Hey, Soldier! (Chanbaek)

(M)y Sunflower🌻

     Baekhyun

      Dudaklarımı sanki kurak bir çölde su bulmuşcasına kana kana içen Chanyeol'un hızına ayak uydurmaya çalışmak benim için oldukça zordu. Elleri vücudumun her bir yanını keşfetmek için bedenimde gezinirken ben de kesik nefeslerimle eşlik ediyordum ona.

O kadar baskın bir karaktere sahipti ki üstümde kurduğu hakimiyetten bile kolayca anlayabilmiştim bunu. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamış olmasına rağmen bana sanki her gün yapıyormuş gibi gelmişti.

Yoksa olabilir miydi?

Bu düşüncelerle üstümdeki üniformayı çıkarmaya çalışan Chanyeol'un hazdan daha da koyulaşmış gözlerine bakarak "İlkinim, değil mi?" diye sorduğumda sorumla serseri bir gülüş sergileyerek dudaklarını yalamıştı. "Eğer rüyalarımda beni baştan çıkardığın anları saymazsak evet, ilkimsin bebeğim."

Aldığım cevapla hoşnutça kıkırdadığımda tam ağzımı konuşmak için açmıştım ki gelen yırtılma sesiyle gözlerim şokla aralandı. Chanyeol'un elindeki üniforma parçama şaşkınlıkla bakarken o, elindekini hızlıca kenara fırlatmış ve üstümü tamamen çıplak bırakarak göğsüme eğilmişti. İçinden aslan kral çıktı amına koyayım!

''Chanyeol...'' diye hayretle soluduğumda ''Şş, daha başlamadık bebeğim." diye cevap verip dilini kasıklarımda gezdirerek usulca göbek deliğime çıkarmış ve oradan da meme uçlarıma yönelmişti. Sağ meme ucumu ağzına alıp tutkuyla emmeye başlarken başımı mindere yaslayarak derince inlemiştim. Ah, bu his de neyin nesiydi... Bir kızdan bile daha hassas hissediyordum kendimi.

Sol göğüs ucuma da aynı işlemi yaparken inlemelerimi kontrol edemiyordum. Uzun zamandır içimde birikmiş arzu, bugün dışarı çıkıyordu sanki. Ellerinin bir profesyonel gibi pantolonumun fermuarına yönelerek okşayarak fermuarımı indirmesi tehlikeli bir hareketti. Penisimin git gide daha da büyüdüğünü hissedebiliyordum.

Pantolonumu bacaklarımdan sıyırıp elleri boxerımın üstünden beni kavrayarak okşamaya başladığında başımı arkaya atarak "C-chanyeol!" diye inlemiştim. Delirecek gibiydim.

Zorlandığımı anlayan Chanyeol, el hareketlerini kesmeden boynuma eğilerek kulak mememi yaladığında bir öpücük kondurarak fısıldamıştı bana. "Sakin ol, güzelim."

Nasıl sakin olabilirdim ki? Bir bakir olarak sevdiğim adamla sevişiyor olmak, bu anı daha da heyecanlı kılıyordu benim için.

Üstümde hafifçe doğrularak dudaklarını yalayıp bana -daha doğrusu bedenime- baktığında çevik bir hareketle düğmelerini açtığım üniformasını da çıkarıp atmıştı üstünden. Bacaklarımın arasına girerek beni hızlıca kendine çektiğinde penisimin penisine hızlıca çarpmasıyla nefesim bir an kesilir gibi olmuştu. Siktir...

Gözlerim hissettiğim hazdan dolayı yaşarırken kolumla gözlerimi kapatmıştım. Bu duygular, çok farklıydı. Elleriyle kalçamı sararak beni taş gibi olan penisine doğru sürtmesi aklımı kaybetmeme neden olacak gibiydi. Bunun bu kadar iyi hissettirmesi normal miydi?

"Gözlerime bak, Baekhyun. Seni ne kadar iyi hissettirdiğimi görmeme izin ver, bebeğim."

Chanyeol'un boğuk sesiyle kollarımı yüzümden çekerek dağılmış halimle ona baktığımda bu halimle hoşnutça dudaklarını yalamış ve "Evet, işte böyle." diye mırıldanarak elleriyle boxerımın lastiğini kavramıştı.

Heyecandan kalbim ağzımda atarken birden boxerımın lastiklerinden tutup onu hızlıca aşağıya çekmesiyle yutkunmuştum. Penisime aç gözlerle bakması utandırıyordu beni.