GÜNAYDINLARRR,ŞU BÖLÜMLERİ OYLARSANIZ GERÇEKTEN SEVİNİRİM.
ÇÜNKÜ OKUYAN BİR ÇOK KİŞİ OYLAMIYOR🥂
HADİ OKUYUN SİZ....Her zamanki gibi babamı dinledim ve lavaboya gidip makyajımı tazeledim.
Daha sonra söylene söylene odaya çıktım:Dosyalarımı ve flash belleğimi aldım.
Tekrar söylene söylene aşağıya indim ve arabama binip Malfoy şirketine gittim.
Şirketin konsepti beyazdı.Yer beyazdı duvarlar beyazdı,koltuklar beyazdı...
Aklınıza gelebilecek bir çok şey beyazdı...yanıma birinin yaklaştığını gördüm..Sekreter:Bayan Racc?
Lila:Evet benim.
Sekreter:Sizi gördüğüme çok sevindim..toplantı odası hazır..isterseniz sizi oraya götüreyim.
Lila:Pekala,erken gidersem daha iyi hazırlanırım hem.
Sekreter:Aynen öyle...kahve de ister misiniz?
Lila:Sütsüz sadece şekerli bir kahveye hayır demem
Sekreter:Pekala,ben hemen hazırlıyorum :)Sekreter ilk önce bana toplantı odasını gösterdi.Daha sonra kahvemi getirdi.
Ben de hazırladığım sunumu bir daha gözden geçirdim...yaklaşık yarım saat sonra Toplantı odasına yavaş yavaş birileri gelmeye başladı.Onları gülümser bir yüzle karşılıyordum...-Malfoy'lar daha gelmemişti...hepimiz biz süre onları bekledik...çok yorgundum.Yani kim bir gün içinde yedi tane toplantıya girer ki?
Aklı olan insan yapmaz...kapı açıldı ve beş kişi içeriye girdi.Üçünün koruma birinin Draco diğerinin de Lucius olduğunu anlamıştım.Toplantıdaki ben hariç herkes saygı bakımından ayağa kalkmıştı..benim kalkmamam anormal bir şey değildi çünkü ben bir "Racc'dim...ukala olduğumu düşünmeyin.
Racc ailesinin soyu geniştir.Yani biz de Malfoy'lar kadar soyluyuz.
Size daha önce Racc ailesinin kurallarıyla ilgili bir şey söylemiştim...
Bir kural daha söylemek istiyorum;"Karşında kim olursa olsun ne saygısızlık yapılır ne de saygılı olduğunu gösterdiğin bir hareket"
Her neyse.Toplantıya dönelim...
Malfoy'lar ayağa kalkmamama hiçbir şey diyemezlerdi çünkü onların aile kurallarında da vardı bu..Lucius:İlk öncelikle iyi akşamlar.Hepimiz toplantılarda çok yorulduk ama unutmayın geleceğimiz söz konusu..Bayan Racc? İsterseniz başlayın.
Lila:Size de iyi akşamlar Bay Malfoy..Ayağa kalktım ve bilgisayarımı açıp ekranı duvara projeksiyon sayesinde yansıtıp anlatmaya başladım...çok yorgundum ama bunu yapmak zorundaydım...içimden "Hadi anlat bitir şu sunumu da eve gidip soğuk bir duş al" diyip kendimi gaza getiriyordum...her ne kadar tükenmiş olsam da onlara karşı enerjimi korudum ve her şeyi ayrıntılı bir şekilde anlattım..
Lucius:Güzel bir sunum hazırlamışsın.Kaynakların?
Lila:Burda görebileceğiniz her şeyi kendi analizlerim ve bilgilerimle hazırladım.
Yani bir sosyal medya sitesinden ya da şirketin İhracat-İthalat'ı yazan dosyalardan bakmadım.
Lucius:Seni gerçekten tebrik ederim.Yaşın biraz küçük duruyor ama anlatımın harika.
Lila:Teşekkür ederim Bay Malfoy
Lucius:Her ne kadar anlattıklarının bir çoğu doğru olsa da ben hâlâ ortak şirket işine sıcak bakmıyorum.
Lila:Açıkçası ben de bakmıyorum.Babamın fikri.
Draco:Ne güzel...Alaycı bir tavırla "nE gÜzEl" demesi beni deli etmeye yetti.Ama her zamanki sakinliğini koruyup sessiz kaldım...
Ben anlatacağım her şeyi anlatmıştım.Bundan sonra sorumluluk babamdaydı.
Eşyalarımı toparlamaya başladım...içimde bir huzursuzluk oluştu..başımı kaldırıp cama bakacaktım ki birisinin kalbime doğru silah tuttuğunu gördüm...
Bu adam George'du Hannah'dı...onu bu toplantıda tanımıştım ve adının sadece George olduğunu biliyordum.George:Sen yalan söylüyorsun!
Korkmaya başlamıştım,kim olsa korkardı.
Lila:Kendinize gelin ve o silahı indirin.Aksi takdirde sizi hapse attırmak için elimden ne geliyorsa yaparım.
George:Baban yüzünden benim şirketim iflas etti! Ve bunun intikamını alacağım.
Lila:S-saçmalıyorsun.İndir onu-Silah sesi-
Vurulan ben değil George'du.George'un yere düşmesiyle birlikte arkasında olan Draco'yu gördüm...
Hayatımda ilk defa biri gözlerimin önünde ölüyordu.
Ben hariç herkes sadece adamın bedenine bir bakış atıp dışarıya çıktı.
Ben ise ağlamaya başlamıştım.
Ağlayarak dizlerimin üstüne çöktüm ve titreyen ellerimle adamın nabzına baktım.
Atmıyordu.Draco ise çok sakin bir şekilde silahını beline koymuştu ve beni izliyordu.
Ben ise belki bir mucize olur da nabzı atmaya başlar diye elimi boynundan çekmiyordum...nabzının atmadığı her saniye daha çok ağlıyordum...
Draco'ya döndüm.Lila:Ambulansı araman lazım,sana yalvarıyorum ara...
Draco sert adımlarla yanıma geldi ve belimden tutarak beni kucağına aldı.
Toplantı odasından çıkıp onun odasına geldik.
Beni masaya oturttu ve konuşmaya başladı.Draco:Öldü
Deli gibi titriyordum...ya düşünsenize:Gözünüzün önünde biri ölüyor.
Birinin yaşamı son buluyor.Biri artık daha nefes alamayacak.
O biri artık yok!Lila:Korkuyorum senden.Uzak dur.
Diyip masadan indim ve bir kaç adım geri geri yürüdüm.
Draco sakince masasının çekmecesine yaklaştı ve bir şey alıp bana yaklaştı.
Elinde ki iğneydi.Draco:Kıpırdama.Ne kadar çok kıpırdarsan o kadar çok canın yanar.
BÖLÜM SONUUUUU🥂✨🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco Malfoy ile hayal et-Mafya
Novela Juvenil-Liseli genç bir kızın bir mafyaya aşık olmasını anlatıyor.- 🔞smut var🔞 <3 (kitabın başları cringe,iki yıl önce de öyle şeyler modaydı napabilirim)