoza (DEVAM EDİYOR...)
FantasyEfsane kaldığı yerden devam ediyor... Bu defa üç kız değiliz! Sadece üç ayrı hayat söz konusu da değil. Zaman geçmişte kilitlendi. Macera bitmedi. Kaldığı yerden de değil, en başından yeniden başlıyor. Ve savaş şimdi daha kalabalık. Ailelerinin kad...